~Eylül
Dediği gibi yapmış ve akşam eve Minah' ı getirmişti. Yemek masasına oturduğumuzda bana küçümser gözlerle bakıyordu. Onun kadar güzel değildim en azından Türkiye şartlarına göre. Yoongi masanın başına oturmuştu. Sağ tarafında ben, sol tarafında benim karşıma gelecek şekilde Minah duruyordu. Yemeğe başladıktan kısa süre sonra içinde tutamadığı kini kustu.
"Ah Yoongi, biliyorum çalışanlarına değer veriyorsun ama bu sekreter de bizimle yemek zorunda mı?" konuşurken bana bakıyordu.
"Düzgün konuş Minah." ağzını peçetesiyle sildi. "Kime nasıl hitap ettiğine dikkat etmelisin."
"Yoksa sana oppa dememi mi istiyorsun? Bunu için çok erken değil mi Yoongi... oppa?"
"Hayır Minah, bana değil. Sevgilime karşı olan hitap şekline dikkat etmelisin."
Boğuluyordum... Kime karşı neyin nesi? Sen kim köpek bir kere ya? Ben hatırlamıyorum seninle çıktığımı. Tamam çıksak çok güzel olurdu ama hayır efendim ne münasebet.
"Ne dedin?"
"Eylül' e karşı düzgün konuş dedim. Ayrıca seni bugün yemeğe davet etme sebebim kararımdı. Seninle evlenmeyeceğim."
"Beni o orospu kılıklı-"
Yoongi elini sertçe masaya vurmuş ve sinirlerini yatıştırmaya çalışıyordu. Dişlerinin arasından konuşmasına dikkat etmesini söyledi son kez tıslayarak. Minah çantasını istedi ve bir hışımla kalktı masadan. Evden nasıl uzaklaştığını izlerken büyük bir mutluluk sarmıştı bedenimi.
~~~
Yaklaşık 3 ay geçti ve hemen hemen her şey eskisi gibi olmuştu. Yoongi beni artık işim ve işim ayrımcılığına sokmuyordu. Sekreterliğin yanında böyle atraksiyonlar falan yaşıyorduk. Aynı odada kalıyorduk ve bana çıkma teklifi etmişti. Yo hayır hayır... O tam bir odun. Hemen anlatayım o zaman.
Odam taşınmıştı ve giyinmek üzere tekrar giysi odasına ilerledim. Çok geçmeden giyinmiştim ve yatakta uyuyan Yoongi' nin yanında yerimi aldım. Bana döndü ve elini belime sardı.
"Yoongi bey ne yapıyorsun?"
"Ne bey?"
"Üzgünüm ama ilişkimiz sadece sekreter ve patron olarak. Lütfen dikkat edin." aramıza yastık döşedim.
"Canına mı susadın?"
"Çıkma teklifi mi? Hayır hatırlamıyorum efendim." derin bir nefes aldı.
"Benim sevgilim ol."
"Ya! Bal kabağı mıyım ben ol dediğinde olacağım?"
"Evet mi? Peki sevgilim." Aramızdaki yastıkları kaldırdı ve tekrar sarıldı.
"Yoongi bunu kabul etmiyorum bırak beni."
"Patronun olarak söylüyorum yoruldum ve sen ne dersem yapmak zorundasın."
"Mesaim bitti ama."
"Mesai verdim o zaman."
"Ücretini fazlasıyla isterim."
"Oh peki peki."
Evet aynen böyle gerçekleşti her şey. Çok yaratıcı bir sevgilim var değil mi? Pekala belki değil ama o eşsiz bir insan. Buna tüm kalbimle inanıyorum...
~Yoongi
"Yoongi, artık bizi neden buraya çağırdığını sorabilir miyim?"
"Sabret Namjoon."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kuşak
FanfictionÜç kişi tarafından tacize uğradığı sırada, tacizcilerini dövdü. Onların biricik patronunun arkadaşları olduğunu bilmiyordu...