" Almira! İyi misin? " bir ses beni sarsıyordu ama bir türlü tepki veremiyordum. " Almira uyan! " karanlığa çekiliyordum yavaş yavaş. En sonunda karanlık benim tüm çabalarıma rağmen beni almıştı içine.
" Kızım ne oldu sana? " dedi annem. Ben gözlerimden yaş süzülerek
" Özür dilerim anne. Ruh elementimi aldılar benden. Seni geri getirebilmeyi bırak kendimi nasıl karanlığa kaptıramayacağımı bile bilmiyorum. "
" Aydınlık nasıl senin parçansa karanlık da öyle kızım. İçindeki karanlığa karşı savaşmak yerine onu kullanmayı öğrenmelisin. Eğer karanlığı kullanmayı öğrenirsen düşmanlarına karşı onunla kendini savunabilirsin. Hem de ruh elementin olmadan. "
" Nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. Bana öğretecek biri yok. "
" O zaman daha dikkatli bak. Her zaman sana öğretecek biri vardır. Unutma beni aydınlığın değil karanlığın kurtaracak. " dedi ve kayboldu.
" Anne!! Lütfen gitme! " diye bağırsam da artık çok geçti. Emre' nin sesi beynimde yankılanırken kontrol artık bendeydi.
" Evet. Öyle oldu. Hemen kaldığımız otele dönün. Şu an Almira baygın götürüyorum... Hayır. Ziyaret etmedim. Yeterince zamanımız var... Elsi mi? Nasıl?... Tamam geliyoruz. Gelince anlatırsın. Şu an bir şey anlamadım... Alex gitti mi?... Tamam geliyoruz Arda hadi gidin siz de artık otele yola çıkın. " dedi ve kapattı. Sonunda 2 saattir kucağında onu izlediğimi fark edip
" Uyanmışsın. Ne oldu? " dedi sakin bir şekilde durup. Ben
" Lütfen durma. Senin kucağında taşınmayı özledim. " dedim. O muhteşem gülüşüyle bana baktı. Bir anda beni bırakıp tekrar tutunca çığlık attım ve tişörtüne yapıştım.
" Napiyosun?? " dedim kızgınlıkla. Güldü ve
" Ne olduğunu söyle seni taksiye kadar taşiyim. " dedi. O ana geri dönünce yüzüm asıldı. Bedenim ruh elementimi çaresizce ararken
" Ceza verdiler. " dedim. Sustu. Hiç bir şey demedi. Kaşlarımı çattım. Emre
" Neden cevap vermiyorsun? "
" Bir şey söylemedin ki. "
" Ben zihnine... Bir dakika ruh elementini mi aldı? " dedi. Hüzünle
" Evet. Bir haftalığına. İçimdeki karanlık dışarı çıkarsa onu duyamayacağım. " dedim. Sustu. " Yine mi bir şey söylüyorsun. " dedim yapay bir kızgınlıkla
" Hayır gerçekten bir şey söylemiyorum. Sadece düşünüyordum. " derken beni taksiye bindirdi. Kendisi öne binerken taksici amca
" Kızım bileğin mi burkuldu? " dedi. Ben
" Evet. " derken Emre aynı anda
" Hayır. " dedi. Adam bir bana bir Emre' ye bakıyordu anlamayarak. Emre sırıtarak " Şu arkadaki yaramaz kız çocukluğunu özlemiş amca benim onu taşımamı istedi. " dedi. Ben hemen
" Yalan amca bu! Gelirken düştüm yürüyebilirim dediğim halde kucağına aldı beni. " dedim. Emre
" Amca yaramaz kız kalbimi çaldı. Karakola giderken de düştü. Ben de ona ceza verdim. " dedi. Adam gülümsedi ve
" Ahh... Gençlik aşkları. Benim de sizin yaşınızda çok sevgilim olmuştu. " dedi. O sırada telefonum çaldı. Begüm arıyordu
" İyi misin? "
" Evet iyiyim. Geldiğimizde konuşuruz tamam mı? Şu an uygun değilim. "
" Neden? " sesi üzgün ve halsiz geliyordu. Bunun benden kaynaklanmadığını ruh elementim olmasa da anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş in Kötü Kızı (5 Element)
FantasíaBen...ben kimim bilmiyorum. Bir katil, bir düşman, bir dost...hepsi olabilirim. Kendimle ilgili bildiğim tek şey çok büyük bir hata yaptığımdı. Geçmişimi unuttum, kardeşim dediğim insanları onlar bana ulaşmaya çalışırken yaraladım... çok kötü yaral...