Bul beni kaybolmuşum izim silinmiş dilim suskun; susmuşum,
Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum..
Bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum,
Sanma ki sarhoşum ne var ne yoksa yıkıldı içimde; bomboşum..
***
(Kısa bir açıklama yapayım aklınız karışmasın; Mert'in ağzından başlıyor bölüm.Parti mekanına girdikleri andan.Her neyse iyi okumalaaaar :] )
Mert'ten
Girişte ki görevliye selam verdikten sonra içeri girip merdivenlere yöneldik.Meysa koluma tutunmuştu.Böyle yerlere girip çıkarken utanmasam çocukmuş gibi elinden tutacaktım.Aslında bana kalsa onu böyle yerlere değil getirmek beş kilometre yakınına yaklaştırmazdım.Ama ben bu kadar içindeyken oda ister istemez giriyordu işin içine.
Peki ben niye bu ortamların içindeydim?Çünkü..İyi değildim.Ruhsal anlamda kendimi bok çukurunun içindeymiş gibi hissediyordum.Hakim olamadığım bir sinir damarlarımda kol gezerken etrafıma öfke saçmamak için kendimi zor tutuyordum.Cumartesi gecesi, evde yıkım yarattığım o gün, o kadarla yetinmeyip o evi yakabilirdim.Tüm ilgisiz ve sevgisiz hallerine rağmen özleyipte aradığım babam tur gezisinde olduklarını söyleyip telefonu yüzüme kapatmıştı.Bir aydır hiç görüşmüyoruz ve bu bile onları bize sevgi göstermeye itmiyor.Lanet ettim kendime,güçsüzlüğüme.Kız gibi ilgi isteyen o ibne tarafıma..Şefkat isteyen o çocukluğumda kalmış tarafıma!Evden çıkarken Meysa'ya bile bağırmıştım.İplerim kopmuştu.Ama arabayı binip otoyola çıktığım an vicdan dalgasında boğulup Meysa'ya mesaj atmıştım.Elimde ki tek varlık oydu.Sevilmeye değer ve beni en içten seven tek kişi.
O gün daha doğrusu o gece yeni bir devir olmuştu benim için.Kafa dağıtmak için gittiğim barda Ada'yla karşılaşmıştım.Ve ilk kez o asi hayran olduğum kızla sohbet etme fırsatım olmuştu.Onunla sohbet ettikçe rahatladığımı iliklerime kadar hissetmiştim.Gerilen tüm sinir hücrelerim tek tek gevşemiş ne annem ne babam nede başka sorunlar umrumda olmuştu.Ondokuz yıldır hiç hissetmediğim bir rahatlığı hissetmeyi bırak yaşamıştım.Meysa bile uçup gitmişti aklımdan.O yanımda değilken aklım hep onda olurdu çünkü sanki her an ona bir şey olacakmış gibi bırak dikeni kazık üstünde otururdum.Ama onunla o sarışınla ciğerlerim ilk kez nefes almıştı.Onun bende yarattığı bu muhteşem etkiyi şimdiye dek kimse hissettirememişti.En yakın seviyede bunu başaran Nihal'di ve oda bunu sadece yatakta başarabiliyordu.Yarım saatlik bu film bittiğinde beynim düşümeye geri dönüyordu.Ha tabi Nihal ilgili bir kızdı bu yüzden sevgilimdi ama Ada..hayatımın devrimiydi.O gece sabaha kadar sadece konuştuk.Sabah kahvaltı yapıp tüm günü birlikte geçirmiştik.Ona ilk andan bağlanmak beni bir an tedirgin etmişti.Ne kadar da olsa onu yeni yeni tanıyordum.
O günden sonra konuşmaya ara vermedik.Okulda sıra arkadaşıydık zaten.
Paintball oynamaya gittiğimiz gün rakip takımlardaydık ve tam istediğimiz gibi karşı karşıya gelmiştik.Onu vurup boyaladığım için sinirlenip üzerime atlamıştı.Ben altta o üstte yere düşmüştük ve ben bu pozisyonu değerlendirip onu öpmüştüm.Karşılık vermiş ve sonra birden ayaklanmıştı.Bana tokat atmamıştı.Daha fenasını yapıp tekmesini karın boşluğuma geçirip gitmişti.Kendime gelip ayaklanıp yola devam ettiğimde ağlama sesi duymuştum.Sese yaklaştığımda Meysa'yı yerde oturmuş ağlarken görmüştüm.Hayatımın en değerli parçasını ağlarken ilk kez görmüştüm.Ve yanaklarını ıslatan her bir damlanın boğazımı düğümleyip beni nefessiz bıraktığını hissettim.İki gün geçmişti üzerinden ama ben hala o ağlamanın o iç çekmelerin etkisindeydim.Biraz zaman geçmesini bekliyordum konuşmak için.Tabiki de düşmùş olduğuna inanıp işin ucunu bırakmamıştım.Tüm kemikleri kırılsa öyle ağlamazdı biliyorum.Sırf ben paintballu yasaklamayayım diye sıkar dişini ağlamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatlarım Var Ruhumda
Ficção Adolescente♡ ♡ ♡ Bana öyle bakma, anlayacaklar.. İkimize karşı bu dünya, Bizi anlamayacaklar.. Bir aşk ne kadar gizli yaşanabilir ki.. ♡ ♡ ♡ ♥ ♥ ♥ #hayriyeerdoğan