Gizemli Bir/Kaç Not

473 18 2
                                    

Yastığımı kaldırarak yatağın arkalığına dayadım. Elime "Sefiller"i aldım bir süre kapağını inceledim. Sade bir tasarımı vardı. O anda aklıma gri gözleri geldi. Sanki hafifçe kısılmış bana bakıyorlardı. Sonra ilk sayfayı atladım. Onun gibi karizmatik bir havayla sayfaları karıştırmaya çalıştım. Taklidini yaptıkça gülüyordum ama daha çok kendime , bugünkü heyecanıma ve onu gördüğüm andaki ruh halime.

Bir an önce ciddileşmem,kitabı okumam gerektiğini düşününce tekrar ilk sayfaya döndüm. Arkasısını çevirdiğimde tanıdık bir el yazısıyla karşılaştım. Tüylerim birer birer dikildi. Başım dönmeye başladı. Bu yazı siyah zarftaki el yazısıyla aynıydı.

Gece yerini gündüze bıraktığı zamanda

Oradaydım,ormanın tam ortasında

Hayatın yıprattığı bedenini

Ebediyete uğurladığım sırada

"Aldora aramıza katılsan çok sevineceğim" "Pardon Mrs. Moore, dalmışım da" "Evet onun farkındayım. Teneffüste yanıma uğramayı unutma" Kafamı sıraya gömdüm. Peşimde, kim olduğunu bilmediğim çatlak bir yaratık varken en az onun kadar manyak Biyoloji öğretmenim de başıma bela olmuştu. Zil çalar çalmaz ayağa kalktım. Mrs. Moore ise bana fazlasıyla manalı bir bakış attı. Onun peşinden giderken Eric beni durdurdu. Eksik kalan tek kişi de iişte önümdeydi. "Ölürsen ki umarım sadece ölürsün çünkü en iyi ihtimal bu. Mirasını kime bırakıcaksın?" "Eric kapa çeneni ve defol" "Çeyreğini bıraksan da..." söylediklerinin devamını dinlemedim. Okulun en kasvetli odasında yaklaşık on dakika geçirdim. Hayatımdan yok olan ve bana ciddi anlamda acı veren on dakika.Bir ara sadece sözleriyle beynimi parçalara ayıracağın sandığım Mrs. Moore'lu bitmez bilmez on dakika. Hayatımda ilk kez Eric'e hak vermiştim. Ölsem daha iyiydi.

Eve gelince kendimi koltuğa attım. Bir süre yüzüstü hiçbir şey yapmadan yattıktan sonra kalktım. Kedim Furry'i kucağıma aldım. Uzun ve gür tüylerinin arasında parmaklarımı gezdirdim. Bana her zaman huzur veren bu tüyler bile artık yeterli gelmiyordu. Kitaplığımın derinliklerinden "Sefiller"i çıkardım. Bozuk el yazısının bulunduğu sayfayı açtım. Birkaç kere okuyarak anlamaya çalıştım. Bahsedilen zaman şafak vaktiydi. Bir ormandan bahsediliyordu ve buraya yakın tek br orman vardı. Tabii buraya yakın olup olmadığını söyleyen yoktu. Anladığım kadarıyla kurban yaşlı veya çok acı çekmiş biriydi. En önemlisi şu an bir ölüydü...

Ev telefonunun kulak tırmalayan sesiyle irkildim. Alt kata indim. Telefonu kaldırarak; "Alo" "Aldora olanları duydun mu?" Arayan Ang'di, sesi uzun süredir ağlamış gibiydi. "Hayır,bilmiyorum ne olmuş?" "Fizik öğretmeni Mr. Langon dün hastanede fenalaşmış, birden ortadan kaybolmuş ve doktorlar yeterli düzenekler olmadan fazla yaşayamayacağını, en iyi ihtimalle bu sabah öldüğünü düşünüyor." "Ang sen ciddi misin?" "Böyle bir konuda şaka yapmam" "Peki.Çocuğu ,karısı, yakın akrabası filan var mıymış?" "Bildiğim kadarıyla bir erkek çocuğu var ama araları pek iyi değilmiş. Oğlu Mr. Langdon'ın disiplin anlayışına ayak uyduramıyormuş.Karısı ise 3-4 yıl önce boğularak ölmüş. Akraba bağları güçlü değilmiş." "Çocuğun adına üzüldüm.Hayattaki tek yakınını da kaybetmiş." "Bence de. Neyse annem çağırıyor. Gelişme olursa ararım ben seni." "Tamam,görüşürüz."

Üstüme bir ağırlık çökmüştü. İçimde garip bir huzursuzluk vardı. Ne kadar sevmesem de öğretmenim için üzülmüştüm. Haberleri açtım. Bir çok alt yazı geçiyordu ve hepsi bu civarda olan araba kazaları sonucu ölen insanlarla ilgiliydi. Hızlıca geçen David Langdon yazısı gözüme çarptı. Gözlerim doldu ,boğazım düğümlendi. Ardından ölen öğretmenim için sessizce ağladım. Geçen diğer isimleri okudum. Listede çok yakın komuşuklarımızdan birinin de adı vardı. Onlarca kişi aynı nedenden;araba çarpmasından hayatını kaybetmişti.

Annem eve geldiğinde kopmuş olan düğmemi getirmemi istedi. Düştüğünü gördüğümde tekrar dikeriz diye montumun cebine koymuştum. Portmantodan montumu çıkardım. Cebine elimi sokunca başka bir nesne ile karşılaştım. Çıkardığımda siyah bir kağıt olduğunu gördüm ama ben ne siyah kağıt kullanırdım ne de cebime koyardım.

NOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin