Belki...

193 7 2
                                    

Mektubu okuduktan yarım saat sonra telefonu elime alıp Beliz'i aradım.Gülerek telefonu açtı.

"Efendim Özgür."

"Neredesin Beliz?"

"Arkadaşımın yanındayım.Ne oldu?"

"Akşam müsaitsen görüşelim mi?"

Bunu söylemek benim için gerçekten zordu.Cevap beklerken yeniden kahkaha sesi duydum.

"Seni müsait olunca ararım."

Ve birden telefon kapandı.Telefonu bir kenara bırakıp Arya ile çizgi film izlemeye geri döndüm.

"Akşam Beliz ile mi çıkacaksın?"

Başımı evet anlamında salladım.

"O ablayı hiç sevmiyorum.Neden Beray abla ile çıkmıyorsun?Beray abla iyi birisi."

"Sen büyüdün de bana iyi ve kötüyü mü söylüyorsun prenses.Tamam söz Beray ile de çıkacağım."

"Sözü mü?"

"Söz."

Parmaklarımızı birleştirip söz verdik.Elleri benim elimin çeyreği kadardı.Sonunda Beliz'in aklına geldim ve dışarıya çıkmak için hazırlanmaya başladım.Kazak ve pantolon giyip çıktım.Çok önem  vermedim.Karşımdaki gerçek Beliz olsaydı bugün kesinlikle özenirdim ama karşımdaki yalancının tekiydi.Dışarısı kadar Beliz de soğuktu.Birbirimizle çok konuşmadan yemek yedik ve kalktık.Planı vardır diye düşünmüştüm ama yemeği yedikten sonra onu eve bıraktım.Eve geldiğimde derin bir nefes verdim.Bugünü de atlattığımıza göre diğer günlerde daha rahat olabilirim.Sabah uyanmak istemedim.Güneş ışınları gözüme geliyordu.Bu durumu seviyorum ama şuan çok rahatsız ediyor.Sanırım dün geceden kalmayım.Yataktan kalktığımda dünden kalmadığımı anladım.Elim ve ayağım titrediğinde yatağa geri uzandım.Tabii hızla kalkarsan tansiyonun böyle düşer Özgür.Kendime geldiğimde aşağıya indim.Kahvaltı masası çoktan hazırlanmış hatta yarısı yenmişti.

"Kusura bakma seni bekleyemedik."

"Afiyet olsun.Benim çıkmam gerekiyor."

"Kahvaltı yapmayacak mısın?"

"Canım bir şey istemiyor.Teşekkür ederim."

Derse girmeden önce bir şeyler yesem iyi olacaktı.Gerçi canım hiçbir şey yemek istemiyordu.Zorla yemeye çalıştım.Tostun yarısı kaldı ama yiyemedim.Lisenin bahçesindeki kediye verdim.Kendimi acayip yorgun hissediyorum.Sanırım hastalanıyorum ve bu durumdan nefret ediyorum.Gözlerimi açtığımda kendimi hastane odasında buldum.

"Günaydın Özgür Bey.Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

"İyi hissediyorum.Ben neden buradayım?"

"Ders anlatırken baygınlık geçirmişsiniz.Öğrencileriniz sizi buraya getirdi."

Tabii yemek yemezsen bu olur.

"Şimdilik serum taktık.Kan şekeriniz düşük çıktı.Az sonra hemşir size yemek getirecek.imdiden afiyet olsun."

"Teşekkür ederim."

Gülümsemeye çalıştım.Hastaneden çıkıp eve geldiğimde Beliz yatağımın kenarında oturmuş bana bakıyordu.

"İstersen gidebilirsin Beliz.Ben iyiyim."

Başını hayır anlamında salladı.Sanki benimle konuşmamak için elinden geleni yapıyordu.Dün bile sohbet etmemiştik.

"Benimle neden konuşmuyorsun?"

Sanırım bu soruyu hiç düşünmemişti.İlk bana baktı sonra etrafına bakmaya devam etti.

"Seninle konuşuyorum Özgür."

SERSERİ ÖĞRETMENİM 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin