Pure Stupid!
32.Bölüm 'Sonunda Anladım'
*Multimedyaya göz atın*
||||||
Parka vardığımda BaekHyun kafasında kulaklarını kapatan şapkaya ve boynuna kadar sarındığı montuna iyice gömülmüştü.
Derin bir nefes alıp adımlarımı hızlandırdım.Boğazımı temizleyene kadar geldiğimin farkına varmamıştı.
Sesimi duyar duymaz,soğuktan kıpkırmızı olmuş burnu ve yanaklarıyla kafasını kaldırdı.
Onu bu hale getirdiğim için utanç hissetsemde uzun sürmemişti.Kendimi yanındaki boşluğa atıp kollarımı bankın arkasına dayadım.
30 saniye kadar sonra hala büyük bir dikkatle yüzümü incelemeye devam ediyordu.
''Ne o?Yüzümü de mi unutmuşsun yoksa?Benden uzaklaştığın için pişman mı oldun?Eh!Olacaksın tabii.Ben de olurdum.Mükemmel Park ChanYeol'ü kaybettin.'' Bunu alaycı bir tonda söylemiş olsamda o ciddiye almıştı.
''Hayır,pişmanlık değil.Sadece...sanırım seni özlemişim.''
'Bende seni özledim. 'Düşündüm kendi kendime.Yalnızca 2 hafta çıkmış olmamıza rağmen birbirimize tamamen ısınmıştık.Çok benziyorduk.Gerçekten çok fazla.Sevdiğimiz yemeklerden,giysi zevkimize,oynadığımız oyunlardan,hapşırık şeklimize kadar.Hiç şüphesiz,ikiz olsak bu kadar benzerliğimiz olmazdı.Ama daha öncede söyledim.Bu aşk değil.Onun arkadaştan öte olduğu doğru.Ama bu sadece dostluk olabilir.Daha fazlası değil.
''Neden özlüyorsun?Beni terk ettin,değil mi?Nedenini öğrenmek istiyorum.Bana,beni tatmin edecek bir sebep söyle,BaekHyun.Beni sakinleştirip,senden nefret etmeme engel olacak bir sebep.Bunu istemiyorum.Senden nefret etmeyi,gerçekten istemiyorum.''
Pozisyonumu bozmadan kafamı ona çevirdim.Gözlerinin soğuktan dolmadığını anlamak uzun sürmemişti.Suratından akan yaşları elinin tersiyle silip,dudaklarını ıslattı.
''İstemesen bile edeceksin.Ben üzgünüm.Her şeyi anlatacağım.Gerçekten hissettiğimi söyleyeceğim ,artık yalan söylemek istemiyorum.Ne kendimi ne de seni kandırmak.
Ben duygularımı birbirine karıştırdım,Chanyeol.Kimden hoşlandığımı,kime aşık olduğumu idrak edemeyecek durumdaydım.Beynim allak bullaktı.Kalbim acı çekiyordu,ama kabul etmek istemiyordu.Aşk acısı olduğunu inkar etti,yanlış anladığımı sadece hislerimi karıştırdığımı söyledi.Evet,hislerimi karıştırıyordum,doğru.Ama doğru olanı seçeyim derken her şeyi dahada karman çorman hale getirdim.''
Suratımı ekşitip,elimle durmasını işaret eden hareketler yaptım.
''Baek..Baek hiçbir şey anlamıyorum.Bak ben Luhan değilim,tamam mı?Sen bana basit bir Koreceyle ifade etmezsen anlayamam.''
Elleri şapkası üzerinden saçlarını kaşıdı.
''Bunu?Başka nasıl anlatabilirim...'' Bana soruyormuş gibi görünsede,aslında sadece kendiyle konuşuyordu.
Vucudunu tamamen bana döndürüp gözlerini gözlerime kenetledi.
''Bak...Sadece ben hayatımda ilk defa aşık oldum.O kişinin sen olduğunu sanıyordum ama öyle değildi işte.Yanlış anladım. Senden çok hoşlanıyordum.Yakışıklıydın,çekiciydin ve popülerdin.Ama diğer taraftan aşık olduğum kişiyle aramda öyle büyük bir uçurum vardı ki..sanki ona aşık olmam imkansızmış gibi.Bu yüzden...bu yüzden duygularımı karıştırdım.Sana aşık olduğumu sanarken,asıl aşık olduğum kişiyi unuttum.Ah,Tanrım!Anlatamıyorum!'' Kafasını dizlerine vurup suratını gizledi.