D ➽ 5

8.5K 721 208
                                    

Soyunma odasına geçip kıyafetlerimi değişirken sıkıntılı bir nefes verdim. Sabah uyandığımda saatin on bir buçuk olduğunu gördüğümde yaşadığım şoku hâlâ üzerimden atamamıştım. Duş alırken suyun ısınmasını bile beklememiştim. Geç kalmıştım ve hâlâ Yoongi Hocanın yanına uğramış değildim. Güzel bir azarı hak etmiştim sanırım. Bir daha pazar akşamı dışarı çıkmayacaktım.

Soyunma odasından çıkıp asansörlere giden koridora girecektim fakat kolumdan tutulmuştum. Tanrım Mi soo'ydu bu. O bile erken gelmişti. Ben ne halt yemiştim böyle?

"Kızım neredesin sen? Arıyorum açmıyorsun. Seni arıyorlar sabahtan beri."

Elimi başıma götürüp kaşırken yüzümü buruşturdum. "Sorma, uyuya kaldım. Telefonu da uyku sersemi sessize aldım sanırım." derken gözlerini devirmişti bana. Ne ama? Düşünsenize uykunuzun en tatlı yerinde telefonunuz çalıyor? Eminim ki herkes açmak yerine sessize atardı. Ben de öyle yapmıştım işte.

"Gece o kadar içtin ki normal aslında. Neyse bunları sonra da konuşuruz. Ne diyecektim ben..? Hah! Sen Min Yoongi'nin öğrencisiydin değil mi?"

"Evet! O mu arıyor beni yoksa?! Bittim ben!"

Endişeyle ellerimi birbirine sürterken "Yok yok öyle değil." diyerek rahatlatmıştı beni. Ardından "Ben hastaneye gelince sen başka bir doktorun öğrencisi oldun. Min Yoongi'nin öğrencisi benim artık." diye devam ettmişti.

Bir dakika o ne söylemişti? Tanrım bu harika bir haberdi! Duvar gibi düz olan yüzünü, laf sokuşlarını ne görecek ne de duyacaktım artık. Tanrım bu hediye için de teşekkür ederim..

"Süper bir haber bu. Hep böyle şeylerle gel bana."

Gözlerini devirirken kollarını göğsünde bağlamış, inanamıyor gibi bakışlar atmıştı bana. Onunla ne yaşadığımı bilmiyordu tabi. Daha yeniydi. Birkaç gün geçince anlardı beni.

"Salak mısın sen Eun woo? Doktor bir harika!"

"Tabi tabi öyledir. Yakında daha iyi anlayacaksın harika olduğunu."

"Böyle söyleyip korkutma beni."

Haline acıdığımdan gülerken "Neyse." diyerek Yoongi konusunu kapatmıştım. Artık bir bağımız yoktu. Onunla ilgili bir şey duymak istemiyordum. Dünyanın sekizinci harikası olsa umurumda olmaz.

"Kim arıyordu beni? Ayrıca benim yeni hocam kim biliyor musun?"

Başını iki yana sallarken "Bilmiyorum."demiş, göğsünde birleştirdiği kollarını çözüp yanlarından asmıştı. "Başhekimdi seni arayan. Bu konuyu konuşacaktı büyük bir ihtimalle." diye devam ettiğinde başımla onayladım.

"Gideyim ben o halde, görüşürüz."

"Görüşürüz öküz."

Dün geceye gönderme yaptığını anladığımdan gözlerimi kısarak bakmıştım ona. Bunu sonra ödetirdim ona ben. Daha fazla geç kalmak istemiyordum.

Mi soo'nun yanından ayrılıp Başhekimin odasına giden koridorda ilerledim. Acaba bu sefer nasıl bir doktorla karşılaşacaktım? Umarım Yoongi gibi biri değildi. Gerçekten hiç çekemezdim. Bir suratsızın elinden kaçıp diğer suratsıza yakalanmak istemiyordum.

Doctor ᴹʸᴳHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin