~Eylül
Jungkook yüksek bir binaya getirdi beni. Şirketi burası olmalıydı. 'JK Yapı' Sıkıcı bir ismi olan sıkıcı bir yer. Binanın en üst katında o kalıyordu. 14. kata vardığımızda koridorun ilerisindeki büyük odaya geçti. Asansöre binerken kimliğini okutmuştu. Yani buraya gelişi güzel herkes giremiyor demekti.
Odasında sandalyesine oturdu ve ben de odanın ortasındaki masanın orada bir yere oturdum. Bir yere telefon açtı.
"Geldiklerinde haber ver. Yanımda bir misafirim daha var."
Telefonu kapattı. Namjoon bey de beni arardı hep. Yoongi ile çalıştığım günden beri hiç işim olmamıştı. Aylak aylak gezip para kazanabiliyordum. Bugün de hafta sonu olmasına rağmen Jungkook şirkete gelmişti. Namjoon bey de önemli misafirleri olduğunda şirkette olurdu.
"Birazdan gelirler. Senin konuşmana gerek yok, arkadaşım olarak tanıtacağım ve Yoongi' nin sekreteri olduğunu söyleyeceğim. Yoongi işe basit insanları almaz o yüzden seni küçük görmeyeceklerdir."
"Sorun değil Jungkok. Sadece kafa dağıtmak istiyorum."
Bu sefer cep telefonu çaldı ve cevapladı. Arayan Yoongi gibi görünüyordu çünkü açmadan önce bir anlık endişeyle bana baktı.
"Alo."
"..."
"Evet, benimle şuan."
"..."
"Eve bırakmak istedim ama o eve gitmek istemediğini söyledi. Ben de onunla şirkete geldim."
"..."
"Evet, hafta sonu olduğunu biliyorum ama önemli misafirlerim var."
"..."
"Hyung! Hyun-" telefonun ekranına baktı ve bana döndü. "Kapattı..."
"Boş ver sen onu. Kendisi de çok boş bir insan olur zaten."
Kapıyı çalan kişiye gir komutunu verdiğinde genç bir kız kapıdan göründü.
"Asansördeler efendim."
"Kapıları açın..."
Kadın Jungkook' un odasına ait olan koca iki kapıyı araladı ve önünde eğilmeye hazır bir vaziyette beklemeye başladı. Dün giyindiklerimi giyinmiştim ama sorun değildi çünkü dün hizmetli bayan bunları yıkamıştı ve sabah uyandığımda ütülemişti bile.
Ayağa kalkmış Jungkook' un yanında dikiliyordum. İçeri Jungkook dan büyük olduğuna emin olduğum bir adam ve yanında ondan da büyük bir sekreter duruyordu. Jungkookla resmi bir şekilde el sıkıştıklarında ben de eğilerek selamladım ve onlarla beraber oturdum. Onun sekreteri ise ayakta bekliyordu. Kaba herif, Namjoon beni her seferinde yanına oturttururdu.
"Oturun lütfen çekinmeyin."
"Bay Jeon, sekreterlerinizi böyle mi eğitiyorsunuz?"
"Kendisi arkadaşım olur bay Park. Eylül aynı zamanda Yoongi' nin kişisel sekreteri."
"Ah, kusuruma bakmayın madam."
Elime uzandı ve öptü. Ne kadar da yalaka tip bir insandı. Yoongi ismini uyunca 360 derece dönmüştü. Yoongi ile bir hafta geçirmek bile sizi iyi insanlara karşı soğukkanlı davranmaya itebilirdi. Her gün Yoongi' nin o asık suratını görmek tahammül edilemez... miydi?
"Önemli değil bay Park." gülümsedim. Yalandan da olsa.
"İçeri giremezsiniz!" dışarıda bağıran sekreterin sesi duyuluyordu. "Beyefendi, durur musunuz?"
![](https://img.wattpad.com/cover/118447665-288-k24085.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kuşak
FanfictionÜç kişi tarafından tacize uğradığı sırada, tacizcilerini dövdü. Onların biricik patronunun arkadaşları olduğunu bilmiyordu...