♥ |2.Bölüm| ♥

1K 33 0
                                    

Multimedyada Poyraz'ımız var..

***

meysa'dan

Yattığımdan daha yorgun bir halde uyandım.Böyle olmaz ki canım, insan dinlenmiş bir halde uyanır.Ama tabi uyanmak için uyumak gerekir.Dün gece vicdan azabı (çünkü Mert'in bana olan güvenini kullandım),korku (çünkü bu ortaya çıkarsa başıma gelecekleri biliyorum),heyecan (bunun sebebini bilmiyorum) yüzünden uyuyamadım.Banyoya geçip rutin işlerimi hallettim.Duvara montelenmiş modern aynaya baktım.

Aynada gördüğümü söyleyeyim size; çiziklerle dolu bir çene,patlak bir adet kaş,şiş dudaklar ve pembemsi bir burun.Ve tüm bu yüzü dehşetle inceleyen "mor" gòzler.Mor konusunda ciddiyim.Göz rengim gri-menekşe moru-buz mavisi arasında gidip gelir.Saçlarımda ki bozulmuş örgüyü çözüp elimle olabildiği kadar düzelttim.Yüzümü biraz olsun kapatsın diye açık bıraktım.Şu an potansiyel zavallı görünümündeyim.Ne hoş.Oysa planladığım bu değildi.Ben bu gece Mert'e gözükmezsem yarına belirgin birşey kalmaz makyajla kapatırım demiştim.Böylece ufak kazadan hiç bahsetmem olmamış gibi hayat devam eder diye düşünmüştüm.O zaman yüzümü görmemiştim,ve şimdi buna bir açıklama bulmam gerek.Üstümü başımı düzeltip odadan çıktım.Bir kat altta ki girişte resepsiyon (!) vardı.Oraya geçip kaldığım odanın ücretini ödemek istedim.Ama görevli kız "Poyraz bey ödemeyi dün yaptı." dedi.Benim odamın hesabını nasıl başkası öder diye lüzumsuzca çemkirdim ve öğrendim ki oda "Poyraz beyin" adına rezerveymiş.İsmini de vesileyle öğrenmiş oldum.Taksi istetip Esin'i aradım.Daha uyanmamışdı tabi.Gece Mert ne beni ne de Esin'i aradı.Anlaşılan mekan açılışı güzel geçti.Esin'e yanına geleceğimi söyledim.Anca onlarla bir çözüm bulabilirdim.

Son anda aklıma geldi ve Özgür'ün yanına geçtim.Kahvaltı vaktine denk gelmiştim o yüzden şöyle bir bakıp çiftlikten çıktım.

Taksiye binip adresi söyledim.Uzun bir yolum var kulaklığımı çıkarıp kulaklarıma taktım.Bir kaç tane şarkı açtım ama havamda değildim geri çıkardım ve biraz dinlenirim diye gözlerimi kapattım.

Taksi sitenin girişinde durunca indim.Esin'lerin evi girişte ki ilk evdi.Kapının önüne gelmiştim ki kapı açıldı.

Özüm resmen cırladı;

"Anlat bakalım dün ne-...Aa ne oldu kızım sana ?" Özüm ve Esin hiçte kibar olmayarak içeri çekiştirdiler beni.Yaralıyız demi az kibar olun.Çantamı ve ceketimi koltuğun üzerine koydum.Bu sırada bizinkiler hiç susmadı tabi.Onları susturup detaylarıyla herşeyi anlattım.İkisininde gözlerini endiseliydi.Anlattıklarım bitince beklentiyle onlara baktım.Esin dudağını ısırıp yukarı baktı.Ne zaman düşünse bunu yapar.Sonunda bana döndü;

"Yalan söylencek bir durum yokmuş ki ortada ne diye bulaştırdın durumu."

Haklı.Ama düşünemedim.

"Ne bileyim ya o an mantıklı gibi geldi.Yaralarda geçer sandım.Tüm gece buz bastım ama of ne yapıcam şimdi.."

Özüm "Bi gecede geçen yaramı var kızım hele birde attan düşüp sürüklenmişsin kapı çarpmamış ki hayır sen zeki birisinde yani." diyince güldüm.Haklı çünkü.

"Pekala geldiğim nokta bu.Yüzümün hali ortada şimdi bunu abime ne diye açıklıcam onu konuşalım."

Esin "Sen yukarda bir duşa gir kendine gel.Sonra Mert'i ara seni almaya gelsin.Merdivenlerden düştüğünü söyleriz.Kapatıcıyla çiziklerini kapatırsak gayet inandırıcı olur."

Özüm "İyi fikirde dirseklerinde ki çizikler kapanmaz.Onu napıcaz ?"

"Esin sen bana uzun kollu bir bluz ver bir kaç gün uzun kol giyersem fark etmez.İyi fikir ya ağabeyimi  arıyayım gelsin alsın beni duşa girmiyim gerek yok."

Kanatlarım Var RuhumdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin