Ateş in Kötü Kızı (5 Element)

Rüya

Uyandığımda Ekin ve diğerleri uyanmamıştı. Biraz instagramda gezdim. Sonra biraz watpadden kitap okuduktan sonra telefonu taşınabilir şarj cihazına taktım. Sonra uyuyan tatlı Ekin' e baktım.

Uzun ve dalgalı kahve rengine yakın sarı saçları ve benim gibi açık mavi göz rengi var. Ama ela rengi lens takıyor. Neden olduğunu ben de anlamıyorum ama ucube gibi gözüktüğünü söylüyor. Ben ne kadar buna karşı çıksam da bazı insanları değiştiremezsiniz. Ama yine de lenssiz hali daha güzel. Lenssiz halini sadece bize gösterdi. Tamam biraz garip ama ben onu yine de seviyorum. Su elementi olduğundan şüphelendim fakat sonradan vazgeçtim. Eğer öyle olsaydı saçları masmavi olurdu. Öyle değil mi?

Ekin' i biraz uyandırmaya çalıştım ama başarısız olduktan sonra dışarı çıktım. Bilin dışarı çıktığım an beni korkutan kim oldu?

Bildiniz! Cevap ateş kraliçesi. 

" Tekrar görüştüğümüze sevindim. "

 " Benim pek sevindiğim söylenemez ama. " diye mırıldandım. Sonra

" Ne istiyorsun benden? " dedim.

" Kararını verdin mi? "

" Senin yaptığın onca şeyden sonra seni seçeceğimi mi sanıyorsun? "

" Unutma. İnsanların kararlarını sadece birkaç sözcük değiştirebilir. Hele bu şey senin gibi kızlarda daha sık olur. " 

" Asla kararımı değiştirmeyeceğim. ASLA! " diye bağırdım. Neyseki sakince

" Biraz daha süre veriyorum. Ama acele et. " diyip kayboldu. İçimden bir ses ' Diğerleri senin güvenini boşa çıkartacak. ' diyor fakat en baskın olan ses ' Ateşe güvenme, yakar. ' diyor. Ben en baskın sesi dinliyorum ama içimde bir kuşku var. Hele hava kraliçesini gördükten sonra...bilemiyorum.

Içimde birşeyler var. Onu düşündükçe güçlenen, yenilmez bir güç sanki. Ve o beni ateşe sürüklüyor. Içimden bağıra çağıra ' Ateşe inan, güven. Diğerleri senin güvenini boşa çıkartacak ' diyor. Ama inşallah bu gücün söyledikleri doğru çıkmaz.

Neyse, şimdi siz bunları düşünürken nasıl bir halde olduğumu düşünüyorsunuzdur. Ne halde olduğumu söyleyeyim : ateş kraliçesinin kaybolduğu yere m*l m*l bakıyorum. Hemen kendimi toparlayıp kamp ateşini söndürdüm. O sırada çalılıklardan Emre çıktı. Hah bi de bu eksikti! Şimdi bu kesin herşeyi dinlemiştir.

" S-seni a-ateş kraliçesi mi istiyor?! "

" Emre, bunu kimseye söyleme tamam mı? "

" T-tamam. "

" Söz ver. "

" S-söz. "

" Ha bu arada kekelemek hiç sana göre değil. "

" Inanamıyorum. Resmen yıllardır ortaya çıkmayan ateş kraliçesi senin için gelmiş. "

" Hı hı. " dedim sıkılmış bir şekilde. Gerçekten bunlardan sıkıldım. Herkesin şaşırmasından, bana sanki katilmişim gibi bakmalarından sıkıldım. Tamam güç istiyorum ama bu kadar 'beni seç beni seç' baskıları da sıkıyo ya.

Neyse gerçek hayata dönelim. Emre hala bana sanki dünyanın en büyük çığı üzerime düşmüşte tek hayatta kalan benmişim gibi bakıyor.

" Ne tip tip bakion gitsene. " dedim bıkkın bir şekilde. Hemen kendini toparlayıp ağaçların arasında kayboldu. Ben de kolumdaki saate baktım. Saat daha 6.56' idi. Nasıl bu saatte uyanmışsam artık.

Oha kanka seni bu saatte tır bile uyandıramaz. Nasıl uyandın be?

Ben de tam ' sevgili ' iç sesim nerde kaldı acaba diyordum.