Cadı

252 16 10
                                    

Kendimi,üstüme fil oturmuş gibi hissediyordum. Ağzım kurumuştu, boğazım yanıyordu. Tanımadığım fakat bana ait olan bir sesle "su" diye mırıldandım. Sert bir nesne dişlerime dayanınca ağzımı sımsıkı kapattığımı fark ettim. Serin su ağzıma akarken gözlerimi açtım. Suyu bana içiren kadını görünce tiksinerek geri çekildim. Suyun bir kısmı yere akarken kadın;

-Senin neyin var? dedi

Bu beni vuran kadındı. Beni yaralayan kadın şu an yanımdaydı. Yüzü önceden resmini gördüğüm birini andırıyordu. Bu,bu sanki Dean ile alakası olan biriydi. Evet,bu Victoria'ydı. Dean'in ölmüş olması gereken sevgilisiydi.

Hemen doğrulmaya çalıştım. Sırtım ateş fırınında kavrulmuş gibi yanıyordu. Kolum sımsıkı sarılmıştı. Kolumun sırtımdan daha çok yandığını hissedince gözlerimden yaşlar akmaya başladı.  Bu kaldırabileceğimden çok daha fazlasıydı. Derinlerden gelen bir acı çığlığıyla;

-Senin yüzünden! diye bağırdım.

Tekrar yere yığıldım. Jack telaşla çadırın içeri girdi.

-Victoria sen çık, ben ilgilenirim. dedi.

Yanıma oturdu. Doğrulmama yardım etti. Yüzümün üstüne düşen saçları nazikçe kenara çekti.

-O kızın yanımızda olduğuna inanamıyorum, seni yaralamasına rağmen hala yaşıyor olmasına anlam veremiyorum, dedi.

Sağ elimi ellerinin arasına aldı.

-Nerelerden yaralanmışım?

-Kolundan vurmuş. Kurşunu çıkardık. Başka bir kurşun da sırtını sıyırmış.

Yüzümü buruşturdum.

-Nasıl çıkardınız?

-Dean kemeri koluna bağlayarak turnike yaptı. Sonra bıçağı ısıttı. Bıçak yardımıyla kurşunu çıkardı. Çok kan kaybetmiştin. Temiz bezle tampon hazırlayıp koluna bağladı.

Jack'in rengi atmıştı. Kandan korktuğu aklıma gelince hafifçe gülümsedim.

-Dean nerede?

-Bilmiyorum. Cehennemin dibine gitsin. Victoria'yı başımıza saran o.

-En azından nasılsın diye sormaya gelebilirdi, diye mırıldandım.

Jack kaşlarını çattı.

-Ona aşık olduğunu bu kadar belli etmesen işim daha kolay olacak.

Yüzüm birden ısındı. Dean'e aşık mıydım? Hayır değildim,olamazdım. Belki biraz hoşlanıyordum sadece o kadar.

-Inanamıyorum Aldora farklı olduğuna inanmıştım. O kötü çocuk çakmasında ne bulduğunu gerçekten anlamıyorum. Hayır yani etrafta...

-Aldora çabuk yerine yat!

Çadıra Dean girmişti. Jack yarım kalan lafını yutarak ayağa kalktı.

-Belki de sizi yalnız bırakmalıyım.

Jack çadırın kapısına yürüdü bez kapıyı açarak gözlerimin içine baktı. Göz göze gelince içimden gözlerimi kaçırmak gelmedi.

-Ne yapıyoruz? Eğer romantik bir sahne yapmaya çalışıyorsan kusup geliyorum Jack.

-Sizin buraya geldiğimizden beri Victoria ile öpüşmelerinize dayandıysam sen de buna dayan aşk böceği.

-Defol git.

Jack sinirle dışarı çıktı. Dean Victoria ile öpüşmüş müydü? Kolum ve sırtımın ağrısı yetmezmiş gibi şimdi de midem bulanıyordu. Ben burada ölümle uğraşırken onlar mutluydu. Dean mutluydu. Öyle görünüyordu.

-Iyi misin?

-Berbat bir durumdayım ama biliyor musun Dean, senin yüzünden. Sen o kadar aşağılıksın ki her şeyi pisliğinle örtebiliyorsun. Senden nefret ediyorum.

-Doğrulamana Jack mi yardım etti?

-Seni ilgilendirmez.

-Aldora yat.

-Yatmıyorum hatta gidiyorum. Ikinize de lanet olsun.

-Hiçbir yere gitmiyorsun.

-Hadi engel olsana.

Sağlam kolumla yerden güç alarak kalkmaya çalıştım. Sırtıma saplanan ani ağrıyla inleyerek dizlerimin üstüne düştüm. Kalkmalıydım. Tekrar bacaklarıma yüklendim. Acı yüzünden çığlık attım.

-Kes şunu,dedi. Beni kucağına alarak tekrar yatırmaya çalıştı.  Kolumla göğsünü ittirdim. Bacaklarımla rastgele tekmeler atarak debelenmeye başladım. Dean'in dengesi bozuldu. Ellerini arkama koyarak üstüme düştü. Bir eli sırtımdaki sıyrığa değince çığlık attım. Sonra ellerini iki yanıma kaydırdı. Yaklaşık bir santim uzağımda biraz önce Victoria'ya değen dudakları duruyordu. Kalbim deli gibi atıyordu. Gözlerinin içine baktım. O da benim gözlerimin içine bakıyordu.  Çok hızlı nefes alıp veriyordu. Üstümden çekilmiyordu.

-Senden nefret ediyorum. diye fısıldadım.

Kafasını hafifçe salladı.

-Normal. dedi.

İç sesim "onu öp" diye bağırıyordu. Midemde kelebekler uçuşuyordu. Sevgilisi dışardaydı. O beni sevmiyordu ama Dean hala üstümden çekilmiyordu. Çadırın kapısı hızlıca açıldı. İğrenç bir yaratığın cırlamasına benzeyen bir ses;

-Dean, sen orada ne yapıyorsun aşkım? dedi.

Dean benden uzaklaşarak ayağa kalktı ve kıyafetini düzeltti.

-Aldora'nın yarasına bakıyordum. Sen dışarı çık ben şimdi geliyorum. dedi. Victoria dışarı çıkınca kusacak gibi yaparak;

-Aşkım mı?  dedim.

-Doğrulmaya çalışma sadece yat. dedi ve hızlıca o da dışarı çıktı.

  Saatlerce yattım. Dean çadıra hiç gelmedi. Jack ara sıra uğruyordu. Bana ,Dean'e olan sevgime sitem edip gidiyordu. Gece boyunca acıdan hıçkırarak ağladım. Jack yanımda yattı. Uyumadı, sürekli beni kontrol ediyordu. Milyonlarca kere iyi olup olmadığımı sormuştu. Sabahın ilk ışıklarında uyandım. Jack benim olduğum tarafa doğru dönmüş, uyuyordu. Alnında küçük ter damlaları vardı. Kenara koyduğu bandanasını alnına yavaş yavaş bastırarak terini sildim. Yüzünde üzgün bir ifade vardı. Kaşlarını hafif çatmış, dudakları aşağı doğru kıvrılmıştı. Jack mükemmeldi, Dean gibi değildi. Açık ve net bir şekilde bana değer veriyordu. Acıya aldırmadan ayağa kalktım. Bugün daha iyiydim. Yattığım çadırın yanında Jack'in çadırı vardı. Büyük ihtimalle içinde Dean ve Victoria yatıyordu. Onların çadırına girmek istiyordum.Bu doğru olmazdı ama merak ediyordum. Olmaması gereken bir kızla sarılıyor muydu acaba yoksa bilmiyordum işte,düşünmek acı veriyordu. Ayaklarımı sürüyerek çadırın kapısına gittim. Bezi açarken kalbim deli gibi atıyordu. Içeriden ses gelmiyordu ama uyanıklarsa ve beni görürlerse ne diyeceğimi de bilmiyordum. Içeriye baktığımda Dean'in arkasını dönerek uyuduğunu gördüm. Victoria Dean'in sırtına yüzü dönük şekilde yatmıştı. Dean mükemmeldi.  Victoria ise onu ele geçirmiş bir cadı gibiydi. Aslında güzeldi ama Dean'e sahipti. Dean ona, bana bakmadığı bir gözle bakıyordu. Sahte ölümünü duyunca yıkılmıştı. Şimdi onu görünce sevinmiş olmalıydı,hem de çok. Gözlerim dolarken bezi kapattım. Yanaklarıma yaşlar akmaya başlayınca hızlıca sildim. Yere oturdum. Hafif bir rüzgar tenime değince ürperdim. Sönen ateşin üstünde siyah bir kağıt gördüm. Demek katilimiz bizi unutmamıştı.

  Oylarınızı ve yorumlarınızı özellikle yorumlarınızı bekliyorum. Umarım beğenmişsinizdir.

Okuduğunuz için teşekkürler :*

(multimediadaki kız Victoria)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 29, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NOTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin