0.18

1.3K 36 3
                                    

Hayat o kadar adil değildi ki...
Küçücük bir çocuğa bile aldıtmadan elinden geleni arkasına koymuyordu.

Minik bir bedenden akan gözyaşına bile aldanmıyordu.
Acıma duygusu yoktu.
Kim olursa olsun kader adını koyduğumuz lanet seneryosunu yönetmeye devam ediyordu.

Can daha iki yaşındaydı. Babası kim bilmiyordu, belkide bir babası olmadığını sanıyordu, yada en kötüsü babasının onu sevmeyip annesini ve kendisini terk ettiğini düşünüyordu.

Bizimse elimizden hiçbirşey gelmiyordu.
Beren gözlermmin önünde bitmişti.
Sürekli oğluma birşey oldumu?
Acıkmışmıdır? Yada, uykusu varmıdır? Diye düşünüyor ağlayarak.

Ben nerdeyse 6-7 aydır kayıptım ve ne babam nede annem benim hakkımda hiçbirşey yapmamışlardı.

Anne lafını hak eden beren gibi olanlardı.
Can için yıkılmıştı.
Baba lafını hak eden bora gibi olanlardı.
Tanımadığı daha birkaç saat önce sadece adını ve oğlu olduğunu ögrendiği halde oğlunu aralılsız durmadan arıyordu.

Benim ailem ne yapıyordu?
Benim annem annemiydi?
Yada babam babamıydı?

Düşüncelerimi sertçe tutulan kolum bozdu.
Kafamı çevirip, tutana baktım.
Urgan elleri ile sertçe kolumu tutup, beni çekiştirmeye başladı. Sonunda durduğunda boş gözlerle ona baktım.

"Ben sana erkek sinekle dahi konuşmayacaksın demedimmi?" Diye sinirle soludu. Şu olanlar arasında tek düşündügü buydu.
Bencilin tekiydi.

"Şu durumda düşündüğün omu urgan?" Dedim sinirle.

"Evet!" Dedi sinirle.

"O daha küçücük urgan. İki yaşında masum küçük bir çocuk ve pis ellerde. Annesine bak!" Dedim çenesini tutup, berene çevirdim kafasını.

Bu yaptığı çok aptalcaydı.

"Nasıl yıkılmış görüyormusun? Sen annen babam yüzünden öldü diye intikam için beni yanında tutuyorsun! " diye sinirle soludum.

"O daha iki yaşında küçük sadece annesini isteyen ve tanıyan bir bebek daha urgan senin kadar güçlü değil! Onların elinden kurtulamaz!"
Dedim ellerimi çenesinden çekerken.

"İntikamın gözünü bu kadar kör etmiş olamaz!" Dedim gözlerim dolarken.

"Bak bana 17 yaşındayım. Annem ve babamın beni bulmasını o kadar istiyorum ki, korkuyorum, sürekli yara alıyor ve ağlıyorum ama elimden senin lanet olasıca emirlerini yerine getirmekten başka hiçbirşey gelmiyor!
Ben bile bu yaşımda anne ve babama ihtiyaç duyuyorsam iki yaşındaki çocuk ne yapsın? 
Sen bile annene muhtaçken, o ne yapsın?
Bencilliğini kısa bir süreliğine kenara bırak.
İntikamının hayat penceresine perde çekmiş olan örtüsünü kısa süreliğine kaldır ve o küçük çocuğu bulmak için yardım et! " dedim ve berenin yanına ilerleyip oturdum.

"Nefes! Oğluma birşey olmamıştır değilmi?" Desi bana şişmiş ve yaş akmaya devam eden gözleri ile bakarken, ona sarılıp,

"O daha melek. Merak etme allah onu korur! Sen böyle kötü düşünme can sağ salim sana gelecek ve 'anne ben iyiyim' diyecek" dedim ona acı ile gülerken bana sarılıp kafasını omzuma gömüp ağlamaya devam etti.

Urgan ve özgüre baktığımda bora ve kaanın yanına gitmişler ve telefon konuşması yapıyorlardı.

Urganın gözleri bana kayınca ona hafifçe tebessüm ettim. Oysa benden gözlerini kaçırıp, telefonda konuşmaya devam etti.

YALANIN ESİRLERİ (FİNAL YAPTI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin