-it's time for us to take a chance-

311 45 79
                                    

*yazmadan geçemeyeceğim yorum yazanlar çok tatlısınız*

♡-♡

En son aldığım teklifi açıkçası ciddiye almamıştım,basit bir gençlik hevesi olduğunu düşünüyordum ancak gözlerininde barınan o umut ateşi bu konuda ne kadar istekli olduğunu belirtiyordu

Bir kısmını okumuş olduğum şarkı defterin yanındaydı.Gözüm üzerindeydi ama bu sefer sen izin vermeden açmayacaktım

Biliyordum ki,yaralarını görmemi istemediğinde seni zorlamam bir yara daha açardı

Evde birkaç dakika soluklandıktan sonra gitarlarımızı aldık ve ayarlamaya başladık,Spencer bir elinde baget çevirirken bana açıklama yapıyordu

"Grubu Ryan ve ben kurduk,ad olarak "summer league" i düşünüyorduk ama bu değişebilir"

Bagetleri yanındaki sehpanın üzerine bıraktı

"Şu anda bize bir bas gitar çalacak biri lazım,bugün araştırdım ki okulda bir çocuk varmış"

Gözleri adını hatırlamaya çalıştığını belli edercesine yukarıya kaydı

"Brent,Brent Wilson"

Tanıyordum,benim sınıfımdaydı ve sol çaprazımda oturuyordu

"Tanıyorum" diye mırıldandım

"Biliyorum" dedi,"iyi bir çocuğa benziyor onunla daha önceleri konuşmuştuk"

Başımı sallamakla yetindim, açıklamasını tamamladıktan sonra bakışlarını sana çevirdi

"Teklifte bulunsak mı? En azından denemiş oluruz"

Açıkçası umursamaz duruyordun,onayladığını belirtircesine başını salladın

Spencer,onayı aldıktan sonra telefonunu eline aldı ve konuşma yapmak için balkona çıktı

O gidince bakışlarımı sana çevirdim, bana bakman için içten içe yalvarmak kendimi olduğumdan daha aciz hissetmemi sağlıyordu

Bakışlarımı üzerinden bir an olsun ayırmadım ve sen de bana bakmama konusundaki inadını sürdürdün

"Capri sun ister misin?"

Bir iletişim kurmam gerekiyordu seninle,sesini duymam gerekiyordu.

Evet dercesine mırıldandın ama bana bakmadın bile,anlamsız bir öfkeyle mutfağa girdim ve 2 tane capri sun aldım

Yanına geldiğimde tam tepende dikildim ve bakışlarımı hiçbir yöne çevirmeden içeceği sana uzattım

En sonunda dayanamayıp başını kaldırdın,perçemlerinin arasından parıldayan gözlerini gözlerime diktin ve söylendin

"Bana bakmayı kes"

Bakışlarımı mümkünmüş gibi daha da keskinleştirip sordum

"Neden?"

"Gözlüklerin,sinir bozucu"

Gözlüklerimin,kırmızı çerçevesiyle zevk yoksunu ve çirkin durduğunu biliyordum ama bu bahanendi,pamuk şekeri kadar yumuşak ve güzel yanaklarının üzerinde minik bir bulut gibi duran pembeliği gizleyemiyordun

Evet,ilginç ama Ryan Ross utanmıştı

Gülümsedim ve gitarımın yanına gittim,biraz sonra Spencer içeri geldi

"Konuştum ve bizimle birlikte bir deneme yapmayı kabul etti"

Gerçekten mutlu görünüyordu

"Artık basçımız da olduğuna göre bir grubuz.İlk şarkımızı,hatta albümümüzü Ryan'ın müthiş parçaları üzerine yazabiliriz,ritim konusunun tüm sorumluluğunu üstleniyorum lakin şarkıları bestelemek ikinize ait"

Aynı anda birbirimize baktık

"Ben,ben şarkı besteleyebileceğimi sanmıyorum"

Gerçekten,ben yetenekli değildim.Ben hiçbir şeyi yapamazdım,hiçbir işi beceremezdim.Her şeyi elime yüzüme bulaştırırdım.

"Ryan sana yardım edebilir"

Bakışlarım sana yöneldi,bir an gülümsedin ve benim zihnim durdu,gerçekten.Spencer bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu lakin kilitlememiştim

"Brendon,kendine gel!"

Kolumdan yediğim sert sarsıntı sonrası kendimi Spencer'a döndürdüm

"Bak,bu bizim için basit bir heves falan değil.Bu bizim geleceğimiz,özellikle Ryan için bu çok önemli.Asla yarı yolda bırakmak diye bir şey aklından geçmesin.Çok ciddi çalışacağız,tüm varlığımızı ortaya koyacağız sonra da bu şehirden gideceğiz anladın mı?"

Başımı salladım lakin kendime güvenmiyordum.Ben başka şehirde ne yapacaktım ki,elimde hiçbir şey yoktu

"En kısa zamanda bir sponsor bulmamız gerekiyor,şu çocuk geldikten sonra hemen çalışmalara başlayacağız,derhal bir demo kaydedeceğiz ve bizi değerlendirebilecek herkesle görüşeceğiz"

Sözlerin üzerine sana döndüm,tüm ciddiyetin yüz ifadene takılmıştı

"Bugün şarkı sözlerini vereceğim,oturup bunlara beste yapmaya çalışacaksın,tamam mı?"

Bunu bana söylemiştin,başımı sallamakla yetindim

"Takıldığın bir nokta olursa yardımcı olurum.Yarın yine buraya gel,tamam mı?"

Başımı yine hızlıca salladım

"O zaman yarın okul çıkışı buluşuruz,ben de şu yeni çocuğu alır gelirim"

Spencer son sözü söyledi ve ikimiz de evinden ayrıldık

Evime vardığımda gece boyu uyumadım,sözleri ezberlemek için kendimi akıl almaz şekilde zorladım,ellerim acıyana kadar gitar çalıştım ve yarın seni görecek olmanın verdiği mutluluk hissine tutundum

Hold Me Until I Die (Ryden) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin