34.Bölüm 2.Part 'Seni Deli Gibi Özledim'

2K 114 2
                                    

Pure Stupid!

34.Bölüm 2.Part 'Seni deli gibi özledim.'

||||Luhan'ın Bakış Açısı||||

Koridorda yürürken bile,omzumda uyumaya devam ediyordu.Hocaların garip bakışlarına aldırmadan,dudaklarımı saçlarına gömdüm.Daha önce uyarı yemiştik.Neymiş efendim okulda oynaşıyormuşuz.Sanki sen evde kocanla hiç oynaşmıyorsun,salak karı.

Bunların hiçbirini umursamıyor olsamda,olaki bir gün annem duyarsa sonum gelmiş demekti.Muhtemelen,beni evlatlıktan reddeder,BaekHyun ve ailesinide Kore'den postalardı.Şimdiden bilinçaltıma 'Güzel bir gelin,güzel torunlar.' hipotezini kazımaya başlamıştı bile.

Aslında bana kalırsa,BaekHyun sahip olabileceği en güzel gelin olurdu.3 boyutlu hayal dünyam sağ olsun resmen koridorun karşı tarafından kırmızı halı üzerinde,bana doğru yürüyen,damatlık giymiş ve elinde beyaz güller olan hayali BaekHyun'u göndermem epeyce vakit almıştı.

Omzumda uyuyan aptal erkek arkadaşımı sırasına sertçe oturtmamla kıçını tutarak inlemesi saniyeler içinde olup bitti.Kendimi bana ait olmayan boş bir yere bırakırken bize dönmüş olan gözleri umursamamaya çalıştım.Kaşlarını çatmış,hafif aralık olan ağzıyla bir dünya küfür savuran BaekHyun'a insanı şizofren edebilecek derecede sinir bozucu bakışlar atarken Kai'nin yanıma gelip oturduğunu fark etmemiştim bile.

''Kanunların canı cehenneme.Kimseyi umursamadan yalnızca onu okulun orta yerinde becermek istiyorum.'' Oturduğum sırayı tekmelerken bağırdı,Kai.

''İnan bana bende aynı şeyi istiyorum.'' Söyledi BaekHyun,intikam dolu bakışlarını hala üzerimde hissediyordum.

''Yatakta o kadar mı iyiyim?Ağrı kesici almana rağmen geçmedi,ha?''

''Ağlamaman için susma hakkımı kullanacağım. 12 miydi 13 mü?

''HEY!''

''Tanrım,dalga geçiyorum,Luhan.Sahip olduğun her şeye aşığım.'' Dirseklerini sırasına koyup,kafasını elleri arasına aldı.Gözleri gözlerimi takip ederken salak salak sırıtmaya devam ediyordu.

Herkesin farklı bir işle meşgul olduğunu görünce,eğilip dudaklarını öptüm.Biraz uzun tutmuş olmalıyım,Kai bulduğu kalemlikleri kafamıza fırlatıncaya kadar geri çekilmeye hiç mi hiç niyetim yoktu.

''Herkesin sevgilisi yok tamam mı!Var ama yok.''

''Birazdan zil çalacak,Kai.Sadece 1 saat sonra kendini yatağında onu bağırtırken bulacaksın.''

''Ciddi ciddi kaçıracağız öyle mi?'' İnanamayarak sordu,BaekHyun.

''Biz yine insaflı davranacağız.Olaki Soo'nun Kai'ye yaptıklarını sen bana yapıyor olsaydın, eve gitmemizi beklemezdim.''

''Sana karşı koyamam,Luhan.İstesemde seni bırakamam.''

JongIn,oturduğu sandalyeden kalkıp dudaklarını birbirine bastırdı,elleri cebinde pencerelere doğru ilerlerken, 'Soo'da öyle söylerdi.' diye mırıldandı kendi kendine.

Buradan bakınca sadece dışarıyı seyrediyor gibi görünsede gerçek öyle değildi.JongIn,kendini dünyadan soyutladığı o birkaç dakikada,KyungSoo'yla yeniden tanıştı.Onu ilk defa öptü ve ona ilk defa dokundu.İlk defa duydu inleyişini.Dudaklarını ilk defa tattı.

Ve JongIn,kalbinde yalnızca Soo'nun olduğu o birkaç dakikada defalarca öldü.

||||||JongIn'in Bakış Açısı|||||||

Arabanın arka koltuğuna kuruldum ve yalnızca Baek'in Soo'yu getirmesini bekledim.Birkaç dakika sonra en iyi arkadaşını sürükleyerek getiren BaekHyun görünmüştü.

....

''Kes sesini,Soo.Çocuğu terk edip gitmişsin şimdide suratına bakmıyorsun,öyle mi?''

''Hiçbir şey bilmiyorsun,lanet olası.Bırak,gitmiyorum!''

Baek,Soo'yu zorla arabaya tıkarken bağırmaya devam ediyordu.Sonunda onu içeri ittirdi ve kapıyı suratına çarpıp kilitledi.

Anın şokuyla birkaç salise benle göz göze gelen Soo,saliselerin sonunda yeniden çemkirmeye başlamış kapıyı tekmeliyordu.

''Tanrım,derdiniz ne sizin?Neden zorluyorsunuz?Bitti işte.İnsanlar aşık olur ve sonra biter.Çok bile çıktık. Baek,biliyorsun bu benim en uzun ilişkimdi.''

Kaşlarımı çatıp,elimle ağzını kapattım.

''Görüşmeyeli dilin çok uzamış,değil mi?Sencede biraz olsun susman gerekmiyor mu?Bilerek ve isteyerek canımı yakıyorsun.Sinirlenirsem hiçbir şey iyi olmaz,Soo.İnan bana olmaz.''

Bir şeyleri kavramış olmalı ki,ağzını kapayan elimi yavaşça aşağı indirip,çırpınmalarını kesti.Arada bir söyleniyordu ama çok değildi.

Kolumu cama dayayıp,kafamı arkaya yasladım.

Şöför koltuğunda,Baek vardı ,yanındada Luhan.Ben ve Soo'ysa arka koltuktaydık.Baek'in araba kullanmayı kimden öğrendiğine yada arabanın kime ait olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu.

Gözlerimi sevgilime çevirdim.Yada eski sevgilim mi demeliyim?Kafasını önüne eğmiş,sanki onun dışında kimsenin görmediği boş bir karanlığa bakıyordu.

Tek istediğim santimler ötemde duran küçük bedene kollarımı sıkıca dolamak ve tüm sıcaklığını üzerimde hissetmekti.

Onu sevdiğimi,her zaman seveceğimi söylemek istedim.Onunda aynı şeyleri benim için hissediyor olmasını dilerdim.

Kafamı yeniden önüme çevirdiğimde,içimde bir şeyler tüm bedenimi deli gibi yakıyordu.Kalp dediğimiz lanet olasıca şey,gerçekten çok acıyordu.

Gerçeği öğrenmekten korkuyorum.Beni unuttuğunu yada nefret sözlerini duymak istemiyorum.Tek istediğim benimle olması.

Sadece yanımda kalmasını istiyorum.Tanrım,çok değil.Yemin ederim,çok değil.Bana bu kadarını bile veremez misin?Onu seviyorum.Do Kyung Soo'yu kaybettiğim her şeyden daha çok özlüyorum.

''Tanrım,Luhan!Bu araba neden durmuyor?Luhan,durduramıyorum.''

''BAEK!Çarpacağız!Tanrım,durdur şunu!Baek ne halt ediyorsun!?AYAĞINI GAZDAN ÇEK,GERİZEKALI!''

Tam ne olduğunu sormak için ağzımı açıyordum ki kafamı önümdeki koltuğa sertçe çarpmamla sesimi kesmek zorunda kalmıştım.Luhan'ın,Baek'in gögsüne yumruk atmasıyla,Baek ayağını gazdan çekti ve Luhanda vitesi boşa alıp arabayı durdurdu.

İşin sonunda,Luhan Baek'e bağırıp çağırıyor ,Baek'se yanlızca küçük bir çocuk gibi dil çıkarıyordu.

''İNSENİZE BE,GELDİK GÖRMÜYOR MUSUNUZ!'' Baek'in kendini takmamasıyla iyice şizofrene bağlayan Luhan arkasına dönmüş şimdide bize çemkirmeye başlamıştı.

Arabadan inip,Soo'nun kapısını açtım.Kollarını gögsünde bağlamış,kafasını beni görmeyecek biçimde çevirmişti.

''Kendin mi çıkarsın,kucağıma mı alayım?'' 2 kaşımıda havaya kaldırıp,düz bir tonda söyledim.

Gözlerini gözlerime kenetledi ve ciddi olduğumu anlayınca tuttuğu nefesi bırakıp arabadan indi.

Kapıyı kapatmış,Luhan'ın oturduğu koltuğun camına vurup fısıltı şeklinde teşekkür etmiştim,diğer bir yandanda Soo'nun bileğini tutmaya devam ediyordum.

Annem eve değildi ve muhtemelen gecenin bir yarısına kadarda gelmeyecekti.Anahtarı takıp çevirdiğimde,bende dahil kimsenin az sonra neler olacağına dair en ufak bir fikri yoktu.

~Pure Stupid~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin