-let's get this teen hearts beating faster-

278 36 104
                                    

(yorum atan tatlı insanlara ithaf ediyorum bu bölümü ♡♡)

Saatler geçiyor,hala gözlerim kapıda seni bekliyorum

Duvar saatinin sesi beynime işliyor,sessizliğe ihtiyacım var.

Saat güne yakındı,her zamanki gibi Ryan Ross evine yeni dönüyordu.

Ben kanepenin üzerinde saatlerdir olduğu gibi hareketsizce beklerken kapı kolu zorlandı,birkaç deneme sonrası açıldı.İçeriye tek bir kişi girdi,bu mutlu olmam için bir sebepti.

Sarsak adımlarla eve girişini yaptın.Ev zifiri karanlıktı ve ilk iş elin ışık anahtarına gitti,salon aydınlandığı anda gözüne ben çarptım.

Bir an yüzüme boş bir ifadeyle baktın,ardından sırtını döndün ve odana doğru ilerledin

"Ryan,konuşmalıyız"

Uzun zaman sonra sana sesleniyor olmanın sevincini taşıyordum,uzun sürmedi.

"Ne var?"

Odana giden koridorun ortasında durdun

"Bu akşam konuşmamız gerek"

Üzerindeki ceketi yere attın ve yüzünü bana döndün.Bana döndüğün an eve girdiğin anın aksine yüzünde bir gülümseme vardı,adlandıramadığım tuhaf bir gülümseme...

Adımların bana yöneldi,itiraf etmeliyim ki kalbim hızlandı

"Ne oldu Brendon?"

İsmim dudaklarında o kadar güzel çınlamıştı ki,adımı sevmeye başlamıştım.

"Ryan,ben aramızdaki bu soğukluk yüzünden kötü hissediyorum,ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.Neden böyle oldu? Neden benden uzaklaştın?"

Olabildiğince hızlı konuşuyordum ve sana bakmamaya özen gösteriyordum.Yüzündeki tebessüm çok güzeldi ama ben yüzüne bakamayacak kadar korkaktım

"Bak gerçekten böyle olsun istemezdim,yani özür dilerim.Seni rahatsız edecek bir şey mi yaptım yoksa bir çeşit hatada mı bulundum? Hatayla seni incitmiş de olabilirim belki ama şunu bil ki hiçbir şeyi isteyerek yapmadım."

Saçma sapan cümleler kuruyordum,üzerindeki alkol kokusu ve kendine has kokunun harmonisi başımı döndürüyordu.

"Yani sana karşı kötü bir şey dediysem veya kabaca davrandıysam lütfen yüzüme şöyle çünkü seni kırmak en son isteyeceğim şey bile değil"

Saçma cümleler kuruyor olabilirdim ama hiçbir şey demeden karşımda dikilip bana bakıyor olman utanmamı sağlıyordu

"Yani bilirsin ben insan kıramam ve incitemem ayrıca aynı evde yaşadığım insanla küs olmak çok üzücü bir durum yani ben böyle-"

Parmağını 'sus' işareti yaparcasına dudağıma koydun,başımı yüzünü inceleyecek kadar kaldırdığımda o güzel gülümsemenin aslında sarhoş gülümsemesi olduğunu anladım

"Şşşşş Brendon,o güzel ağzını başka şeyler için de kullanabilirsin"

Kurduğun iğrenç imadan sonra mide bulandırıcı kahkahan kulaklarımda yankılandı.Beni yine alaya alıyordun işte

"Yine mi sarhoşsun?"

Sesimde az önceki mahcup tavırdan eser yoktu,kızgın ve biraz yüksek bir tonda kurmuştum bu cümleyi.Ben sana yalvaracak konumdayken benimle dalga geçiyordun.

Başını hafifçe sağ tarafa doğru eğdin,dudağını alaycı bir hareketle büzdün

"Sarhoş olmam bir sorun mu? Sarhoşken becerdiğim kişilerin yerinde olmak için tanrıya yalvardığını biliyorum Bren"

Hold Me Until I Die (Ryden) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin