~Yoongi
Şimdi başka kızlarla beraber olmak zor gelecekti değil mi? Uyuduğuna emin olduğumda gözlerimi açtım ve yüzümü ona döndüm. Yüzünü elimin arsına aldım ve baş parmağımla okşadım yanağını. Birisini en son böyle sevdiğimde beni terk etmişti.
Sabah olduğunda alışkanlık olarak ilk ben uyandım. Çok erken kalkıyordum ve sonrasında uykum varsa tekrar uyuyordum. Uykum vardı ama yüzü ölüyü bile diriltebilecek kadar masum görünüyordu. Ağzı açık uyumuş ve salyası biraz yastığa akmıştı. Gülümsedim, bu hali bile çok sevimli geliyordu bana. Yutkundu ve bana dönük olan yüzünü tavana döndürdü. Esneyerek ayağa kalktım ve lavaboya giderek elimi yüzümü yıkadım. Giyinmek için odaya geçtiğimde dün bıraktığımız gibiydi poşetler. Giyinebileceği bir kaç şeyi aldım ve köşeye bıraktım.
Dün alışveriş yaparken çoğunluklu olarak etek almıştım. Oysa ona bir daha etek giyinmemesini söylemiştim. O bir kızdı ve ben ona karışamazdım. Tamam, alışverişi biraz ben yapmış olabilirdim ama o da zaman kaybetmemek içindi.
Eşofmanlarımı giyinmiş spora çıkıyordum.
"Günaydın Yoongi." bana gülümseyen Emma' ya aynı şekilde karşılık verdim.
"Günaydın Emma. Eylül uyuyor, uyandırmayın. Ben dönünce uyandırırım."
"Peki efendim." dedi alayla. Sonra güldü ve beni onayladı.
"Sen gelmeden kahvaltı hazır olur. Siz çıkınca da Eylül' ün kıyafetlerini düzenleyeceğim."
"Teşekkürler, fighting."
Kapıdan çıktım ve evimin karşısındaki sahile inip sabah sporuma başladım. Bir saat kadar sonra eve döndüm. Kahvaltı hazır sayılırdı ve Eylül ortalarda görünmüyordu. Odama çıktığımda yatakta uyuyordu hala. Yatağa oturdum ve sırtımı başlığa yasladım. Kolunu dürttüm.
"Uyan artık."
"Hayır..." geveledi.
"Neden?"
"Ananaslar ağlıyor, onlara süt vermem lazım."
"Ananaslar kim?"
"Ananaslar..."
"Peki onları yiyebilir miyim?"
"Hayır."
"Seni seviyorum."
Kafamı yastığa koydum ve gözlerimi kapatıp kestirdim. Yatakta bir hareketlenme olduğunda hafif uykumdan uyandım ve yanımda duran bedene baktım. Yeni kalkmış ve esniyordu. Dağınık saçını kaşırken gözleri benimle buluştu ve bir an sersemledi.
"Aish, biranda... korkuttun be."
"Giyin de aşağı gel."
Yataktan kaktım ve kapıya yöneldim, ona baktığımda ayaklarını kırmış oturuyor bir eli kucağında diğeriyle de yataktan destek alıyordu. Dudakları şişmişti ve gözlerini kısmış etrafına bakınıyordu. Adeta çocuk gibiydi.
"Acele et!!!"
Dedikten sonra kahvaltıya indim.
~Eylül
Uyandığımda bana bakıyordu ve bir an korkmuştum. Rüyamda onu görmüştüm ve beni sevdiğini söylüyordu. Keşke gerçek olsaydı diye düşündüm biran. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı taradım. Odaya gittim ve yerdeki poşetlere göz gezdirdim. Köşede iki poşet ayrılmıştı birinin içinde kıyafet ötekinde de ayakkabı vardı. Onun ayırmış olabileceğini düşündüm ama içinde beyaz, hafif desenli bir mini etek vardı. Bana kızacağını düşünerek eşyaların arasına baktım ama işte giyilebilecek bir şey yoktu. Ben de siyah bir eteği giyindim ve ayakkabıları da ayağıma geçirerek aşağı indim. Oturmuş televizyon izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kuşak
FanfictionÜç kişi tarafından tacize uğradığı sırada, tacizcilerini dövdü. Onların biricik patronunun arkadaşları olduğunu bilmiyordu...