TEK GECE BİR HECE (AŞK) Düzenleniyor

Bölüm 1

Öncelikle bütün ön yargılarınızdan kurtulun. görüp görebileceğiniz en muhteşem aşk hikayesine hoş geldiniz. Bu ilk hikayem ve kurgusunu daha önce hiç bir yerde görmediniz. İlk bölümler illaki sakin geçer onun için takipte kalın iyi okumalar ..
....
Kolay olmayacağını bilseydim yemin ederim seni yine severdim...

Lidya...

Pazartesi sabah saat 8.45..
"Lidya artık uyanırmısın"

annemin sert sesi kulaklarıma dolarken pikeyi yüzüme çekip boğuk çıkan sesimle

"anne sabahın köründe kalkıp napıcam gidermisin uyucam"

dedim o ise bıkmadan yine ve yine pikeyi asılıp

"son günlerimde yanımda uyuyarak mı vakit geçireceksin, hadi ama alışverişe çıkacağız ve bu hafta seninle dolu dolu geçirmek istiyorum"

derin bi iç çektiğini duyduğumda gözlerimi zorda olsa açıp

"anne sanki ölecekmişsin gibi konuşma sadece ankaraya gidiyorsun, ve evet dolu dolu yaşarız ama bi iki saat daha uyuduktan sonrada olabilir"

dedikten sonra tekrar üstümü örttüm annemin son günlerde davranışları değişikti her zaman otoriter gibi görünen kadın son bi kaç aydır genç kızlar gibiydi, tarzını bile değişmişti önceden sert ve ciddi kadın imajı veren annem artık spor ve şık giyinmeye başlamıştı topuz yaptığı saçlarını bile dalga dalga şekiller veriyordu, bunu farkettiğim halde sessiz kaldım nasıl olsa anlatırdı anne kız gibi değil iki kız kardeş gibiydik çünkü

"uyu sen tamam bende ne kadar heves etmiştim benimle vakit geçirmek istersin diye"

düşüncelerimi bölen annemin sesiyle oturdum yatağa yüzüne baktım dudak büzüyordu, çocuk gibi haline gözlerimi devirdim ve ellerimi iki yana acık şekilde kaldırıp

"tamam pes kazandın lale sultan, on dakikaya hazır olacağım "

deyip yanağından sulu sulu öptüm banyoya doğru giderken sitemli sesini duydum

"kaç kez diyorum şu şekil öpme diye"

yanagını siliyordu dönüp öpücük attım

"sende o kadar tatlı olma"

deyip kıkırdadım banyoya girip elimi yüzümü yıkadım dişlerimi de fırcalayıp rutin işlerimi de yapıp odaya girdim annem gitmişti bende hemen dolabımı açıp buz mavisi yırtmaçlı kot ve üzerine pudra pembesi tek omuz üzerinde ışıltılı şekilde (Paris) yazan bluzumu giyip saçlarımı tarayıp düzleştirdim, hafif gri tonda far ve siyah rimel gözlerime makyaj yapıp dudagıma da sadece parlatıcımı sürüp yatağın üzerindeki telefonumu da kotumun arka cebine sıkıştırdım.

odadan çıkıp merdivenleri ikişer inip aşşagıda bekleyen anneme "hazırım çıkalım"

dedim kahvaltıyı dışarda yapacaktık ,annemde çantasını alıp aynadan son kez kendini süzdü beğenmiş olacak ki yüzü güldü vardı birşey ya sormamakta kararlıydım. Annem kapıyı açıp çıkmamı bekledi ben de ayağıma beyaz convers lerimi de geçirip evden çıktım. Annem kapıyı kilitledi, arabam ın kilit tuşuna bastım ve açılma sesini duydum.

18 yaşındaydım ve annem geçen yıl sınav sonuçlarım iyi olursa araba sözü vermişti bende baya uğraş sonucu arabayı hakkettim. Ehliyetim de vardı, ve evet durumumuz iyiydi evimiz arabamız rahat bi hayatımız vardı.

annem yan tarafa geçip kapıyı açıp içeri girdi bende beyaz clio arabamın sürücü koltuğuna oturup anahtarı taktım ve motor sesinden sonra araba hareket etti, dış kapıdan çıkıp önce sağa sonra sola bakıp geçen birkaç arabadan sonra yola cıktım. Sessizliği bozan annemin sesiydi

"bebeğim biliyorsun haftaya yokum ve senle hiç bu zamana kadar ayrı kalmadık bu ikimiz içinde zor olacak ama senden sadece kendine dikkatli bakmanı istiyorum , güzel beslen okulunu aksatma bu yeterli "

annemin yüzüne bakıp tekrar yola döndüm

"anne merak etme hem ece de benimle kalacak, bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama ailesinden izni almışsın ece dün ortalıkta göbek atıyordu"

annem kahkaha atıp bana döndü "zor olmadı onun da yanlız olduğunu düşünürsek ailesi memnun bile kaldı bu fikire"

gülümsedim evet ece en yakın arkadaşımdı, herşeyimizi birbirimize anlatırdık ece içine kapanık bir kızdı, aslında içinde çok neşeli biri vardı ama korkuları bunu gün yüzüne cıkarmıyordu ece ailesinden korkuyordu aşiret kızlarından dı ailesi okumasını istemiyordu sadece babası tuhaf ama o destek veriyordu ve ecenin en büyük korkusu ailesinin bi gün çıkıp onu biriyle evlendirmesiydi böyle birşey olursa babası dahi ses cıkaramazdı, neymiş aşiret kararıymış ece de sevgilisi ömerle birlikte olduğu için böyle birşey olursa benim sonum demektir diyordu hep, annem ankaraya gidince ece benle kalacaktı buna ikimizde deli gibi sevinmiştik. Ben ecenin aksine neşeli güleryüzlü lafını kimseden esirgemeyen biraz asi biraz sinirli bir tiptim duygulanıp ağlamam asla kolay kolay ama bi an sinir olsam hemen ağlarım tuhaf ama böyle..

Lale....

Onu araba sürerken derin düşüncelerde olduğunu gördüğümde yüzünü izlediğimin bile farkında değildi ne düşündüğünü bilmesemde sormadım.

sadece izledim onun hem babası hem annesi oldum 34 yasında olduğum halde herkes güzel olduğumu söylerdi buna inanmazdım fakat ilk defa, lidyanın doğumundan bu yana hayatımı ona adamıştım ama ilk defa aşık olunca kendime daha cok özen göstermeye başladım.

evet güzel bir kadındım ve bunu gün yüzüne çıkaran sevdiğim adamdı, bunu lidyaya anlatmadım daha yeniydi ve ciddi ilerlersek anlatacaktım. Kızımdan başka kimsem yoktu ailem annem babam kimse yoktu, lidya için herşeyimden vazgeçmiştim ve hayatımda verdiğim en doğru karardı, lidya babasını öldü bildi hep bu benim sırrımdı ve bunu öğrenmesine asla izin vermeyecektim.

Herşeyden koruduğum kızımı hayatını bir pisliğin gelip allak bullak etmesine müsade etmeyeceğim o benim güneşim...

Lidya...

Anne' diye seslendim bana dönüp gülümsedi

"geldik anne sen in arabayı park edeyim"

dedim annem kapıyı açıp indi kapıyı kapattı bende arabayı park ettim kilitleyip annemle birlikte alış veriş merkezine girdik. İlk
olarak kahvaltı yapacaktık alt kattaki kafeterya ya girip bir masaya oturduk siparişlerimizi verip derin bi sohbete daldık....

bu sıcak samimi anlarımızın bir kaç ay sonra aramıza buz gibi bir aşılamaz soğukluk katacağını bilmeden.

Oysaki ikimizin de suçu yoktu sadece sevecektik. Aşkı tadacaktık bize imkansız olan biri için aramıza aşılmaz duvarlar örecektik..

Bilmeden..

Ben Lidya.

Bu güne kadar babasını tanımamış sadece annesini tüm ailesi bilmiş kız.

Parkta o ellerini babaları tutunca onlara imrenerek bakan kızlardan sadece biriyim.

Evet babamı hiç tanımadım ama annem vardı. Annem bana yetmişti hep 18 yaşımda hayatımın en güzel yıllarında hayatın en büyük yıkımını yaşamış biriyim.

Oysaki her yaşıtım gibi sevip sevilip mutlu olmak isterdim aşkla başlayan ölümle biten hikayelerden değilde aşkla başlayıp aşkla kalan olsun isterdim.

Ben Lidya.

Aşkın en acı halini yaşamış bütün sevdiklerini aşkı için kaybetmişim. Tek gerçeğim yaşadığım tek gece de olsa bir hece aşktı.

Peki benim hikayemin sonunda prens ve prenses sonsuza kadar mutlu mu olacaktı yoksa kötü bir büyücü onları ayıracakmıydı

Benim hikayemi okumaya hazırmısın.

Eğer evet se çok acı olaylar duymaya hazır ol çünkü bu hikayede gözyaşı çok..

Instagram hesabı— aşk___perisi

Evet bal okurlarım düzenlemeler başladı umarım daha öncekinden iyi olur oy ve yorumlarınızı
bekliyorum ❤️

Instagram_____
Aşk___perisi