♥ |38.Bölüm| ♥

155 18 9
                                    

Merhabalar, birkaç bölüm önce 45. bölümde final olacağını söylemiştim ancak plana değişti.O kadar uzatmayı düşünmüyorum.Bir kaç bölüme en fazla bu bölüm dahil dört bölüme bitiyor.Yani ömrü daha uzun olacak bir hikayeydi ama inanın hiç vaktim yok bu sene.Üzerine yeteri kadar yoğunlaşamadığım için çok zorlanıyorum yazarken ve bu yüzden sizi çok fazla bekletiyorum.Dolayısıyla güzel bir şekilde bitmesi en doğrusu diye düşünüyorum.Kafamda kurguladığım bir çok ayrıntıyı yazmayacağım bu yüzden en önemlilerinden derlediğim hızlandırılmış birkaç bölüm daha okuyacaksınız ve benim wattpaddeki ilk hikayem bana göre en hatalı ve en acemi hikayem “Kanatlarım Var Ruhumda” bitecek.Her neyse veda konuşmamı finalden sonraya saklayıp bölüme geçiyorum…

 

 

 

 

***

 

 

Meysa’dan

 

 

Sahil boyu Üsküdar’a doğru yürüyor bir yandan da düşünüyordum.Aslında çok fazla düşünüyorum ama hayatın beni getirdiği noktada hep bu oluyor.Bir şeyler olup gidiyor ve ben kendimi en sonunda ya odamda kapanmış yada sahilde yürürken bir dolu şeyi düşünmeye dalmış olarak buluyorum.Ve artık bunu gerçekten kaldıramıyorum.Kaldıramıyorum çünkü yıl sonu partisine çok az bir zaman kaldı ama benim hiçbir hazırlığım yok.Üstelik bunu konuşacağım bir arkadaşım bile yok.Mert bu sene mezun olacak ve onunla bile aramda öyle bir mesafe var ki hiçbir şeyi konuşmadığımız gibi bunu da konuşmamıştık ve ben öz ağabeyimin bile ne yapacağını bilmiyorum.

Bir insanın hayatı nasıl bu hale gelebilir ki ?

Poyraz’la ilgili problemlerim çok azmış gibi birde Ada’yla olan çokça ilginç konuşmamızda düşünce havuzuma bir dolu düşünce bırakıp gitmişti.Mert’le birbirlerinden hoşlanıyorlardı ama Mert sırf ben Poyraz’la aynı ortamda bulunmayayım diye Ada’dan vazgeçmişti.

Pekala kulağa çok hafif bir şeymiş gibi görülebilirdi.Ama değildi.Ağabeyim beni aşktan ön plana almıştı.Benim aksime ben onun için Poyraz’dan vazgeçememişken bu çok koymuştu.Melis’le olan iş birliğine bile hak vermiştim.

Bana bu kadar değer veriyor işte.Benim ona vermediğim kadar.

Elimde tuttuğum telefonun ekran kilidini açarken bir yandan da düşmemek için önüme göz attım.Saat sekize geliyordu ama sahil hala kalabalıktı.Rehberden Melis’in ismini bulup aradım.

“Efendim şekerim ?”

“Şey Melis ağabeyimi aradın mı ?”

“Yok bebeğim ya.Hem dur bu kadar acele etme arayacağım illa ki.”

Arama işte diye düşündüm.

“Arama Melis.”

“Anlamadım.Neden ?”

Kanatlarım Var RuhumdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin