-14- "Tutsak"

2.7K 101 53
                                    

Son sahnede multideki Zeynep&Emir&Poyraz müziği eşliğinde okuyabilirsiniz, 🎶 emojisi koyacağım.

Keyifli okumalar❣️

Dalgaların huzur verici sesi eşliğinde deniz kokusuyla beraber onun boynundaki muhteşem kokusunu içime çekerken oldukça mutluydum. Bir süre sonra birbirimizden ayrılıp sahilde yürümeye devam ettik. Burnumda denizle sevdiğim adamın harmanlanmış kokusu, elime değen eli, varlığı... Bu anı hiçbir ana değişmezdim.

Bir süre daha yürümüş yorulduğumu hissedince arabaya geri dönüp, buraya çok yakın olan Emir'in pek fazla kullanmadığı yazlık evine gitmiştik. Etrafta tek tük başka evler de vardı fakat sezon açılmadığı için olsa gerek bomboştu.

Emir daha önceden evi temizlettirip, buzdolabını doldurttuğu için bir şey almadan direk eve geçmiştik. Eve girdiğimizde heyecanlı gözlerle evi incelemeye koyuldum. Duvarlar beyaz, yerler açık renk parkeydi. Mobilyalarda da açık renkler kullanılmış, ferah bir ortam sağlanmıştı. Bir şey demeden sessizce Emir'i takip ederek yürüdüğümde son durağımız yatak odası olmuştu. "Arabadan kıyafetlerini alıyorum, onlardan giyersin." dediğinde kısa bir baş sallamasıyla onu onaylayıp, gitmesiyle beraber yavaşça yatağa oturdum.

Başımı ellerimin arasına alıp sıkıntıyla oflarken düşüncelerle boğuşuyordum. Tüm bu olanlar rüya mıydı, Emir'in oyunu muydu bilmiyordum. Tek bildiğim bir rüyaysa hiç uyanmamayı istediğim, bir oyunsa da gerçekleri hiç öğrenmek istemediğimdi. Çünkü bir oyunsa bu sefer kaldıramazdım.

"Buraya bırakıyorum." deyip elindeki poşetleri dolabın önüne bırakınca boş gözlerimle ona baktım. "Hadi gel salona geçelim, şömineyi yakarım." dediğinde ayağa kalkıp onun peşinden salona ilerledim. "Evin içi sıcak bence, gerek yok yakmana." dedim o şöminenin önündeki odunlara dokunduğunda. "Gece soğuk oluyor, üşürsün." Cevap vermedim.

Gece karanlığı her yeri kapladığında biz şöminenin hemen yanındaki koltukta beraber uzanıyorduk. Başım Emir'in göğsünde, kolum karnının üzerinden beline sarılıydı. Ateşin çıtırtıları, sevdiğim adamın kalp atışları... Bazen hırçınlaşan denizin dalgalarının sesi sessizliğimize karışıyordu. Huzurluydum, o garip his kaybolmuş kendimi ana bırakmıştım.

"Çok korkuyorum." dedim başımı yukarıya kaldırıp, ona bakarken. Parmak uçlarımla sakalarına dokunup, sakallarının parmak uçlarıma batmasına izin verdim. Sakallarını seviyordum, onu seviyordum. "Korkma." diye cevap verince alayla güldüm. "Korkmam için her şeyi yaptın ama sen." dediğimde durgunlaşmıştım. Bundan sonra ne olacağına dair hiçbir fikrim yoktu.

"Zeynep izin ver kalkayım." dediğinde kenara çekilip kalkmasını izledim. Nereye, diye sormadım.

Gidip kısa bir sonra geri döndüğünde elinde laptop çantası vardı. "Çalışacak mısın?" diye sordum uzandığım koltukta doğrulup otururken. "Hayır, ev bakacağız."

"Ne evi?" dedim safça.

"Bizim evimiz, sen ben ve oğlumuzun evi." Gülümsememe engel olamadan kocaman sırıtırken, kollarımı boynuna doladım. "Emir ben gerçekten öleceğim galiba... Yoksa sen asla böyle şeyler yapmazdın." deyip, daha sıkı sarıldım. Öleceğimi düşündükçe kalbim sıkışıyordu.

Emir sarılmamızı sonlandırıp, kaşlarını çatarak bana baktı. "Sana ölmeyi de bundan bahsetmeyi de yasaklamamış mıydım ben? Sabah ceza vereceğim." dediğinde güldüm.

Sana TutsağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin