-we'r lost in a dream now-

289 41 131
                                    

Zaman ne çabuk geçiyor değil mi Ryan?

İşte birinci yılımız çoktan doldu bile

Tamamlamış olduğumuz "a fever you can't sweat out" albümünü piyasaya çoktan sürdük,bizler heyecanla beklerken beklediğimizden çok ama çok daha büyük ve hızlı bir başarı elde ettik.Fever,bilboard listesine 13.sırada girdi ve biz bu sevinçle grup kucaklaşması yaptık.Başarı bizleri daha çok birbirimize bağladı ve artık kopamayacak gibiydik,1 yılı aşkın süredir aynı evde beraberce yaşıyorduk,birbirimizi en çok biz tanıyorduk ve bu yıla kadar bilmediğimiz bir çok özelliğimizi öğrenmiştik.Bir hayalin içinde yaşıyorduk,bu bir rüya gibiydi ve ben asla uyanmak istemiyordum

Zaman geçiyordu,biz büyüyorduk ama sen hala güzeldin ve ben hala sana âşıktım.

Saçlarım yapılırken aynadan senin göz kalemi çekişini izledim,değişmiştik ve bu değişim en çok sana yakışmıştı.Sana kendimi o kadar kaptırmış olmalıyım ki arkadan gelen kokuyu geç farkettim.

Ah,saçım!

"Hey Brendon,canın acıyor mu?"

Saçımı yapan kadına döndüm ve canımın yandığını belirttim,bu belirtişim bir çığlıkla oldu.(Saçımı yapan kadın diyorum çünkü burada kuaförler o kadar fazla ki adlarını ezberlemeye çalışmıyorum bile artık)

"özür dilerim" diye mahcup bir tavırla mırıldandı ve saçlarımla ilgilenmeye geri döndü

Aynaya geri döndüğümde bana bakıyordun,gözüne çektiğin kalemi sağ eline almıştın ve aynadan beni izliyordun

Çığlık attığım için bakıyordun değil mi? Yoksa bana bakmana ne gerek var? Bakmazsın.

Hafif kızarmıştım belki de ama yüzümdeki bol makyaj ve yanaklarımın kırmızıya boyanmış olması bunu saklardı.

Önüme döndüm,Spencer üzerine geçirdiği beyaz gömleği ile döndü

"Bu göz kalemleri çok havalı! ama dar gömleklere alıştığımı söyleyemeyeceğim"

Brent elindeki yemekle (her zamanki gibi) kıkırdadı

Hazırlıklarımız tamamlanmak üzereydi,saçlarım tam bir emo olduğumu belirtiyordu,bu saç modeli aslında dönemin modasıydı ama bana yakıştığına inanmıyordum.Ağzıma kadar uzattığım çirkin favorilerim vardı ve güzel değillerdi,alnımın önünde açıklığı kapatmaya çalışırcasına bir perçem vardı ve saçlarım sprey&jöle yardımıyla şekillendirilmişti,saçlarım dümdüz olduğu için yapılacak bir şey yoktu.

Benim hazırlığım tamamlandıktan biraz sonra kostüm odasından çıktın,üzerinde çok hoş parlak kırmızı bir kostüm vardı ayrıca göz makjayının çok özenle yapıldığı belliydi.

Gitar dolabına doğru ilerleyip özel seçimin olan gitarını eline aldın,ayarlarından emin olduktan sonra sahne kapısının önünde bekleyemeye başladın,ayaklanıp yanına geldim

"Kostümün çok güzel olmuş,göz makyajın da öyle"

hafif bir gülümseme ile karşılık verdin

"teşekkür ederim,senin de"

Ben konuşmanın sonlandığını düşünüp öne dönecekken beni durdurdun ve bana yaklaştın

Ryan,eğer bir atak geçirmemi istemiyorsan bana böyle yaklaşmamalıydın.

Oldukça yakınımdaydın,dudakların yanağıma,boynuma değecekmiş gibi hissediyordum,üzerindeki ferah güzel kokuyu hissedebiliyordum.

Nefesimi tuttum,ciddi anlamda ve boynumu nefesinin sıcaklığıyla geriye atmamak için kendi kendime direndim

Omzuma doğru üfledin,nefesin enseme kadar ulaştı ve açıkta kalan her yerim yandı.

Hold Me Until I Die (Ryden) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin