DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA"

61-SAĞLIK

Selamlaarr,

Barış hakkındaki endişelerinizi görünce size kıyamadım. Bölümü kısa kesip erken yayımladım. Ama 62. bölüm bir hafta sonra gelir. Final ise ne zaman olacak emin değilim ama 63-64-65. bölümlerin birinde olur.

@doykwattpad sayfasından yeninickbulmaliyim admin ile yaptığımız ithaf listesinden, bu bölümün ithaf edildiği kişiler:
❤
19karanlik05
ilydadlra5
brfumt--
_nyctopilia__
❤

Bu bölümü multimedyadaki harika şarkıyla okumalısınız!!

İyi okumalar...

Kaan'ın gözünden

"Abi kız korktu işte," dedim. "Ben biliyorum içinde neler yaşadığını."

Hasan beni destekledi.

"Başında dört tane abi gibiyiz yıllardır. Yani kendi de dahil tüm grubun nefret ettiği biriydi Barış. Söylemeye çekinmesi çok normal."

"Hem daha bir haftadır sevgililer. Melis'i görseniz o kadar aptal ki," dedim. "İki hafta öncesine kadar duygularının farkında bile değildi."

Kerem söylendi.

"Dışardan baksan grubun en cingözü."

"Aşk konusunda değil işte," dedim.

Aklıma Elçin gelmişti. Ben Melis gibi aptal değildim, Elçinle aramızdaki çekimi hissediyordum. Tam benim kafadan kız olsa da henüz bir şeyler düşünmek için erkendi. Sanırım aşk konusunda grubun en cingözü bendim.

"Onu anlıyorum," dedi Aras. "Yine de hazmetmem biraz zaman alacak."

Kerem ve Hasan onu onayladı.

Melis'i affetmişlerdi, sadece biraz zamana ihtiyaç vardı. Bir de Barış'ı iyice tanımaya.

Aras konuşmasına devam etti.

"Aşık oldum dediği hergeleyi yakından tanıyalım bakalım."

"Ben ilk tanıştığımda yumruk atmıştım," dedim. "Karşılık bile vermedi. O zamanlar ben bunu şerefsiz sanıyordum tabi. Ama bir haftalık stüdyo sürecinde iyice tanıdım, Melis'i üzecek biri değil."

"Orasını bilemem," dedi Kerem. "Ama düşündüğümüz kadar pezevenk olmadığını ben de fark ettim."

Yeni bir nutuk çekmeye hazırlanıyordum ki kapı kırılacak gibi açıldı, Aslı gelmişti.

Ağlayarak ve titreyerek elindeki telefonu tutuyordu.

Hepimiz ayaklanırken ağzından bir cümle döküldü.

"Melisler kaza yapmış."

Sonraki yarım saat içinde zaman nasıl geçti kimse anlamadı. Hakanla Elçin'i de alıp kamp müdürlerinin arabasıyla en kestirme yollardan hastaneye gittik. Giderken tüm kampı ayağa kaldırmıştık.

----------

Hastanenin aciline ambulansla aynı anda geldik.

Hepimiz hızla arabalardan inerken Barış'ın sedyesi göründü. Melis'in ambulansı henüz gelmemişti.

Barış'ın her yeri kandı, bir çeşit atak geçirir gibi nefes alamıyordu. Resmen can çekişir gibiydi. Görebildiğim kadarıyla boynunda ve sağ göğsünün altında keskin, uzun cam parçaları vardı.