2. Başka Bir Dünya

113 32 3
                                    

Görevinden azledilen Demir, memleketi İzmir'e yerleşmişti. Her şeyden uzaklaşmış, kendi kabuğuna çekilmişti adeta. Saçı sakalı iç içe girmişti. Komiser Demir'den eser yoktu artık. Kıyafetleri yırtılmasına rağmen yeni kıyafet almıyordu. Ahşap, sobalı  bir evde yaşıyordu. Arada bahçeye çıkıp odun keserken güneş ışığını görüyordu. Geceleri, pencere kenarında sigarasını yudumlayıp dışarıdaki yeşilliğin kokusuyla geçiriyordu. Gündüzleri de market ihtiyacı dışındadırlar dahi çıkmıyordu. Gün aydınlanmaya başladığında yatağına giriyor, güneşin batışıyla uyanıyordu. Bir daha aydınlık olmayacağını düşündüğünden ışıktan kaçıyordu. Yada aydınlık olmasını istemiyordu. Ailesini katledenlerin bulunmaması da onu hayattan iyi ve soğutmuştu. İlknur'unu kaybetmesi, onca güzel şey yaşamaya hak eden kızının ölümünün üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala kendini toparlayamamıştı. Teşkilatta bu cinayeti çözemedi. En çokta bu koyuyordu ya ona.

Salı günü markette indirim vardı. O da markete giden ilk kişilerden biriydi. Mutfak malzemelerini aldıktan sonra kasaya geldi.

"Hoşgeldiniz," dedi genç kasiyer yiyecekleri makinadan geçirirken.

Demir cevap vermedi. Aynı soğukluk vardı yüzünde. Bunu gören kasiyer de konuşmadı artık.

Demir, yiyecekleri poşete doldurup uzaklaşırken kasiyerin arkadan "nasıl insan bu ya," dediği duydu. Durdu ama arkasına bakmadı. Kasiyer tedirgin bir şekilde ona bakıyordu. Yanlış yaptığının farkında olsa da her şey için çok geç olabilirdi. Kısa süre yerinden kıpırdamayan Demir, marketten çıktı. Kasiyer ise derin bir nefes aldı.

Yolda yürürken herkesin iğrenen bakışları üzerindeydi. Dilenciden farksızdı. Evine geldiğinde ayakkabısını kapının önünde çıkarıp içeri girdi. Elindeki poşetleri masanın üzerine bıraktı. O sırada küçük odadan çakmak çakma sesi duydu. İçerde birinin olduğunu anladığı an yavaşça odaya yaklaştı. Artık onu da öldürmeye geldiklerini düşünüyordu. Gözlerinde gülümseme oluşmuştu. Ailesine artık kavuşacağını düşündü.

Odaya girdiğinde ise büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaştı. Yırtılmış tekli koltukta oturan adam ona gülümsüyordu. Bu Onur'dan başkası değildi.

DedektifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin