~Eylül
"Ne? Kendi kendinizi dövmediniz herhalde."
Elinin tersiyle yüzünde gezdirdiğim elimi ittirdi. Birkaç saniye bekledim, sanırım pansumanını burada sonlandırmalıydım.
"Aynen öyle oldu."
Ayağa kalktım ve bu sefer isminin Jimin olduğunu öğrendiğim pembe saçlının yanına gittim. Üzerimdeki kötü bakışlarını çekti ve konuya odaklandı. Bende işimi yaparken bir yandan onları dinlemeye devam ettim.
"Bakın üç yıl sonra bir araya geldik. Kelime oyunlarını bırakın artık. Bu gereksiz şeye zaman harcamak gibi bir niyetim yok."
"Namjoon, Namjoon, Namjoon. Dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut demişler. Ve ben düşmanımı istiyorum."
Burada düşman ben değilim değil mi? Ona Namjoon beyden daha yakın olmak gibi bir düşüncem yok çünkü.
"Kelime oyunlarını bırakmanı söylemiştim."
"Bu kız yaptı."
Evet bu sıçtığımın belgesidir. Ben yapmıştım. Patronumun arkadaşları olduklarını bilmeden hepsini bir güzel dövmüştüm. Hem bilsem kaç yazardı ki sonuçta tacize kalkışmışlardı.
"N-ne?"
Bir anlık bunu bir ağızdan söyleyen patronum ve kuzenine kaydı gözüm. Kafamı aşağı eğdim ve ayakta öylece bekledim. Hatalıydım ve onlar da öyle. Herkes birbirine bakarken bana pür dikkat bakan tek kişi Jungkook denen çocuktu. Muhtemelen benden küçüktü ve kovulursam onu öldürecek potansiyele sahiptim.
"Evet, düşmanımı yakınımda istiyorum Namjoon. Bana söz verdiğin çalışan temin etme meselesi. Eylül' ü istiyorum..."
"Kimi istiyorsun?" dedim aniden. Sesim biraz çatallı çıkmıştı sonlara doğru.
"O daha yeni başladı bu işlere Yoongi olmaz." evet başkanım devam edin.
"Onu kovabilirsin o zaman benim için. Sonuçta bize vurdu. Sen kovunca da ben işe alırım." bak o olmaz işte...
"Hadi ama Yoongi bu seferlik boş ver." dimi başkanım size katılıyorum.
"Hepinizden özür dilerim. Hatalıydım..."
"Ayağa kalak Eylül. Sen neden özür diliyorsun?" Ayağa kalk dedi Seokjin. Bir saniye, ben bir de diz mi çökmüştüm? Hah!
"Onları bu hale getiren bendim... ö-özür dilerim."
"Ne!" ve tekrar iki kuzen bir ağızdan konuşmuştu.
"Saçmalama, en fazla tokat atabilmişsindir. Onlar bir şey çeviriyor ve suçu sana attıklarına emi-"
"Ben yaptım dedim." sesim yüksek çıkmıştı.
Bir kız olarak neden bu kadar küçük görülüyordum ki. Ben yapmıştım işte. Tam o sırada Jungkook oturduğu yerden kalktı ve anlatmaya başladı.
"Evet! Biz sadece 'Merhaba' demek istemiştik. Sonra şöyle vurdu, bir de böyle vurdu, sonra böyle yaptı ve duvarda yürüyüp böyle yaptı. Sonra Yoongi hyung onu tuttu ama kız Yoongi hyungun ağzına-"
Yoongi' nin bakışları üzerine susmuş ve ayaklanıp yaptığı salak hareketleri keserek yerine oturmuştu. En sonunda Yoongi karışık ortama cevap aradı.
"Ee, veriyor musun kızı?"
"O benim malım değil Yoongi." tamam beyler kavga etmeyin benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kuşak
FanfictionÜç kişi tarafından tacize uğradığı sırada, tacizcilerini dövdü. Onların biricik patronunun arkadaşları olduğunu bilmiyordu...