İyi okumalar :)
.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.
~Mihael~
Kulaklarımı dolduran rock müzik ve önümde kör kütük sarhoş bir Eren. Leş gibi alkol kokusu her yeri sarmış. Kokuyu gidermek için koyulan fanlar bu konuda hiç yeterli olmuyor ama en azından kokuyu biraz katlanılabilir kılıyor. Bu kokunun geçmesi için tünellerde kullanılan devasa fan sistemlerinden lazım!!
+-+-+-+-+-+-+-+-+-+-+-+-+
~Yaklaşık üç saat önce~
"Bırak beni! Sik beyinli piç ,bırak lan beni!"
"Keşke bu agresif hareketlerini sevişirken kullansaydın."
"Buraya, bu partiye sırf benimle seks yapmak için girdiysen boşuna uğraşmışsın! Kaç kere daha söylersem bu pezevenk beynin alcak, bilmiyorum ama ben o işleri bıraktım diyorum! Git kendine başka birini bul. Hayatımda senin kadar ısrarcı insan görmedim!"
"Israr etmeye devam edeceğim. Üstelik naz yapma. Senden saçlarını kesmemeni söylemiştim, uzun saçın sana çok yakıştığını. Baksana sözünde durmuşsun."
Eren'in kalbine bir acı saplandı. Bu sözleri unutmuştu. Volkan'ın onun saçlarına bayıldığını ve uzatmasını söylediğini. Volkan, ne zaman görüşseler mutlaka ellerini onun saçlarına daldırır ve ne kadar hoş olduklarını söylerdi. Gece kadar siyah ve parlak, ipek gibi yumuşacık.
Geniş ve karanlık koridorda bu iki kişinin sesi yankılanıyordu.
Mezunlar partisinin devam ettiği saatlerde herkes parti için süslenmiş spor salonunda eğlenirken, kimsenin olmadığı bu koridorda Volkan, sonunda karşılıksız aşkını bulmuş, onun tarafından tekrar tekrar reddediliyordu. Ama Eren'e duyduğu aşk onun için her şeye değerdi. Karşılık alamayacağını bile bile elinden geleni yapacaktı. Eren'in kendinden nefret ettiğini bilsede onu geri alacaktı. Tek istediği Eren'in kendisinin olmasını sağlamaktı.
Bu karmaşık duygular Eren ortadan kaybolduğundan beri peşini bırakmamıştı. Eren, herkesden farklıydı. Birçok insana arzularını dindirmesi için para ödemişti.Kadın veya erkek hepsine aşağılık insanlar gibi bakıyordu fakat Eren çok farklıydı.
Diğerler gibi kudurmuşca saldırmıyor, sanki içten içe birşeylerin eksikliğini gidermek için çabalıyordu. Bu para veya başka bir şey değildi. Fakat Volkan bunun farkına ancak son randevularında fark etmişti. Eren'in ihtiyaç duyduğu aşk, sevgi veya şefkatti. Belkide sadece bir yere, bir insana sahip olmak, sahip olduğunu hissetmekti. Evet, Volkan bunu yapacaktı. Eren'i mutlu etmek adına onun itirazlarını gözardı edip onu kendisinin yapacaktı.
Volkan düşüncelerinin normallikten ne kadar uzak olduğunu fark edemeyecek kadar kendini kaybetmişti. Her zaman olduğu gibi yine bencilce hareket ediyor, kendi doğrularının peşinden koşarken insanların duygularını gözardı ediyordu.
Eren'in ise korkuları gerçek olmuş, kendisine takmış olan manyak müşterisi şu an kendisini okulun karanlık koridorlarında tuvalete doğru sürüklüyordu.
Onun yüzüne her baktığında geçmişte bırakmaya çabaladığı anıları ortaya çıkıyordu. Büyük bir pişmanlıki dalgası bütün vücudunu sarıyordu. Fakat şu an dert ettiği şey tramvadan ziyade Mihael ile karşılaşmaktı. Eğer Volkan, kendisini partinin başından beri izliyorsa Mihaelden haberi vardı. Eğer Volkan'ı tanıyorsa Mihael'i bir kaşık suda boğardı.Onun bıkkın suratında ilk defa duygularını görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Free!
Romance"Büyük bir hataya düşmek ve içinizi kaplayan o pişmanlık.. Zaman asla geri çevrilemez ve ne zaman geri dönüp baksanız o pişmanlığın acı duygusu içinizi kaplar. Her seferinde daha çok incitir, kendinizden tiksinirsiniz yalnızlığa itilir ve olmadığını...