KARANLIK(Tamamlandı)

Kayıp

-Jane ne oluyor?

-Iga. Rosalie'yi öldürecek. Jacob pişman olacak.

-Siktir. Onu uyarmalıyız.

Alice benim yanıma oturdu. Dediği şey mümkün değildi. Pes etmemiştim ama bıkmıştım artık.

-Ben uyardım ama dinlemiyor. Tek çare Roselie'yi saklamak olacak.

-Artık çok geç. Roselie'yi kaçırmışlar.

Mark elinde telefonuyla bana baktı. Gözlerindeki hayal kırıklığı içimi parçalıyordu.

Micheal yapamazdı. Jake hiç yapamazdı.

-Iga'yı bulalım.

Diye fikir attı ortaya Calv. Dave telefonunu çıkarıp Jake'i aradı.

-Jake hemen bize gel. Acele et.

Telefonu kapatıp salona geçtik. Jake kısa sürede gelmişti. Onlara uzak bir şekilde telefonumla oynuyordum. Taylor yanıma geldi. Telefonuma bir oyun yükledi ve birlikte oynamaya başladık. O bişeyler çiziyordu ve bende tahmin ediyordum. Ben çiziyor o tahmin ediyordu. Biz böyle kendimizce takılırken onlar tartışıyordu. Jake burnunun dibine gidiyordu. Bunun sonucunda annesini kaybedecekti.

¤ ¤ ¤

-Jessie Jersey. Sakın müdahele etme.
-Bu sefer de kadere karşı gelme.
-Rosalie ölecek.
-Engel olma Jess. Senin yapacağın birşey yok. Bu Alfa'nın suçu.

-Ama Rosalie'yi çok seviyorum. Hem Micheal amca sonra Jake çok üzülür.

-Jake bunu çoktan haketti.

-Kimse böyle birşey hakedemez.

-Jake sana güvenmedi. Bunu bir şekilde ödemeli Karanlık. Bu kaderdir. Buna karşı gelmiş olsan bile bu sefer bu kadar kolay kurtalamazsın.

-Ona veda bile edemedim.

-Tekrar karşılaşman için yardım edeceğiz.
       ¤           ¤            ¤

-Bitti mi?

-Efendim?

-Dörtlerle görüşmen.

-Tay sen nerden biliyorsun?

-Ah hadi ama ben herşeyi biliyorum.

-Bitti.

-Ne dediler?

-Rosalie'nin öleceğini.

-ANNEM ÖLMEYECEK.

Jake'e histerik bir kahkaha attım.

-Eğer bana inansaydın, benimle birlikte o kızı yok etseydin şuan mutlu olurdun. Rosalie teyze senden nefret edecek. Seni hiç affetmeyecek.

-KES SESİNİ.

dizlerinin üstüne düştü. Ağlamaya başladı.

-Lütfen onu kurtar. Lütfen.

-Bu sefer kadere karşı gelemem Jacob. Bu sefer de karşı gelirsem kolay bir şekilde kurtulamayacakmışım. Bu senin hatan. Yükünü hafifletmek istedim ama izin vermedin. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun ama üzgünüm.

-Lütfen lütfen lütfen. Hayır. Annem daha çok genç. Babam dayanamaz.

Ayağa kalktım. Jake'in yanından geçip kapıya gittim. Tam kapıdan geri dönüp bana bakan Jake'e baktım.

-Büyüdüğün zaman beni ararsın.

Dedim ve çıktım. Kimse peşimden gelmemişti. Çünkü herkes biliyordu. Plan yapmıştım. Artık herkes bana güvenmiş, gücüme inaniyorlardı. Jake'in telefonundan aldığım numarayı çevirdim.