Yıldız Koleji, sınav senelerinden önce on birinci sınıf öğrencilerini rahatlatmak amacıyla yaz kampına götürür.
Yaz kampına gittikleri için sevinen öğrenciler, düşman okulları Kaya Koleji' nin de aynı kampa geldiğini görünce sinirlenir.
Gerek de...
Merhaba, Medyadaki güzel kapağı yapan sudedrrs 'e teşekkür ederim💙💙
Medyadaki The Walking Dead'den öğrendiğim mükemmel şarkı: Ben Howard- Oats In The Water
Yeni bölüm 7 ila 14 gün arasında gelir. Malum, YKS...
İyi okumalar!
Barışla araba kazası yaptığımız duyulmuştu. Bunda hem bizimkilerin kamptan ani ayrılışı hem de Yalçın'ın kampta olayı anlatması etkili olmuştu.
İki okul bir şekilde birbirine girmişti. Müdürler ve öğretmenler fiziksel kavgayı ayırsa da sözlü kavga bitmiyordu. Bizim okul Barış'ın beni zorla götürdüğü gibi senaryolar iddia ederken Kaya Koleji benim Barış'ı çeşitli sürtüklüklerle kamptan çıkmaya ikna ettiğimi iddia ediyordu. İçimden bir ses Kaya Koleji'ndeki senaryonun Gülsulardan çıktığını söylüyordu.
Aslılar bu duruma fena halde sinirlenseler de kavgacı değil uzlaşmacı bir yol izleyecekleri konsunda söz verdirmiştim.
Gerçek öğrenilince muhtemelen okulum iki yüzlü olduğumu düşünüp benden nefret edecekti. Belki onlara bunu bir şekilde açıklayabilirdim ama yirmi dört saat hastanede kalmak zorundaydım. Hastanede yerimde duramıyor olsam da ortalığı yatıştırmaları konusunda bizimkilere güveniyordum. Hakanla Elçin'i de alıp alelacele kampa dönmüş, başımızda da Hasanla Ezgi'yi bırakmışlardı.
"Gelmeleri ne kadar sürer," diye sordu Barış.
Hasan ve Ezgi'den bahsediyordu. Bize hastanede giyecek rahat bir şeyler almak için çıkmışlardı. Ben de Barış'ın yatağının yanında tekerli sandalyeme oturmuş karın kaslarına değil yüzüne bakmaya çalışıyordum.
"Yarım saat falan."
"Peki," dedi. "Bir planım var."
Tek kaşımı sorarcasına kaldırdım. İşaret parmağıyla yaklaşmamı işaret edince ona doğru eğildim. Omzuna değen uzun saçlarıma dokunarak planını anlatmaya başladı.
"Seni tanıyorsam bu gece hastane yatağında uyuyamazsın. Zaten ikimiz de günün yarısında baygındık, uykumuzu aldık. Herkesi mutlu edecek bir planım var..."
----------
Hasan ve Ezgi geldiğinde Ezgi beni odama götürdü ve giyinmeme yardım etti.
"Eşofmana benzeyen bu takımı buldum sadece," dedi Ezgi. "Bacakların için uzun bir şey giymemelisin."
Haklıydı, bacaklarımdaki yanıkların sürekli sızladığı yetmiyormuş gibi kesikler bir yerle temas edince acıyordu.
"İyi yapmışın," dedim tekerlekli sandalyeyle ayna karşısında dururken.
Gri, karnımda biten bir tişört ile aynı renk şortu olan bir takım almıştı. Oldukça rahattı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
