Yıkılmadım ayaktayım imaji verenlerden nefret ediyorum.
Ölmüşsün, krndi kendini gömmüşsün, salya sümük ağlayarak 'Yıkılmadım ayaktayım!' pozunu kesenlerdensin.
sinirle televizyonu kapattım.
Bu tür dizileri insanlar ne icin izler anlayamıyorum. Sen kendi hayatına dönüp baksan dizilere taş çıkaran seneryoyla karşılaşırsın. Çelik kapının kapanması ile benim koltuktan kalkmam eş zamanlı oldu.
Bu aralar kaç-kovalanma oyunu kurmuştum ve hiçte iyi gitmiyordu. Ben kacıyirdum ama kovalanmaya devam ediyordum.
Herzmanki gibi urganın gelmesi ile odama gidecekken özgürü görmemle fursum yüzünde endişe kırıntıları gezerken şu aralar sürekli gozlerimi kaçırdığım Urgan'a çevirdim bakışlarımı ama keşke çevirmeseydim.Alev topu nasıl gözde oluşabilirdi?
Urgan hala kulagindaki telefonla bana bakarken sinirle kaşları mümkünmüşçesine daha çok çatildı.
"Eğer o siktigimin haberini herhangi bir sayfada görmeye devam edersem. Kendini köpeklere meze olacağinı bil! Ve şimdi siktir olup o haberlei 10 dakika sonrasında kaldırmaya bak!" Diye resmen kükredi.
Korkuyla özgüre bakarken oda kafasını iki yana salladı ve olayların hiç iyi olmadıgının haberciligini yaptı.
Urgan sinirle masanın üzerindeki bilgisayara doğru adımladı.
Birkaç şey yaptıktan sonra gördüğü şey daha fazla sinirlerini bozunca bilgisayarı kaldırıp duvara fırlattı.
Ben kocaman gözlerle ona bakarken o saydırmaya başlamışti.
"O fotografi çekeni sikeyim. O çektigi aleti keşfedeninde hayata çıkaraninda amına koyayım!" Sonra gözleri bana takıldı.
"Eğer benden habersiz şu kapının bir santim bile dışına çıkarsan çok kötü olur Anka!" diye gürledi.
Sinirle kollarımı birbirine bağladım.
"Birdaha bana Anka deme!" diye sinirle sesimi yükselttim.
"Ben ne dersem o senin adın Anka bunu aklina sok! Ve benden habersiz hiçbir bok yapma!" diye dişlerinin arasından tısladi.
"Ne halin varsa gör senden nefre-" migdemin bulanması ile sustum ve koşarak lavaboya gittim.
Kapıyı arkamdan kilitledim.
Ve içimdeki ne var ne yoksa boşaltmaya başladım.
Urgan kapıyı yumrukluyordu ama ses veremedim.
Migdemde birsey kalmayınca sifona bastım.
Dizlerim titreye titreye musluga uzanıp suyu açtım. Titreyen ellerimle yüzümü yıkayıp boynuma su değdirdim.
Su bir haftadan berri sürekli bu olaylar tekrar ediyordu.
Artık korkmaya başlamıştım. Arada sırada başım dönüyordu.
Ama ben bozuntuya vermiyordum.
Büyük ihtimalle doğru düzgün yemedigimdendi.
Kırılacak raddeye gelen kapıyi açtım.
Urgan beni görür görmez sıkıca sarıldı.
Iki elim yan tarafımda serbestce bırakmıştim.
Benim ona koşulsuzca yapmak istedigim herşey ellerimin arasindaydı hatta karşilığı bile vardı ama artık çok geçti.
Kendimi bir iki adım geriye çektim.
Urgan bozulsada ses çıkarmadı.
"Hazırlan doktora gidiyoruz!" dedi.
"Iyiyim brn sadece doğru düzgün yemedigimdendir."diyerek yanından geçip odama girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANIN ESİRLERİ (FİNAL YAPTI)
ChickLit" Sen benim vüucuduma, benden izinsiz nasıl dokunursun? Bu dövme de ne demek?" Dedim aynada gözüm tekrardan kuş motifindeki dövmeye kayarken. Yavaşça bir adım atarak aramızdan hava geçmeyecek şekilde durdu. Gözlerimi gözlerine çevirdim. Yavaşça boyn...
