♥ |15.Bölüm| ♥

749 27 2
                                    

Multimedyada Nihal var :)

Bi' yere kadar demiştin

Ben o yere kadar direndim

Seni bana yazılmış bi' şarkı

zannettim...

***

meysa'dan

Araba Üsküdar'da ki D&R'nin önünde durunca emniyet kemerimi açıp arabadan indim.Park problemi olan bir caddeydi o yüzden Berk her ihtimale karşı arabada kaldı.Çantamı omzumda düzeltip büyük mağazaya girdim.Genelde buradan kitap aldığım için mağazanın içini iyi biliyordum.Yeni çıkanlar standına gelip kapak tasarımını beğendiğim bir iki kitabı elime.Almak için gezen biri değilimdir.Yani kitapçıya gelirken aklımda bellidir ne alacağım.Bu sefer öyle değildi.Takip ettiğim yazar gruplarından yeni kitap çıkaran yoktu.İlk defa kapak tasarımına ve kapak yazısına bakarak kitap alacaktım.

Elimde ki iki kitabı sol kolumun altında tutup kitap ayraçlarından bir kaçını seçmeye çalıştım.Her kitabıma bir ayraç almak her halde en delice takıntılarımdan biri.Ama ne yapayım odamda çok büyük bir kitaplık kısmım ve sayamadığım kadar çok kitabım var.Ve okuduğum bir kitabı defalarca daha okuyabilirim.Elime aldığımda direk okumayı seviyorum.Ayraç aramayı hele hele kitabın kenarını kıvırmayı sevmiyorum.

Elimde zar zor tuttuğum şeyleri kasaya koyup cüzdanımından kredi kartımı (!) çıkarttım.Park sorunu olmasına sevinmiştim.Yoksa şu an ödemeyi Berk yapıyor olurdu.Ve evet Mert yanıma taktığı kuçu kuçularına harcamalarım için kredi kartı veriyor.Ve ben en son ne zaman bir kasada sıra bekleyip ne zaman bir hesap ödedim hatırlamıyorum.Anca kızlarla alışverişe gittiğimizde bu fırsat elime geçiyor.O bile her zaman değil.Çünkü Mertin her koşulda her yerde peşime taktığı biri yada birileri vardır.

Kredi kartım ve aldıklarımın fişi bana uzatılınca teşekkür edip kasanın önünden çekildim.Yoğun bir mağazaydı ve ne zaman gelsem kalabalık oluyordu.Ama bu boğucu ve izdiham yaratan bir ortam değildi,kıyafet mağazalarında ki gibi.Daha sakin,çok çok daha sakin sessiz bir kalabalık,ve bu iyi bir gòrüntü.Etraftaki bu velveleden sonra..

Araba bıraktım yerde dururken Berk İspark görevlisiyle konuşuyordu.Görevli parasını alıp uzaklaşırken bende arabanın yanına gelmiştim.

"Okula mı eve mi ?" diye sordu Berk kapıyı açarken.

"Okul." dedim.Yerime yerleşip kemerimi takarken Berk'te arabayı çalıştırmıştı.

Sessiz geçen yirmi dakikanın sonunda okulun bahçesine girmiştik.Ah harika tam tenefüs vaktiydi ve havada güzel olduğu için herkes bahçedeydi.Ağabeyim kuçu kuçularıyla dolaşmama herkes alışıktı ama onların arabasına binmeme değil.Berk'te sessizce bir küfür mırıldandı.Tüm okul abimden korkardı ama bu korku dedikoduları hiç bir gün susturamamıştı.

"Elimde poşet var neyse ki.Bir şey olmaz Berk.Okuldakiler hep konuşur." dedim.

Arabayı park ediyordu bu yüzden bana bakmadan cevap verdi.

"Okuldakilerde konuştuklarıda umrumda değil prenses.Ben Merte yapacağım açıklamayı düşünüyorum."

"Gideceğimizi biliyordu haberi vardı ??" dedim hızlıca.Kemerimi çıkartıyordum bu sırada.

"Benim arabamla değil ama.Neyse hadi çıkalım arabadan."

Önce ben kapımı açıp çıktım.Etraftakilerle göz göze gelmemek için elimde ki poşete dikkatimi verdim.Bugün okuldakiler beni yeni görüyorlardı zaten,dikkatle incelendiğime eminim.

Kanatlarım Var RuhumdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin