21-AÇIKLAMA

102K 5.1K 1.7K
                                    

Kampa gelene kadar, yol boyunca, ağlamıştım. Artık gözlerimin şiştiği, kızarıklıkların morarmaya döndüğü sırada ağlamalarım dinmiş, yerini sessiz iç çekişlere ve ruhsuz bir hissizliğe bırakmıştı.

Gerçekten ciddi olarak düşündüğümde birkaç yıldır bu kadar kötü hissetmediğimi fark ettim.

İçimde oluşan o boşluk hissine o kadar sinirleniyordum ki, bu bende kayalıklardan aşağı atlama hissi uyandırıyordu.

Nasıl inanmıştım ben Barış' a?

Birinin duvarlarımı böylesine kısa bir sürede yıkmasına nasıl izin verebilmiştim?

Yolda Barış şoförü arayıp beni kulübeme kadar bırakmasını söylediği için beni kulübemin kapısına kadar bırakan adama ufak bir baş selamı verip iyi geceler diledim.

O da bana iyi geceler dileyip uzaklaşırken kapıyı tıklattım.

Hala bitmemiş olan hastalığım ve reglimden olsa gerek, midemi bayağı karıştırmak, fazla şarap içmek ve çok ağlamak bana yaramamıştı. Kusacak gibi hissediyordum.

Kapıyı açan Aslı önce gülerek açsa da benim berbat halimi görünce kısa süreli bir şok geçirdi. Derhal beni içeri aldı ve kapıyı kapattı.

Benim halimi gören Zeynep ve Ezgi de hemen yanıma gelirken söyledikleri şeyleri duymuyordum.

Aniden gelen kusma hissi ile onları itip banyoya koştum ve klozetin kapağını açtım. Aslı saçlarımı tutarken kusmaya başladım.

Kusmam durdu ama ben kendimi zorlayıp tekrar kustum. O yemeğin, içtiğim şarabın, tatlının midemden çıkmasını istiyordum. Onları hiç yememiş olmak, bu akşam bu yemeğe hiç gitmemiş olmak istiyordum.

Midemde bir şey kalmayana kadar kustuktan sonra Ezgi ıslak bir bez yardımıyla ağzımı sildi, Aslı saçımı topuz yaptı ve Zeynep'in uzattığı Listerine ile ağzımı çalkaladım, klozete tükürdüm.

Banyoda kenara oturuken arabada gözyaşlarımı dindirmiş olduğum gözlerimden tekrar damlalar süzülmeye başladı. Kendimi çok kötü hissediyordum. Kızlarda beni daha kötü yapmamak için bir şey sormuyorlardı.

Biraz ağladıktan sonra gözyaşlarımı silip ayağa kalktım. Kızlarda benimle birlikte kalkarken aynaya ilerledim ve berbat görüntüme tiksintiyle baktım.

Rimelim akmış, yanaklarımda siyah lekeler bırakmıştı. Yanaklarım, burnum kızarmıştı. Gözlerim ise kızarma aşamasını geçmiş morarmaya başlamıştı.

Aslı gelip moraran göz altıma dokundu.

Acıdığı için inledim. Göz kırpmak bile canımı acıtıyordu.

" Ne yaptı sana? " diye sordu Aslı.

Onun da canı yanmış gibi bir ifade vardı yüzünde.

" O yapmadı, " diye fısıldadım. " Ben yaptım. "

Fazla ağlamaktan kısılmış ve çatallaşmış olan sesimi kullanamıyordum.

" Fiziksel olarak bir şey yapmadı değil mi? " dedi Zeynep endişeyle.

Başımı iki yana salladım ve gözlerindeki rahatlamayı gördüm.

" Ona güvenmiştim. " dedim zorla çıkan sesimle.

Ardından Ezgi beni bayoya itekledi.

" Banyo yap ve biraz rahatla. Sonra konuşuruz ya da yorgun hissedersen uyursun. " dedi.

Başımı tamam anlamında sallarken gözlerimin baygın baygın baktığının farkındaydım.

" Yardıma ihtiyacın var mı? " diye sordu Aslı.

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin