Multimedia da Uras!
İyi okumalar...
.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.
Mihael, kabinden tedirgin bir şekilde yavaşça çıktı. Kafasını kapıdan yana çevirdiğinde umduğu görüntüden daha farklı bir sahne gördü. Birbirlerine yumruk sıkan iki kişi yerine, sahnede kapıdan çıkan bir suliyet ve havaya bakakalmış bir Eren vardı.
Eren'in bacakları titriyor ve yavaş yavaş soğuk zemine doğru kayıyordu. İçinde büyük dayanıklılık mücadelesinden malup olmak üzere olan Eren, tam anlamı ile duygusal bir sarsıntı yaşıyordu.
Mihael Eren’in bu halini görünce olaya bir anlam verememişti. Hemen karşısında duran çocuk artık sınırlarına dayanmış, kendine daha fazla hakim olamıyordu. Vücuduna her salisede daha fazla yayılan titreme ve midesindeki bulantı yavaş yavaş bedenini ele geçirirken, bir elini kusmamak için ağzına götürmüş diğer eli midesinin üzerindeyken öğürmeye başlamıştı.
Bu görüntü karşısında Mihael'in eli ayağına dolanmış, ne yapacağını bilemez hale gelmişti.
Fısıltı şeklinde çıkan sesi ile "Eren" dedi.
Eren derinlerde öyle bir karmaşa ve şokun içindeydiki Volkan'ın Mihael'in çıkardığı kilit sesini duyunca çıkıp gittiğini bilmek değil, Volkan’ın neden topukladığıyla alakalı düşünememişti bile.
Mihael'in sesini duyan Eren, onun onu bu şekilde görmesine izin veremeyeceğini düşünerek kafasını kaldırdı. Şaşkın gözler ve öğürtülerinin arasında zar zor "Git buradan, lütfen dışarıda bekle." diye bildi.
Mihael, Eren’i anlamıştı fakat onu böyle bir durumda bırakamazdı. Hızlı bir şekilde terden sırılsıklam olmuş iki büklüm duran çocuğa yaklaştı. Hızla onu kolundan tutarak lavaboya sürükledi. Alnına yapışan saçları onun beyaz teninden kaldırıp, gözlerini tavana dikti. Bir yandan sırtını sıvazlarken konuşmaya başladı "Kus " Eren’i bu halde göreceği aklına bile gelmezdi.
+-+-+-+-+-+-+-+-+-+-+-+
Eren rahatlamak adına yüzünü yıkarken; Mihael, ona hiç durmadan soru soruyordu. Eren hiç bir soruya cevap vermezken, Mihael sorularını ardı ardına tekrarlıyordu.
Eren musluğu kapatıp önündeki aynaya baktı.
Volkan’a bunu ödetecekti.
Kendini ilişkiye zorlamanın ve Mihael'e sürtük demenin bedelini ödeyecekti. Kimse bunu yaptıktan sonra elinden kurtulamazdı. İster istemez suratında bir gülümseme yükseldi.
Mihael Eren’in yüzünde oluşan *Suck it up* ifadesiyle şaşkına dönmüştü. Bu çocuk ne planlıyordu kim bilir!
Eren birden hareketlendi ve Mihael'in önünden geçip tuvalet kapısını açmak için hamlede bulunurken, büyük bir bitch smile yaparak konuştu.
"Show zamanı."
+-+-+-+-+-+-+-+-+-+-+
Eren, karanlık koridorda emin adımlarla yürürken son bir kez uzun saçlarına veda etmek için aşağıdan bağladığı at kuyruğunu parmağına doladı ve elini aşağıya indirip, parti salonuna adımını attı.
Gözleriyle Volkan’ın yerini tespit etmek için bakınırken, onu Deniz’in yani başında gördü. Belli ki bu partiden Deniz sayesinde haberi olmuştu. ‘Orospu karı!’
Canlı müziğin yapıldığı sahneye doğru ilerlerken, yanından geçtiği kızın elinden ağzındaki o iğrenç kusmuk tadını silmek için yarım kadeh, ne olduğunu bilmediği, meşrubatı alıp, fondip yaparak boş kadehi geri verdi. Ağzına yayılan nar tadıyla az sonra olacakları düşünüp gülümsemekten kendini alamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Free!
Romance"Büyük bir hataya düşmek ve içinizi kaplayan o pişmanlık.. Zaman asla geri çevrilemez ve ne zaman geri dönüp baksanız o pişmanlığın acı duygusu içinizi kaplar. Her seferinde daha çok incitir, kendinizden tiksinirsiniz yalnızlığa itilir ve olmadığını...