Yoongi'nin ağzından
Çalan telefona lanet okuyup komidinin üzerine uzandım. Telefonu açıp direk kulağıma dayadım. "Dostum neler oldu? Adamların geldi kapıya senin adam istediğini söyledi. Anlat çabuk beraber halledelim." Kafamı yastığa gömüp yanıma baktım. Yastığı bacak arasına sıkıştırmış uyuyan Hani'yi görmem ile rahatladım. "Boo yine piçlik yaptı. Geçen hafta olan şeylerden dolayı intikam almaya çalışıyor belli ki. 3 adamım öldü piç yüzünden." Jimin derin bir nefes alıp verdi."Yoongi bu adamı nerde bulabiliriz? Yani araştırdım ama bir sonuç yok birileri yardım ediyor olabilir. Üstelik Boo'nun bir bacağı sakat kalmış dostum." Demek ki tam 12 den vurmuşum. Yüzümde ki piç gülümsemeyi silip Jimin'e döndüm. "Umurumda değil hakettiği cezayı vermedim. Öldürmem daha mantıklı olurdu." Jimin histerik bir kahkaha attı. "Dostum öldürelim o zaman. Sorun yok benim için işkence o etmeyi seviyoruz." İşteçocuğu bu yüzden seviyordum. Küçük yaşta tanışıp birlik olduk. Her sorunun da yanında oldum. Aynı şekilde o da benim yanı başımda oldu. "Bir bulalım ondan sonra nasıl bir şey uygularız üstünde o zaman konuşuruz."
Telefonu kapatıp Hani'ye döndürdüm tüm vücudumu. Örgülü saçları ve saçının ucunda ki kurdele çok eşsiz duruyordu onda. Bu kıza alışmam saçmalıktı Min Yoongi kızların zevkli rüyası ama bir o kadar da korkulu rüyası olan adam. Bir kız uğruna birisinin canını almak istiyordum. Ellerimi saçlarına daldırdım. "Sadece bir ay kaldı." Fısıltı şeklinde çıkan sesimi duyması imkansızdı değil mi?
Boynuna yönelip masum bir öpücük koydum. Öpücüğüm ile hafifçe yerinde kıpırdandı. Yatakta daha fazla durursam hiç iyi olmazdı. Bu kız beni benden alıyordu. Yataktan çıkıp aşağı indim. Adamlar her yerde dolanıyordu. Salonda koltuğa oturdum bir süre düşündüm. Boo nerede olabilir diye. Ama sonuç sıfır. Louis yanıma gelip eğildi. En iyi adamlarımdan biriydi. "Bay Min Boo'nun yerini bulamadık yer yarıldı içine girdi gibi. Sadece adamı olan Zack karşımıza çıktı. Onu da işten kovmuş. Zack bize bı adres verdi oraya da baktık. Ama hiç bir iz yok." Kafam allak bullak olmuştu. "Ortakları onlarla iş birliği yapmış olamaz mı?" Louis bir süre düşündü. "Sanmıyorum Bay Min Boo o kadar salak bir adam değil zekice davranıyor her konuda."
Sinirle ayağa kalktım. "O zaman sizde zekice davranıp onu bulun!" Kükremem ile 1 adım geriye gitti. İnsanlar üzerinde böyle bir etki bırakmayı seviyordum. "Tamam Efendim." Karşımda eğilip dışarı çıktı. Salon kapısına baktığımda Hani ellerini önünde birleştirmiş ürkek bir şekilde yere bakıyordu. Ellerimi şakaklarıma koyup olmaya başladım.
"Hani içeri gelebilirsin. Durma orda aptal gibi." Dediklerim üzerine salona adımını attı. Yavaş ve temkinli davranıyordu. Fazlasıyla korkmuştu dün akşam ve bu beni daha çok sinir ediyordu. Kendimi koltuğa atıp yayvan bir şekilde oturdum. "Hani buraya gel." Dediklerimi tek tek uygulayıp yapıyordu. Bu da hoşuma gidiyordu tabi ki. Gelip yanıma oturacağı zaman belinden tutup kucağıma aldım küçük bedenini.
Kucağımda oturup bacaklarını koltuğa uzatmak zorunda kaldı. Sağ bacağını tutup diğer tarafa doğru attım. İki bacağı iki yanımda olacak şekilde oturuyordu şimdi. Elleri karın kaslarımın üzerinde duruyordu. Kalçası ise aletimin üzerine baskı yapıyordu. Delirmek üzereydim ve daha fazla dayanamadım. Bedenini hızla koltuğa yatırıp üzerine çıktım.
Yaptığım şey ile gözleri kocaman olmuştu. Elimi çenesine atıp parmaklarımla okşamaya başladım pürüzsüz tenini. Bu hareketim ile gözlerini kapatmış kendisini bana bırakmıştı. Baş parmağım yardımıyla alt dudağını aşağı doğru çektim. Ve kendi dudaklarımı dudaklarına hapsettim. Dudaklarının tadı tamamen bal gibiydi. Elma şekeri yer gibi dudaklarında ahenkli bir dans sergiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INNOCENT BİTCH (+18)
FanfictionOh Hani; Yaşantısına göre güçlü bir kız. Başını eğmeden dik ve emin adımlarla yürüyen bir kız. Ama tek kaldığın da küçük bir çocuk misali ağlar. Min Yoongi; Zengin bir iş adamı. Sinirli ve bir o kadar da gülüşlerini iyi saklayan birisi. (03.07.2017...