-things have change for me-

249 44 33
                                    

Adımlarım geçen seferkine göre daha hızlıydı çünkü geçen seferki gibi izinsiz gelmiyordum

Aslında yanlış mı yapıyorum? Çok bekletirsem olmaz,zaten yolu yarıladım ama erken gidersem de çok hevesliymiş gibi durmaz mıyım? Geç gitmem kabalık olur,belki beklettim diye kızar ama erken gidersem de "neden bu kadar erken geldi" diye sinirlenebilir içten içe

Konu sen olunca benim kafam her daim karışık olur,Ryan

Eve toplanma saatinden 10 dakika önce geldim ve 10 dakika kapıda gizlice bekledim,saat tama ulaştığı an ise kapıyı tıklattım

Ve kapı anında açıldı

"Bayağı dakiksin"

Cevap veremedim ve başımı öne eğdim, içeri girmemi beklercesine kapıyı daha çok araladın

"Kapıda beklemeyi mi düşünüyorsun?"

Bedenine temas etmemeye çalışarak içeri girdim,bunun nedeni sana dokunmak istememem değil sadece utanmamdı.Buna rağmen kokunun burnuma ulaşmasını engelleyemedim,kokun yine her zamanki gibiydi,adlandıramayacağım kadar güzel...

Kanepelerden birine usulca oturdum ve daha da küçülmek için bacaklarımı kendime çektim

Aslına bakılırsa bugün,normalden daha neşeli duruyordun.Nedenini öğrenmeyi delice istememe rağmen soracak cesaretim yoktu.

Eve ilk ben gelmiştim

Oturduğumdan emin olduktan sonra mutfağa gittin,geldiğinde elinde bir tabak kurabiye ve capri sun vardı

"annem yaptı,seveceğine eminim"

kurabiyeler çikolatalıydı ve enfes kokuyordu,tabiki sevecektim

"teşekkür ederim" diye mırıldandım ve tabağı kucağıma bıraktım

Yanıma oturdun (gerçekten yakınıma) ve gülümseyerek konuştun

"Neden bu kadar mutlu olduğumu biliyor musun?"

gözlerimi kurabiye tabağımdan ayırıp sana çevirdim

"Neden?"

"Babam,bugün elini oynattı.Gözünü açmamış ama elini oynatmış,hemşire söyledi"

bunu söylerken gözlerindeki saf sevince bir kez daha hayran kaldım,onun elinin minicik bir hareketi bile kalbinin umutla dolmasını sağlamıştı

"bu çok güzel bir haber,çok sevindim"

"evet öyle"

aramızda başka bir diyalog geçmeyince tabağıma geri döndüm

Kurabiyelerimi bitirmek üzereyken kapı çaldı,gelen Spencer'dı

"merhaba,biz geldik"

içeriye girdiler;üzerindeki kırmızı tişörtü,soluk kot pantalonu,uzun ve yağlı saçlarıyla Spencer'ın arkasından gelen kişi Brent'di.El sıkıştınız ve içeriye girdi,yanıma geldi ve benimle de el sıkıştı

Selamlaşma faslını tamamladıktan sonra Spencer,grubun nasıl şekilleneceğini ve neler yapması gerektiğini açıkladı,sonuna da ekledi

"Senden beklentim sorumluluk sahibi olman Brent,en önemlisi bu"

Onayladığını belirtircesine başını salladı ve çalışmalara başladık.Açıkçası ilk çalışma için gayet iyiydik.Yani seni izlemekten ve sesine kilitlenmekten kaçırdığım birkaç nota dışında iyi ilerlemiştim

Çalışmaya bir mola verdiğimizde yanıma gelip gülümsedin

"Dersine iyi çalışmışsın" cümleni omzuma bir yumruk atarak tamamladın ve dışarı çıktın

Çalışmaya yaklaşık 2 saat kadar devam ettikten sonra gelecek çalışmalar adına program yaptık,aslında bu program çok ağırdı ama ciddiyetinizin farkında olduğum için diyecek hiçbir şeyim yoktu

Tamamladık ve gitarlarımızı kılıflarına yerleştirdik.Bateri nedeniyle artık Spencer'ın evinde toplayacaktık.Aslında bu işime gelirdi çünkü evi daha yakındı

Spencer,Brent ile çıkmıştı,en  sona ben kalmıştım ve artık seni rahatsız etmemek adına çıkmam gerektiğini düşünüyordum

Tam kapıdan çıkmak üzereyken "hey" dedin ve kolumu kavradın

"Bugün fena değildin,çalışmalara her zaman gel,kaçırma olur mu?"

Gülümsedim "tabiki,asla aksatmam"

Tabiki de aksatmayacaktım,başka bir işim yoktu ki,ayrıca burada sen vardın.Seninle birazcık daha vakit geçirebilmek için her şeyi yapardım

Cevabımdan sonra kapıyı açtın ve mırıldandın

"İyi geceler"

Ve ben o gece gecemin iyi olmasını dilemiş olmana tutundum

Hold Me Until I Die (Ryden) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin