#SOMA
#TürkiyeYasta
Aldığımız her nefeste Soma'yı hatırlamak ve 301 canımızı unutmamak dualarıyla..
Allah Rahmet Eylesin..
***
Ve multimedyada ayrılık sonrası hallerini :( Bu da bölüm tüyosu oldu :)
Ayrıca youtube linkinde ki videoyu izlemenizi şiddetle tavsiye ederiiim :)
Bölüm geç geldi (hemde baya)bunun için okuyan herkesten özür diliyorum..
31 Mayıs-1 Haziran'da sınavlarım var son bir hafta oldukça yoğunum.Bu bölümden sonra ki bölüm sanıyorum ki sınavdan sonra anca gelebilir.Bermuda Şeytan Üçgeni'de var çünkü..
Ama merak etmeyin bu sıkışıklık geçtiğinde eskisi gibi iki gùnde bir olmak suretiyle iki hikayeninde bölümleri gelecek,inşallah..
Aramıza yeni gelenlerde dahil tüm okuyanlarıma teşekkür edip geveze çenemi kapayıp bölüme geçiyorum..
İyi okumalar..
***
Meysa'dan
15 dakikanın sonunda taksi evimizin önünde durdu.Taksi metreye göz atıp çantamdan cüzdanımı çıkardım.Yeşil banknotu uzatıp üstünü almadan iyi akşamlar dileyim taksiden indim.Böyle kısa mesafelerde taksiye binmeyi sevmiyorum ama bu saatte yürüyerek gelemezdim de.
Evimiz büyük bahçeki girişinde,her zaman ki yerlerinde oturup çay içen korumalara (!) selam verip verandaya geldim.Kapıyı çalıp bekledim, Melek Abla kulağında telefonla kapıyı açtığında gülümsedim."Şimdi Meysa Hanım geldi Neslihan Hanım.Telefonu vereyim mi ? Peki, iyi akşamlar Neslihan Hanım."
Melek Abla telefonu kapatırken ben merdivenleri ikişerli adımlarla çıkmaya başlamıştım bile.Annemler seyehatten hala dönmemişlerdi.Evet, tam bir ay bir haftadır.Ve beni telefona istememesi normaldi.Hayır küs falan değiliz.Küs olmak için iletişim gerek.Bizde eksik olan parça bu,iletişim.Üzülerek hiç umrumda olmadığını söylemek istiyorum.Ciddiyim.Bu konuda Mert'le tamamen farklıyız.O bu konuda hayli hassas.Bense..etkilenmiyorum açıkçası.
Odama girer girmez çantaları yere atıp kendimide yüz üstü yatağın üstüne bıraktım.Yorucu bir gündü.Pekala birazda güzel.Yada..çok çok güzel, her neyse.
Eteğimin belinde ki kemer batmaya başlayınca homurdanarak yataktan kalktım.Üzerimde ki etekle gömleği çıkarıp pijamalarımı giydim.Çıkardığım kıyafetleri ve her ne kadar giysemesemde çiftliğe götürdüğüm binici kıyafetlerimi çantamdan çıkarıp,banyomda ki hasır sepete atıp girmişken rutin işlerimide hallettim.Odama tekrar geçtiğimde yapacak bir şey aradım kendimi.Ayakta bir kaç dakika boş boş dikildikten sonra telefonumu elime aldım.Poyraz'ı arayacaktım.Tamam ayrılalı yalnızca yarım saat olmuş olabilir ama merak ediyorum.Ada hanım geldi mi geldiyse ne yapıyor..Sonuçta sevgilim değil mi,ararım.
Rehberden ismini bulup üstüne tıkladım.Dördüncü kez çaldığında meşgule attı.Bir dakika meşgul derken.Elimde telefon beni aramasını bekledim.Herhalde o arayacak o yüzden meşgule attı.Evet.İki dakika geçmişti.Ama hala gelen bir arama yoktu.Ekran kilidini açıp arama kaydına girdim.Bir daha arayacaktım.Tam bu sırada telefonumdan mesaj geldiğini belirten bildirim sesi geldi.Mesajlara girip Poyraz'dan gelen mesaj baloncuğunu okudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatlarım Var Ruhumda
Novela Juvenil♡ ♡ ♡ Bana öyle bakma, anlayacaklar.. İkimize karşı bu dünya, Bizi anlamayacaklar.. Bir aşk ne kadar gizli yaşanabilir ki.. ♡ ♡ ♡ ♥ ♥ ♥ #hayriyeerdoğan