İçen kişi tüm bitki ve şifaların ilmini, sihrini bilir.Bu prensimize bahşettiğimiz eşsiz bir yetenek.O artık sadece bir prens değil.
İKSİR PRENSİ...
Bu olaydan birkaç yıl sonra ise prensin küçük bir kardeşi oldu.Prenses Anabel...
Prens büyüdükçe tek tek tüm bitkilerden toplar, onları karıştırıp özel iksirler ortaya çıkarır ve gücünün de yardımıyla üzerine sihir üfleyip eşsiz iksirler yapardı.
Hasta içse şifa bulur,
Yaşlı içse gençleşir,
Fakir içse zenginleşirdi.
Prensin ünü tüm dünyaya yayıldı.Herkes ona yalvarır, ondan iksir isterdi.
-İksir prensi! İksir prensi! Oğlumun kulağı duymuyor, lütfen ona bir karışım hazırla..
-İksir prensi! İksir prensi! Eşim çok hasta lütfen bana da bir iksir ver ki ona içireyim...
Daha niceleri...
Halk ister prenste ilmini kullanıp iyilik için herkese yardım ederdi.Prensin ilmini kötüye kullanması yasaktı.Aşk ve ölüm iksirleri bu listenin başını çekerdi.Yapabilmesine yapardı ancak eğer sihrini kötüye kullanacak olursa tüm güçleri elinden geri alınacaktı.O yüzden hep iyilik için kullandı.
Orman orman gezip ender bitkileri keşfederken yolu Issız Orman'a düştü.Çok nadir bulunan Elma Pası Mantarından sepetine çokça attı.Mercan ağacının yapraklarını da özel bir bıçakla keserek özenle yerleştirdi sepetine.Prens bu bitkileri toplarken muhteşem bir ses işitti.Bu ses o kadar güzeldi ki duyar duymaz gözlerini kapayıp bu sesin kulaklarının pasını silmesine izin verdi.Sepetini yavaşça yere bıraktı ve bu sese ilerledi...İlerledi...
Kucağında tuttuğu tilkinin tüylerini okşayan bir kız gördü.Bu kız öyle bir kızdı ki...
Alev kızılı saçları diz kapaklarını aşmış...
Yosun yeşili gözleri parıltılar saçmış...
Muhteşem sesinin büyüsüyle güller açmış...Eşsiz bir kızdı.
Güzelliği dehşet vericiydi.Narin boynuna taktığı demirli kolyeler birbirine çarpıyor, kucağında ki tilkiyi bembeyaz elleriyle okşayarak mayıştırıyordu.Prens tilkinin ne kadar da şanslı olduğunu düşündü.
O zamana kadar aşk nedir bilmeyen prens deliye döndü.
Nereye bakarsa baksın hayallerinde kızıl güzeli gördü.
Artık iksir için hep o ormana bitki toplamaya gidiyor, o güzeli uzaktan izleyip kendini teselli ediyordu.Yine bir gün ormana gittiğinde kızı takip etti.Kızın yaşadığı yeri merak ediyordu çünkü.Kız gitti prens gitti...Kız gitti prens gitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKSİR PRENSİ
Fantasía"Blake" nam-ı diğer "İKSİR PRENSİ" kızıl bir cadının korkunç lanetine uğrayarak Araf'ın karanlığına mahkum edildi.Bu laneti sadece o soydan gelen bir diğer kızıl cadı, ruhunu feda ederek bozabilirdi.Ve 194 yıl sonra Blake'in beklediği o an geldi.Cad...