Düşürmezdim kendimi
Kendi ellerimden,
Eskiden demezdim
"Ne güzeldik eskiden..."
***
meysa'dan
Poyraz'ın arkasından bakakalmıştım.Görüş alanımdan çıkar çıkmaz başımı sıraya gömdüm.Düşünmeden söylediğim bir yalan ya sadece küçücük bir yalan !? Gerçekten yaptığımın,söylediğimin ne kadar mantıksız,gereksiz ve saçma olduğunu ilk kez fark ettim.Olacağı varmış gibi yapmadığımı yapmıştım.Evet şu an bana savurduğu tehdit için Poyraz'a kızmam belki sövmem lazım.Ama sadece kendime kızıyorum.Bu durumda olmamım tek nedeni yine benim.Düşünmeden söylediğim bu yalan ortaya çıksa benim yıllardır bozmadığım çizgimi, yalanlarımı kapatmak için kullandığım bir maske sanacaktı insanlar.Ve ağabey hayal kırıklığının dibini yaşayacaktı.O gün,o odada belki hiç bir yakınlaşmamız olmadığını (beraber kalmadığımıza uçurumdan atlasam inandıramam) en rezil durumlarla ispat edebilirim.Ama bu göz önünde ki resimde ki en ufak leke.Öyle bir resim sunmuş olur ki Poyraz bunlarla arkasını uzunca bir süre toparlayamam.Onunla bir gün geçirmek olacakları düşününce hiç bir şey değil ama ya bir oyunsa diye korkuyorum.Yani abimden intikam almak iste elindekileri direk ortaya salardı ve zaten başka birşeyde yapmasına gerek yok.Benden niye böyle birşey istemişti.Kafam olabildiğine karışmış durumda.
Kağıdı ve cdyi elime alıp bilgisayarların yanına geçtim.Cd'de anlattıklarının olduğuna eminim de yinede görmek istiyorum,ne kadar rezil bir durumda olduğumu görmek istiyorum evet.
İlk kayıtta Poyraz beni kucağında taşıyordu.Öyle bir yaslamışım ki başımı göğsüne,sırf bu görüntüyü kullanarak bile istediğine ulaşırdı.Ama buna ek olarak odaya giriş ve çıkışlarımız vardı.Ayrı ayrıydı ama buda olaya gizli saklı havası vermişti.Durum umutsuz yani.Cd'yi çıkarıp elimle biraz zorda olsa kırdım.Kağıdıda binbir parçaya yırtıp masaların altında ki çöplere dağıttım.Evet ne olur ne olmaz.Bundan sonra artık herşeyi böyle düşünecektim.Bu durumu kurtarmaya yetmeyecekti ama en azından başka iş sarmam başıma.Kütüphaneden çıkıp kafeteryaya indim.Esin ve Özüm ellerinde ki dergiye bakıyorlardı.Henüz tenefüs zili çalmadığı için kafeteryada sadece bizim sınıf vardı.Kızların yanına geçip kendimi sertçe sandalyeye bıraktım.
"Anlattıklarımı iyi dinleyin kızlar hiç bir dizide bu kadar atraksiyon göremezsiniz." dedim ve başladım anlatmaya.
***
mert'ten
Tek başıma oturduğum iki kişilik sırama yayıldım.En sevmediğim ders Dil ve Anlatımdı ve ilk iki ders bu olunca gerçekten hiç çekilmiyor.Telefonuma gelen mesaj sesiyle sessiz sınıfta hocanın gözleri beni buldu.Onaylamazca bakan gözlere takılmayıp sıranın üstünde duran İphon'umu elime aldım.
Kimden:KKEren
"Şimdi kafeteryaya geldi abi."
Mesajı silip telefonu sıranın üstüne koydum.Ayak işlerimi yapan Meysanın tabiriyle "kuçu kuçularım" dan biriydi mesajı atan.Telefon rehberim çok dolu olduğundan isimlerinin başına "KK" yazıyorum.Meysa yanımda olmadığında hep peşine birini takıyordum ve en çok bunları seçerken dikkat ediyorum.Sağlam bir göz dağı verdiğim için Meysa'yı incelemeye bile cesaret edemiyorlar.
Nihayet işkencenin bittiğini duyuran zil çaldı.Sınıftan çıkıp kafeteryaya indik.Meysaların oturduğu masaya geçerken en dip köşede oturan Poyraz dikkatimi çekti.Birbirimize görünmez beyaz bayrakları çekmiş ve düşmanlığı başlamadan bitirmiştik.Açıkçası düşman olmak istiyeceğim türden biri değildi.Neredeyse benim gibiydi kendimle savaşmış gibi olacaktı.Meysa'nın yanına oturup kolumu omzuna attım.Canımı sıkkın bu kızın ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatlarım Var Ruhumda
Roman pour Adolescents♡ ♡ ♡ Bana öyle bakma, anlayacaklar.. İkimize karşı bu dünya, Bizi anlamayacaklar.. Bir aşk ne kadar gizli yaşanabilir ki.. ♡ ♡ ♡ ♥ ♥ ♥ #hayriyeerdoğan