Ateş in Kötü Kızı (5 Element)

Yağmur

Mediada Almira' nın yeni sacları var. İyi okumalar...

-Ekin' den-

Almira uyanalı tam tamına 3 hafta olmuştu ve herşey değişmişti. Evet Selim' e hala dargındım sırf Almira bir hata yaptı diye onu arkadaş listesinden çıkarıp düşman listesine eklemişti. Çok kez benden özür dilemesine rağmen ondan zaman istemiştim. 

Bu arada Almira onu gördüğüm her yerde benden ve herkesten özür diliyordu. Biz onu affettiğimizi söylesek de ona söz geçiremiyorduk. Almira herşeyi öğrenmişti ve güçlerini açığa çıkarmak için çalışmalara başlamıştı. Çalışmalarda -özellikle ben- düşmemeye ve bir yerimizi incitmemeye daha bir gayret gösteriyorduk çünkü biz düştüğümüzde bize çektirdiği acıları aklına geliyor ve bizden göz yaşlarına boğuluyordu. Zaten uyandığında bütün anılarını silik silik hatırlıyordu hatta Selim ile benim sevgili olduğumuzu daha yeni öğrenmişti. Kraliçeler bir zaman sonra herşeyi hatırlayacağını söyleseler bile ben bunu istemiyordum. Eğer bize yaptığı herşeyi hatırlarsa daha da üzülecekti. Artık onu tanıyamıyordum. Hem saçının rengi değişmeye başlamış, hem de artık o çok özlediğim egosundan hiçbir iz yoktu.

" Eko! Hadi k*çını kaldır da kahvaltıya gel. " dedi. Evet. Biraz önce anlattığım her şeyi unutun. İşin gerçeği Almira 1 haftada kendini toparlamış ve o Ferhat gibi aşkı için değil, laf sokmak için dağları delen egosu sahibini yine bulmuştu. Yere düştüğümde tabi tam eski Almira gibi olmasa da gülüyordu. Ama ben yine de onun altından kalkamadığını düşünüyorum. 

Çünkü Almira acısını her zaman içine saklayan biri. Dışardan biri onun hiç acı çekmediğini veya hep mutlu olduğunu düşünür. Ben bile bazen acı çekip çekmediğini anlayamıyorum. Bir kere bana dışarıya vurduğun acının seni her zaman ezik gösterdiğini ve herkesin sana acıyarak bakmasından başka hiçbir işe yaramadığını söylemişti. Ona göre dışardan güçlü görünmek her zaman acının çığlıklarını azaltıyor. 

" Tamaaaaaam. Geliyorum Almi!!!! " dedim. Ama her şeye rağmen eskisi gibi olabildiğimiz için -en azından görünebildiğimiz için- çok mutluyum. 

Tam aşağı inerken bir kırılma sesi duyuldu

" Muraaaaaaaat!!!! Yine mi!!!!! " diye içeriden isyan sesleri duyduğumda kıkırdamadan edemedim. 

" Ne var canım? Alt tarafı 3 tane bardak ve bir çaydanlık kırdım! " dedi. Ben

" Sen bu günlerde çok mu Sakar olmaya başladın Murat? " dedim. Alex

" Aynen kanka. Sen ne ara bu kadar sakar oldun? " dedi. Almira 

" Lan gerizekalı! Sana kaç kere diycem? Reçel ekmeğe sürüleri yenir, yemek kaşığını niye daldırıp daldırıp yiyon? " diye bağırdı. Hepimiz onlara döndük. Arda' yı her zamanki gibi reçel kavanozuna yemek kaşığını daldırmış ve son kalan reçelimizi bitirmek üzere yakaladık. Arda

" No bogoroyon? Bordo roçol yomoyo çoloşoyoroz. " dedi ağzı reçelle dolu olan Arda. Selim

" Çıkar o yemek kaşığını ağzından Arda. Yemin ederim senin yüzünden Reçel yiyemiyorum. Ellerini daldırmışsındır diye! " dedi. Ama ben takmadım. İnadım inat! Barışmıycam onunla işte! Almira

" Lan İQ seviyesi tek basamaklı hayvan! Çıkarsana ağzından şunu! " dediği anda tekrar ona döndüm. Ve bir adet inat edip ağzından yemek kaşığını çıkarmayan Arda, bir adet ise kaşığı tutarak Arda' nın ağzından kaşığı çıkarmaya çalışan Almira buldum. Ne normal insanların arasında yaşıyorum değil mi? Arda