💫

222 16 0
                                    

Yıllar önce bir sevgilim vardı, bana bir kez bile beni sevdiğini söylememişti. Bu yüzden arada bir şaka yapar gibi bu konudaki şikayetimi dile getirirdim. 
Bir gün olay çok büyüdü. Çok kavga ettik, bu güne duymadın bu günden sonra da asla duyamazsın onu dedi. 
Ama deli gibi seviyordum, o da seviyor gibiydi ama hiç itiraf etmiyordu. 
Gel zaman git zaman bir gün ayrıldık. Bir süre hiç haber alamadım ondan. Sonra bir arkadaşından öğrendim, çok hastaymış, yatıyormuş evde. 
Yürü be, dedim. Fırsat bu fırsat. 
Anahtarı aldım gittim, evde tek başına ateşler içinde kalmış, kendinden geçmiş. Zar zor ateşini düşürdüm, gözünü açacak hali kalmamış sevdiceğimin. 
Uyurken yanında oturdum biraz, onu göremediğim her anın inadına izledim. Dokunmaya kıyamadım, saçlarına dokunamadım. 
Sonra gideyim de rahat rahat uyusun diye kalkacağım sırada elimi tutuverdi. 
Seni seviyorum, dedi. 
Ne yapacağımı şaşırdım. Sayıklıyordu. Elimi tutunca gidemedim de, sabaha kadar öylece bekledim. Uyuyakalmışım bende sonra. 
Uyandı aniden, o uyanınca bende… 
Elimi öyle bir bıraktı ki, kalbimi yere fırlatır gibi. 
Senin ne işin var, diye sitem etti. 
Hastasın diye, merak ettim… Kelimeler toplanmadı kafamda, gözlerim boş kalmış elimde. 
Hiç mi hatırlamıyorsun, tüm gece buradayım, dedim. 
Seni o sandım dedi anlık bir dalgınlıkla. Sonra gül ağacının dikeni gibiydi sesi.
Sevgilim gelecek, lütfen çık evden, seni görmesin. 
Gözlerime baka baka, acımadan söyledi. 
Hasta halinde yanında olmayan insandan ne bekliyorsun diyemedim tabii, keşke deseydim. 
Özür diledim, çıktım evden. 
O an anladım. 
Belki önceden söylemese de sevdiğiydim, ama hasta yatağında sevdiğini sayıklayacak kadar sevmemişti beni.

Tumblr HikâyeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin