İş çıkışı hastaneden çıktığım gibi derin bir nefes almıştım. Sonunda dışarı adım atabilmiştim. Mi soo, Yoongi sayesinde erken çıkmıştı. Ben ise Jungkook'un gazabına uğramıştım. Neymiş? Hastaneye geç geldiğim için aralıksız hastalarla ilgilenecekmişim. Bu adam beni yaşlandırırdı.
"Eun soo!?"
Arkamdan bağıran Jimin'in sesini duyduğumda duraksayıp ondan tarafı dönmüştüm. Koşarak yanıma geldiğinde samimi bir şekilde gülümsemişti.
"Eve mi gidiyorsun?"
"Yok tahtalı köye gidiyorum. Kaç tane tahta var merak ediyorum da.. Başka nereye gideceğim Tanrı aşkına?"
"Basmış biri kuyruğuna senin. Bir şey mi oldu?"
Ahh.. anlatsam anlar mıydı ki? Ne kadar tanıyordu sanki Jungkook'u? Eziyet gördüğümü söylesem inanmazdı.
"Açım sadece. Sen niye hastanedesin hâlâ?"
"İki üç dakika sonra çıkacağım. Bekle diyecektim beraber çıkarız."
Dudaklarımı birbirine bastırıp ilerlideki bank'ı işaret ettim. "Orada bekleyeceğim, acele et." Samimi bir şekilde gülümserken başıyla onaylamış, arkasını dönerek koşar adımlarla hastaneye geri gitmişti.
Bank'a ilerleyip yanına vardığımda köşe kısmına oturup telefonumu çıkardım. Instagram'a girdiğimde merak ettiğimden Yoongi hocanın adını yazıp bekledim. Aa, hayret! Varmış hesabı. Açıkçası onun gibi birinin çok basit olan sosyal medya hesabının olduğunu bile düşünmemiştim.
Takip etsem mi acaba? Ne olacaktı sanki? Geri dönmezse eğer çıkardım takipten. Yalnız bu sadece hesabı gizlide olduğu içindi. Birkaç gönderisi vardı. Merak etmiştim. Ne paylaşmıştı acaba?
Jimin'i kontrol etmek adına hastaneden tarafı baktığımda çıkan Yoongi'yi görünce şaşırmıştım. Kendi böyle geç çıkarken öğrencisini erken bırakıyordu. Pislik şempazeyse hastanede bekletiyor beni!
Yanımdan gelip öylece geçmişti. İnsan bir selam verir değil mi? Hah! Gerçi beni öğrencisi olarak istememişti neden selam versin ki? Ona en son söylediklerim ağır gelmişti sanırım. Haklılık payı olabilirdi bu konuda fakat ben de haklıydım. İfade özgürlüğü demokrasisi yapmaya gerek yoktu. O başkasının özgürlüğünü kısıtlayana kadar oluyordu.
"Geldim. Hadi gidelim."
Ayağa kalkıp montumun fermuarını çektikten sonra beremi taktım. Soğuk bir rüzgar esiyordu. Bu sıcak günlerde esen soğuk rüzgara sözüm yoktu. Arada bir serinlemeye ihtiyacımız vardı.
"Jeon Jungkook'un öğrencisiymişsin?"
"Maalesef."
Bakışları benden tarafı dönerken "Ne o memnun değilmiş gibisin? Jungkook iyi biridir." demişti. Ben de ondan tarafı bakıp ciddi misin bakışları atmıştım. O kadar iyiydi ki sorma! Çıkış saatimden tam kırk dakika sonra izin vermişti çıkmama.
"Senin iyi dediğin adam buysa Yoongi melekti."
"Çok tuhafsın Eun soo."
Zaten hep tuhaf olan, değişik olan bendim. Herkes sütten çıkmış ak kaşıktı. Bi' benim sorunlu!
"En iyi doktor sana denk geldi. Keşke ben de Kim Seokjin'in öğrencisi olsaydım."