55-KORKU

67.2K 3.4K 1.3K
                                    

Merhaba,
Çok fazla istek olduğu için söylüyorum, WhatsApp grubuna daha fazla alım yapılmıyor. Neden mi? Çünkü kitabın finali yaklaştı.

Evet bir de böyle bir konu var. Bu kitabı neredeyse iki yıldır yazıyorum. Bu kitleye, yeni bölüm yazmaya, yorumlarınıza çok alışsam da kitabı gereksiz derecede uzatmanın manası yok:( Final kaçıncı bölüm olur, bilmiyorum. Ama muhtemelen altmışlı bölümleri görmeyiz. İkinci kitabı yazmayı düşünmüyorum ama merak etmeyin, arada özel bölüm atarım 💁

Neyse çok uzattım, iyi okumalar! 

Kulübeye girdiğimde karşılaştığım manzara içimdeki korkuyu daha da büyüttü. Barışla kol kola yürüdüğümü bildiklerini biliyordum. Ama tek bildiğim buydu. Beni kucağına aldığını, onun kulübesine gittiğimizi biliyorlar mıydı?

Odada volta atan Aras'a eşlik etmek için çaba sarf eden Aslı'ya, Kerem'in kolundan tutan Zeyneple Kaan'a ve Hasanla oturan Ezgi'ye baktım. Endişeyle alt dudağımı ısırarak beni fark etmelerini bekledim. Sonuna geldiğimi anladıklarında içeri girip kapıyı kapattım. Gözlerine bakamadığım için ikisi de çalışan, odayı serinleten vantilatörlere baktım ve kendimi rahatlatmaya çalıştım. Ne kadar şey bildiklerini bilmeden ağzımdan bir şey kaçırmamalıydım.

Aras yanıma geldi ve konuştu.

"O şerefsiz sana bir şey yaptı mı?"

"H-hayır," diye kekeledim.

Bu sefer soru Kerem'den geldi.

"O zaman neredeydin bu saate kadar?"

"Takılıyordum öyle."

Kerem gelip elini omzuma koydu ve sakinleştirmeye çalıştığı ses tonuyla konuştu.

"Bak Melis, biz kardeşiz. Bizden bir şey saklamana gerek yok."

Donup kaldım. Her şeyi biliyor olmazlardı değil mi? Kerem'in ateş saçan gözlerine korkuyla bakarak yutkundum. Hayır, böyle olmaması gerekiyordu. Onlara müzik yarışmasından sonra ben söyleyecektim. Söyleyen kişi ben olmalıydım.

Gözlerim dolarken Kerem devam etti.

"Eğer sana zorla bir şey yaptıysa bize söylemelisin."

"Hayır," dedim gözlerimden yaşlar süzülürken. "Hiçbir şey zorla değildi. Onun hiçbir suçu yok."

Kerem elini omzundan çektikten sonra Arasla bakıştılar. Söylediklerime anlam veremiyor gibilerdi.

"Melis bize gerçeği söyle," dedi Aras.

Tam ağzımı açıp Barış'a ne kadar aşık olduğumu açıklayacaktım ki, sözüm kesildi.

"Yani senin koluna zorla girmedi mi," dedi Aslı dişlerinin arasından kelimelere bastırarak.

Bir an durup Aslı'ya baktım. Nasıl yani, bu tepki sadece koluma girdiği için miydi?

"Nasıl ya," dedim burnumu çekip.

Ağlamaklı bakışlarımın yerini merak almıştı.

"Yemekhanede oyalanmaya devam ederken Cem yanımıza geldi ve Barışla seni kol kola gördüğünü, senin yüz ifadenin sinirli olduğunu söyledi," dedi Zeynep dik dik bana bakarak. "Biz de sinirlendik haliyle."

Bizim okuldan bir çocuk olan Cem beni Barış'a laf sokan sinirli halimdeyken görmüş olmalıydı. Olayı tamamen yanlış anlayarak herkesin her şeyi öğrendiğini sanmıştım ve kızlar pot kırmamam için üstün bir çaba harcıyordu. Köşeli jetonumla olayı sonunda anladığımda moralimin düzelmesi falan gerekiyordu sanırım. İçime bir su serpilmiş değildi ama kendimi daha da kötü hissetmiştim.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin