DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA"

ÖZEL BÖLÜM-1

Selamlar, özel bölümle karşınızdayım.
Multi: Barış (Karolis Inokaitis)
Herkese iyi okumalar!

"İnanamıyorum," dedim ağzımdaki lokmayı yutar yutmaz. "Bu kamptaki son kahvaltımız."

Ezgi gülümsedi. "Dolu dolu iki ay geçirdik."

Elçin üzgün bir suratla konuştu.

"Bu iki ay hiç bitmez gibi geliyordu."

"Keşke hiç bitmeseydi ya," dedi Zeynep. "Şimdi büyük bir maraton bizi bekliyor. Bir ay sonra 12. sınıfız!"

Hakan Zeynep'e bakarak konuştu.

"Yıldız Koleji'nin karşısındaki kütüphane güzelmiş diye duydum. Hep beraber orada çalışabiliriz."

Hepimiz onaylarken Zeynep itiraz etti.

"Ben evde daha iyi çalışıyorum."

Kerem öksürüğünün arasından konuştu.

"Öhü-inek-öhü!"

"Hepinizi eleyecek evde," dedi Barış. Eşit ağırlık alanından hazırlandığı için için kendini saymamıştı.

Zeynep omuz silkip kabul etti.

"Kütüphanede bir saat çalışıp iki saat boş yapıyorsunuz çünkü."

Haklıydı. Fakat çoğumuz evde hiç çalışamıyorduk.

"Ben ev fikrini sevdim ya," dedi Hakan. "Zeyneple beraber sizi eleyeceğiz."

Zeynep göz devirirken grubun geri kalanı güldü. Arasla Kerem bile Zeyneple Hakan'ın birbirinden hoşlandığını kabul ediyordu. Sevgili olmaları an meselesiydi.

"Bakın tamam sevgili olacaksınız ama imzaladığımız anlaşmayı unutmayın," dedi Aslı Zeynep'in kötü bakışlarını üzerine çekerek.

Gruptan bir çift ayrılsa da grubu dağıtmayacağımız üzerine anlaşma yapmıştık. Aksi halde bu efsane tayfaya yazık olurdu.

"Düşmanlarımız kenafir gözlerini üzerimize dikmiş nazarla bizi ayırmaya çalışıyorlar," dedi Kaan Gülsuların ve Miraların masasını işaret ederek.

"Merak etme Kaan," dedim. "Bizim renkli göz ortalamamız onlardan fazla. Hiçbir şey yapamazlar."

Gruptakiler gülerek beni onaylarken Kerem ters ters bakarak konuştu.

"Kahverengiyi renkten saymıyorsun yani."

"Bana kahve demeyin. Aklıma Barış'ın kahvaltı yapmak yerine kahve içmesi geliyor. Kaanlık yapmamak için kendimi zor tutuyorum."

Son zamanlarda iştahım açıldığı için Kaan bana zorla yemek yedirmiyordu. İçindeki yemek yediriciyi demir eksikliği olan Elçin'e yöneltmişti. Barış kahvaltısını aksattığı için Kaan'ı anlamaya başlamıştım.

Barış belime attığı kolunu sıkılaştırdı. Önce kahvesine sonra da kendisine kötü bakışlar attım. Gülerek saçıma bir öpücük kondurunca bakışlarım yumuşadı. Beni kırmamak adına ağzına birkaç zeytin atınca da yüzümde bir gülümseme yayıldı.

"Sana kenafir gözlü bir kız bulalım Kerem," dedi Elçin. "Grubun güç ortalaması artsın."
Kerem hemen "Bana uyar," deyince masadakiler güldü.

Aslı konuştu.

"Elçin sen yanlış anladın. O sevgili değil, birkaç gün takılacak kız istiyor."

Elçin başını onaylamazca iki yana salladı.

"Cık cık cık," dedi Hakan. "Biraz bizi örnek al. Gözüm bir kızdan başkasını görüyor mu?"