PURE STUPID!
7.Bölüm 'Beklenmeyen Teklif'
Luhan'ı tekerlekli sandalyeye oturtmuş bahçeyi turlatıyordum.Bugün 2.gündü.Ayağa kalkamıyordu.Gerçi tam olarak oturamıyordu da.Sadece vucudunun ön tarafı yanmıştı.Arka tarafı sağlamdı ama muhtemelen deri bir bölgeye toplanıp tamamen açıkta olduğu için canı yanıyordu.Evet deri tamamen açıktaydı.Kan hala yüzeyde sırıtıyordu ve pamukla mikrobunu aldığınızda bile daha çok kanıyordu.Tanrım onu her gördüğümde ruhum vucudumu terk ediyor.Luhan o yarasına bakarken bir de krem sürüyor.Ben bile sadece bakarak bu kadar kötü hissediyorsam kim bilir o,kremi sürerken neler hissediyordur.
Vicdan azabından ölüp gideceğim az kaldı gerçekten.Ama vicdanımı rahatlatmak için elimden geleni yapıyorum.Luhan'ı dün gece korkudan devlet hastanesine getirdim ve öğrenci olduğumuz için ekstra bir ödeme talep etmediler.Ama benim içim rahat değildi.Sonuçta günümüzde 'melek' diye isimlendirilecek hemşireler yada 'kahraman' denilen doktorlar yoktu.Bu yüzden Luhan'ın bacak ve karın bölgesinin fotograflarını çektim.Bu fotografları bir uzmana göstereceğim.Yanık alanca uzmanlaşmış kişiler var mı bilmiyorum ama gerekirse bir servet döküp o izlerden kurtaracağım onu.Serveti her ne kadar Luhan'ın kredi kartından dökecek olsamda......Tabiki onun bundan haberi yok.Dediğim gibi deri olmadığı için bir şeyde giyemiyor,üzerine ince bir çarşaf örtüyoruz sadece.Luhan'ın uykusu da oldukça ağır.En azında şu aralar.Fotografları çekerken arkamdaki şifonyeri devirmeme rağmen uyanmamıştı.O şifonyeri devirmeyi nasıl becerdiğim de ayrı bir merak konusu tabii.Kıçıyla göğü yıkmak dedikleri şey bu heralde.
Düşüncelere çok fazla dalmış olmalıyım.Bir banka toslamıştık ve Luhan bana her an saldıracak gibi bakıyordu.Tek elimi havaya kaldırıp sırıttım. ''Üzgünüm.''
Kris ve Chanyeol dün yokluğumuzu fark etmişler ama gerizekalı ben evden çıkarken telefonumu almadığım için bir türlü bulamamışlar.Gece boyu polis ekipleriyle beraber hemen hemen tüm Seoul'ü dolaşmışlar.En son Kris arabasının da kayıp olduğunu fark etmiş.Ve inanabiliyormusunuz enayi bunu sabahın 4'ünde fark etmiş.Bu beyaz Porsche'yi daha sık kaçırmalıyım anlaşılan.Onun değerini bilmiyor zengin piç.Her neyse işte bu arabanın plakasını vermiş ve sonunda bulmuşlar.Gerçi polislerde ayrı bir salak.Hiç sormuyolar 17 yaşındaki çocuğun nasıl ehliyeti var diye?Kris geçen sene ehliyet aldı.Hayır nasıl aldı bende bilmiyorum.Muhtemelen ordaki görevli polisle yatmıştır ve o da dayanamayıp vermiştir.Başka nasıl olacak.Kurallara aykırı be!Bana vermiyorlar mesela.Almak için bir taraflarımı yırttım ama olmadı.Aegyo bile yaptım polis memuruna,ama motosiklet ehliyeti bile vermediler!
Luhan'ın bacakları yanmış ben ehliyet derdindeyim.Tanrım,Luhan'a en kısa sürede şifa banada ehliyet ver,Amen.
Kris sonunda hastane işlerini halletti ve Luhan'ın ailesine haber verdi.Luhan'ın annesi Kris'e gerçekten çok kızmış,çok çok fazla.Kris'i hastanenin tuvaletinde suratındaki yaşları silerken görmüştüm.Hayır deve gibi bir şey zaten istemesen de görmek zorundasın.Ayrıca sarışın olduğu için hemen dikkat çekiyor.Eminim benim gibi bir 100 küsür kişi daha görmüştür.Gitti karizma.O Porsche'ye rağmen hemde.
Kafamı iki yana salladım.Hala Porsche derdindeyim ya.Şimdi şurdan bir araba çarpacak bana,Luhan'ın bacaklarından beter olacak benimkiler o zaman görürüm Porsche'yi ...rüyamda.
**
Luhan'ı Kris'e emanet etmiş fotografları bi uzmana göstermek için yola çıkmıştım.Piç abim anahtarları vermediği için otobüsle gitmek zorunda kalmıştım.
Hastane hastane dolaştım ve sonunda Kore Hastanesi'nde ki bir doktor bana yardımcı olacağını söyledi.Uzman ararken Profesör bulmuştum.Çok ballı çocuğum,yemede yanımda yat.Ben kendi kendime salak salak sırıtırken doktorda ona verdiğim fotografları inceliyordu.Her açıdan çekmiştim net anlaşılsın diye.Video bile çekmiştim.Ama hepsi boşa çıktı.
Doktor kendi görürse daha iyi olabileceğini söyledi.Luhan'ın şüphelenmemesi için taburcu olmadan doktoru o hastaneye sokmalıydım ve sanki o hastanenin doktoruymuş gibi kontrol etmesini sağlamalıydım.Bu benim için kolaydı.Kötü olan tek şey Kris'in bugün çıkış işlerimleriyle ilgileneceğim demesiydi.
Profesör yalvarışlarıma dayanamadı ve benimle öğle yemeği zamanında Luhan'ın kaldığı hastaneye geldi.Güvenliler başta biraz şüphelendi ama fazla takmadılar.Şüphelenmelerinin sebebi doktorun Aynştayn kılıklı delinin teki gibi görünüyor olmasıydı.Tüm dahilerin kılığı böyleyse işimiz var demekti.Adamın saç,baş,sakal birbirine girmişti.Ama umursamadım ben daha boktan bir fen lisesinde bile ikinciydim,profesöre kusur buluyorum.Gerçi orası boktan felan değildi Seoul'ün en iyi lisesiydi.Tanrım şu beynimi boş bırakmama izin ver,lütfen.Şu an umurumda olan şey Luhan olmalı okulda kaçıncı olduğum değil.Lütfen~
Doktoru farketirmeden hastaneye soktum ve Luhan'ın odasına getirdim.
İçeri girdiğimizde Chanyeol ve Kris yanındaydı.Doktora kibarca selam verdiler ve yer açtılar.
Luhan kısık çıkan sesiyle söyledi.
''Az önce bir doktor muayene etti.''
''Evet.Ama o bu konulardan fazla anlamıyormuş o yüzden beni yeniden yönlendirdi.'' Söyledi getirdiğim profesör.Luhan'ın üzerindeki örtüyü sıyırdı ve çıplak vucudunu ortaya çıkardı.Ağzımı kapatıp gözlerimi başka bir tarafa çevirdim.Doktor resmen kanlı tabakanın dibine girmişti ve hiç etkilenmemiş gibi gözüküyordu.
''Gerekli ilaçları yazacağım.Ama dediğim her şeyi harfi harfine yapmalısınız.Gerçekten çok iyi bir bakım gerektiriyor.Size izin geçeceğini garantileyemem.Bu tamamen bedenin kendini ne kadar toparlayıp toparlayamadığına bağlı.Yani gücüne,kuvvetine.Eğer iyi bir bakım yapılırsa yara izi çok hafif bir koyuluk şeklinde kalır.Ve bu da başka türlü kremlerle asıl tedavi sonrası iyileştirilebilir.''
Profesörle kapının önünde konuşma imkanımız olmayacaktı.Muhtemelen dikkat çekerdik.Çünkü diğer doktorlar onu tanımayacaktı ve bu sorun olabilirdi.Bu yüzden yazdığı ilaçları vs. hala odadayken not ediyordum.Her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazmıştım.Tam doktoru uğurlamak için odadan çıkıyordum ki duyduğum şeyle olduğum yerde kalakalmam ve nedenini bilmediğim bir şekilde kalbime bin tane hançer saplanması an içinde gerçekleşmişti.
Kafamı arkaya çevirip baktığımda Kris,Luhan'ın elini tutmuş yatağın hemen yanında diz çökmüştü.Anlamsız bir şekilde vucudum titremeye başladığını hissettim.Tanrım?Şu an kalbimdeki acı.....Abimden bir anda böyle bir atak beklemediğim için,değil mi?
Buna inanmak istedim.Hissettiklerimin basit bir şok olduğu yalanına kendimi inandırmak.Çünkü aksi takdirde kalbim daha çok acıyacaktı.
Kris'in Luhan'a söylediği şey tam olarak şundan ibaretti.
''Doğrusunu söylemek gerekirse seni uzun zaman önce fark etmiştim ve hep denemek istedim.Sana kazadan öncede değer verdiğimi biliyorsun.İzinin kalıp kalmaması umurumda değil.Bence biz denemeliyiz.Benimle..Benimle sevgili olmak ister misin?''
