Ellerimin üstüne düştüm. Boo birden boynuma doladı ellerini. Hiç bir şekil de karşı koymadım. Ölümden korkan bir insan olmadım hiç bir zaman. Bundan sonra da korkmam. Sadece canımı acıtan böyle bir durumda ölmek ve bu pis adamın ellerinde ölmek.
Nefesim kesildi. Gözlerim tavana takıldı bir müddet. Yavaş yavaş gözlerimin kaydığını hissettim. Sanırım kendimi bırakmanın zamanı geldi diye düşündüm. Boo birden ellerini çekince yere düştüm. Birden soluk boruma hücum eden hava ile boğazım yandı. Ciğerlerim çıkarcasına öksürdüm.
Saçlarımı ellerine dolayarak. Ayağa kaldırdı beni. Yatağa fırlatıp üstüme çıktı. "Bakalım bugünden sonra da kaçabilecek misin küçük orospu!" Yüzüme attığı bilmem kaçıncı tokattı bu kim bilir. Bu heriflerde acıma duygusu yoktu. Boo derin bir nefes alıp cebinden çıkardığı bıçak ile üstümde ki elbiseyi parçaladı.
Göbeğimi açığa çıkarıp. Bıçağı karnımın üstünde gezdirmeye başladı. "Öldür beni... Hadi öldür dedim sana. Öldür ki bende kurtuluyim sende kurtul aşağılık herif!" Bana iğrenç gülümsemesi ile baktı. "Ölmek mi istiyorsun? Öldürmekten beter edicem. Bana karşı çıkmanın cezasını vericeksin!"
Bıçağı elinde iyice sıkıp karnıma dayadı. Bıçağın ucunu bastırdı ilk başta. Acısa da yaşantılarım geldi aklıma. Ben güçlü bir kızım. Ellerimi çarşafla buluşturdum. Çarşafı ellerim arasında sıktım. Bu adam için acımı belli etmiycektim. Dayancaktım!
Bıçağı yavaş hareketler ile yana doğru kaydırdı. Derimin yırtılması ile çarşafı ve dişlerimi olabildiğince sıktım. Kolumda ki kan ve karnımdan akan kan kokusu birbirine karıştı. Paslı koku burnuma geldikçe midem bulandı. Boo bıçağı çekip kenara bıraktı. "Alın bu sürtüğü temizleyip aşağı indirin!" Boo kapıya doğru giderken geri arkasını dönüp adama baktı. "Eğer bir daha kaçar ise sizin kellenizi alırım! Anladınız mı!!" Adamlar "Evet efendim." Diyip yanıma geldiler.
İki kolumdan tutup ayağa kaldırdılar. Karnıma baktım bir süre çok kötü duruyordu. Orospu çocuğu! Karnımdan akan kanlar bacaklarıma ulaşmıştı. Bacaklarım titriyordu. İç çamaşırı ile duruyordum. Adamlardan biri ceketini alıp bana giydirdi. Bacaklarım beni taşımakta zorlanıyordu. Adam bunu anlamış olacak ki kucağına aldı.
Bir şey diyemedim. Çünkü ciddi anlamda çöküş yaşıyordum. Bir odaya soktular beni her yer beyazdı. Adam beni yatağa yatırıp dışarı çıkıp 5 dakika sonra geri geldi yanında bir adamla. Adam gelip karnıma baktım. "Dikiş lazım. Baya derin bir yara bu 15 dakika sürer." Gözlerim baygın baygın etrafa bakıyordu. "Doktor çabuk bitir işini patron aşağı bekliyor kızı."
Uyuşturucu iğne yaptı ilk başta. Karnıma dikiş atmaya başladı. Acı vardı ama hissetmekten bile acizdim. Kurşunun sıyırıp geçtiği koluma da pansuman yaptı ve sardı. Odanın kapısı birden açıldı içeriye gözleri dolu dolu bakan Jang mi girdi. Hemen yanıma koşup elime sardı elini. "Oh Hani bu halin ne... Tanrım çok kötü.." Gözleri karnımdan gözlerim ile buluştu. Elinin tersi ile gözlerini sildi. Doktor işini bitirip ayağa kalktı. "Duş alabilirsin ama fazla durmaman şartıyla. Normalde hiç almaman lazım fakat müşteriler var görünmen şart."
Doktor odadan dışarı çıktı. Jang mi beni yavaş hareketlerle ayağa kaldırdı. Banyoya doğru gidiyorduk. Ama ben gerçek dünya ile bağımı kesmiş gibiydim. Jang mi beni klozetin üstüne oturtup küvete suyu doldurdu. Beni alıp küvete soktu. Ilık su vücuduma ayrı bir rahatlama verdi. Karnımda ki ve kolumda ki kanlar su ile buluştu. Berraklığı olan su kıpkırmızı oldu.
Jang mi sessizdi. 2 gündür burdayım ilk defa bu kadar sessiz. Bedenimi havlu ile sarıp odaya götürdü. Islanmış olan sargı bezlerini çıkarıp yenilerini taktı. Çok nazik davranıyordu. Daha sonra bana elbise getirdi yavaşça giydirdi. Saçlarımı kuruttu su dalgası yaptı. Hafif bir makyajla yanağımda ki tokat izlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INNOCENT BİTCH (+18)
FanfictionOh Hani; Yaşantısına göre güçlü bir kız. Başını eğmeden dik ve emin adımlarla yürüyen bir kız. Ama tek kaldığın da küçük bir çocuk misali ağlar. Min Yoongi; Zengin bir iş adamı. Sinirli ve bir o kadar da gülüşlerini iyi saklayan birisi. (03.07.2017...