Oh Hani; Yaşantısına göre güçlü bir kız. Başını eğmeden dik ve emin adımlarla yürüyen bir kız. Ama tek kaldığın da küçük bir çocuk misali ağlar.
Min Yoongi; Zengin bir iş adamı. Sinirli ve bir o kadar da gülüşlerini iyi saklayan birisi.
(03.07.2017...
Çiçeklerin hepsi sanki bugün benim için açıktı. Arabayı bir tanesinin önünde durdurup indim arabadan. İçeriye girdiğimde onun kokusu geldi burnuma. İyice içime çektim kokuyu. Ciğerlerime dolan mayhoş kokular ile gözlerimi kapattım. Kafamı sağ tarafa çevirdim. İşte güzelimin en sevdiği çiçekler oradaydı. Narin papatyalar orada tüm masumluğu ile bana bakıyordu. Aklıma gülüşü geldi bir anda. Her şeye rağmen gülen ve güldükçe gamzesi beliren yanakları doldu aklıma. Yanıma gelen çiçekçi de bana eşlik etti. Benim gibi iç çekerek papatyalara baktı. Tanıyordu biliyordu beni. Neden geldiğimi biliyordu. Omuzumu pat patlayıp papatyalara doğru gitti. "En güzellerinden olsun. Yine mavi kurdele bağlayın ucuna." Adam hiç konuşmadan kafasını salladı. Parasını ödedim. Ama bu sefer biraz daha fazla ödedim. Bu sefer ki demet büyüktü. Hayallerimiz gibi... Arabamda demeti kokladım... Gerçekten onun gibi kokuyordu... Son gaz ilerledim... Yeşil alana gelince durdum... Ceketimi düzelttim elime papatyaları aldım... Arabadan inince Jang mi ve Jimin demir kapının ardında beni bekliyorlardı... Siyah elbise ikisine de yakışmıştı... Jang mi'nin büyüyen minik göbeği onu çok tatlı kılmıştı... Çok güzel bir anne olacağı belli oluyordu... Yanlarına yaklaştım... Jang mi ve Jimin gözleri dolu dolu bana bakıyordu... Demek ki benden önce Papatyamı görmüşlerdi... Yoksa neden gözleri dolsun ki... Sıra bende diyerek yola koyuldum... Arkamdan sessizce beni takip ediyorlardı... Etrafta bir sürü insan vardı... Hiç birisine odaklanmadım... Benim hemen papatyamı görmem gerekiyordu... Beni özlemiş olabilirdi...
Hani'nin ağzından
Aynada kendime baktım bir daha. Ne güzel olmuştum. "Canının yanmasına değdi Hani." Kendi kendime konuşurken kapı açıldı. Yine Jang mi sandım habire ağlıyordu. Arkamı döndüm ve aşık olduğum adam ile göz göze geldim... Bana baktı baktı baktı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonunda kendine geldiğinde o aşık olduğum gülümsemeyi sundu bana. Elinde sevdiğim çiçekler vardı. Yanıma gelip papatyadan bileti ve tacı yatağa bıraktı. Gözlerim dolu bir şekilde ona bakıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanıma gelip dudaklarımı esir aldı. Yine o eşsiz tadını almıştı dudaklarım. Geri çekildi. Konuşmuyor sadece bana bakıp gülüyordu. Gözleri dolmuştu onunda. Saçını siyah yapmıştı beyaz tenine daha çok yakışmıştı. Aşık olduğum adama bende baktım. Giydiği damatlık içinde bir harika olmuştu. Her zaman takım elbise içinde gördüm onu ama bu sefer sadece bana Özel olması beni heyecanlandırdı. En sonunda cesaret edip gözlerime baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seni seviyorum..." Gülerek söylemişti. Yine o eşsiz gülüşü kadifemsi sesine bir kez daha aşık olmuştum. Alnımı alnına yaslandım. "Seni seviyorum... Domuzcuk.." Gözlerini kocaman açıp bana baktı. "Yah Hani evleniyoruz farkında mısın? Bunun cezasını vericem." Dil çıkartıp papatyadan olan tacı kafama taktım. Gülerek izliyordu beni. Kapının önünde Jang mi ve Jimin ise kahkaha atarak bakıyordu. Jang mi yanıma koşarak geldi. "Ağlamak istiyorum. Ama hamilelik hormon bozukluğu yapıyor psikolojim bozuldu sanırım. Ah lanet olsun. Çok güzel olmuşsun." Göz devirdim ona karşı. "Bunu kaç kez daha söylemen gerekiyor Jang mi?" Omuz silkti. Jimin de geldi yanımıza. "Hani-ah çok güzel olmuşsun cidden. Beni bile duygulandırdın." Kafamı yere eğip utanma seansı başlamıştı.
"Yeter artık hemen evlenmek istiyorum. Hem davetliler bekliyor." Elimi kalbime koydum. Jimin ve Jang mi dışarı çıktı. Yoongi bana doğru gelip sıkıca sarıldı bana. "Bana bak Min Hani. Eğer bayılırsan kötü olur. Jimin seni mihraba kadar getiricek." Kafamı aşağı yukarı salladım. Dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı. Odadan çıkmadan bana baktı. Ve gitti... Aynada son kez kendime baktım. Ne çok şey atlattım , atlattık. İçeri Jimin girdi. "Matmazel seni bekliyor herkes." Bana yaklaşıp kolunu uzattı. Koluna girip odadan çıktım.
Mihrap da beni bekleyen Yoongi ve oturarak beni izliyor misafirler daha çok heyecanlanmamı sağlıyordu. "Sakin bayılma Jang mi gibi. Başıma bela açma Yoongi beni keser." Jimin fısıltı halinde söyledi. Bende ona doğru fısıldayarak konuştum. "Beni hemen oraya götür yok şimdi düşüyorum." Jimin bana şok olmuş şekilde baktı. Gözleri kocaman olmuştu. Bende gülerek ona baktım. Şarkı çalmaya başladı. Jimin de titriyordu. "Bana heyecanlanma diyorsun sen titriyorsun Jimin."
Kafasını yere çevirip güldü. Yavaş yavaş sevdiğim adama yaklaşıyordum. Bana gülerek bakıyordu. Bacaklarım titriyor beni taşımamak için engel oluyordu. Az kaldı Hani dayan. Dayan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazar ağzından Gerçek aşk nedir? Hemen herkes gerçekten aşık olduğunu sansa bile aslında gerçek aşkın ne olduğunu bilen insan sayısı çok azdır.
Aşkı bilmek için ilk başta kişinin kendini tanıması ve kendini sevmesi gerekir. Kendi sınırlarını bilmeyen, kendini tanımayan insanların gerçek aşka ulaşması imkansızdır. Bu tip insanlara sadece aşık olduklarını sanırlar ama gerçekte yaşadıkları bu durum aşk değildir. Herşeyden önce aşkın bir bağlılık olduğunu düşünenler hata yaparlar. Aşkın insanları özgür kılması lazım. Sahiplenmek ise aşka vurulacak en büyük darbedir. Eğer sevdiğiniz insanı sahipleniyorsanız onu kendi malınız gibi görüyorsanız bu aşk değildir.
Aşk karşıdaki insana özgürce sevebilme duygusudur. Egolardan sıyrılıp karşıdakini olduğu gibi kabul edip sevebilme sanatıdır. Aşk insan hayatının en önemli deneyimidir eğer bir insan aşkı gerçek anlamda deneyimleme şansına sahip olmamışsa bu insanın hayatı bildiği söylenemez. Hepimiz bu dünyaya sevmek ve sevilmek için geldik o halde karşımızdaki insanları gerçekten sevmeye başlamadan evvel önce kendimizi tanıyalım önce kendimizi sevelim daha sonra karşıdaki zaten bizim sevgimizde ki gücü hissedecektir.
İnsanın yaşamı boyunca tadabileceği o tarifsiz duygu. İnsanın yaşamı boyunca tadabileceği tarifsiz haz, mutluluk, coşku… Ama hepsinden ötesi, insanın yaşamı boyunca tadabileceği o tarifsiz acı. Aşk belki tüm duyguların harmanıdır. Nefret, kıskançlık, hırs, özlem, şefkat, güven ama en çok da acı değer yüreğe. Bir anlık bir kırılma da olabilir kalpte, derin bir yara da. Hissettirdiği acı ise sonsuza kadar sürer...
