15. Bölüm: Yemek

1.6K 100 6
                                    

İki gündür olduğu gibi bugün de Eren ve annemin sesine uyanmıştım. Aslında önceden de onların sesine uyanıyordum ama üç gündür aynı odada uyuduğumuz için daha fazla duyuyordum seslerini. Aslında benim için de iyi oluyordu ama işte kendim uyanmak isterdim.

Oflayarak yataktan kalktım ve banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa geçtim. Annem çoktan sofrayı hazırlamıştı. İki gündür ne hikmetse kafe doluydu ve hepimiz yoruluyorduk. Tabi bu durumda Umut şanslı taraf oluyordu çünkü finalleri olduğu için öğlene kadar okulda oluyordu.

Okullar kapanınca daha yoğun olacağımızı düşünüyorduk. Okulun kapanmasına neredeyse bir buçuk ay varken bu kadar öğrenciyle dolmaya başladıysa yaz boyunca öğrencilerle uğraşacağız demekki.

Mayıs ayının başlarında olmamıza rağmen arada hava serinliyordu. Yağmur yağacakmış gibi oluyordu ama yağmıyordu. Tabi güneş arada kendisini hatırlatıp kavuruyordu. Bugün de olduğu gibi. Anlaşılan haziran bizi kavuracaktı. Genelde öyle olurdu çünkü.

"Abla, beni okula Akın abiyle birlikte mi bırakacaksınız gene?" diye soran Erene baktım.

"Bilmiyorum, ablacım" diye mırıldandım. "Eğer yakalanmazsak otobüsle gideceğiz."

"Neden sana yaklaşmasına izin vermiyorsun?" dedi annem bana bakarak.

"Bu yakınlaşmak değil" dedim omuz silkerek. "Kendimi kötü hissediyorum. Zaten birçok konuda yardımcı oldular. Daha fazla onları da sıkıştırmak istemiyorum."

"Sıkışsaydı emin ol her gün uğraşmazdı" dedi gülerek. "Çocuk seninle vakit geçirmeye çalışıyor."

"Bence siz çok yakışıyorsunuz, abla" dedi Eren de atlayarak. "Hem Akın abi seni seviyor bence."

"Çok biliyorsun sen" dedim burnuna vurup. "Hadi, kalk hazırlan. Çıkacağız birazdan."

"Tamam" diye homurdansa da yerinden kalktı.

"Şu çocuğun yanında konuşma bari, anne."

"Sen de inkar etmekten vazgeç."

"Olmaz, annecim" dedim gözlerine bakarak. "Onların evinde kalıyoruz, onların yanında çalışıyoruz. Ailesi senin patronun, kendisi de benim patronum. Hiçbir türde oluru yok bu işin."

"Tamam, kızım. Ben daha fazla bir şey demeyeceğim sana."

"İyi olur" diye mırıldandım ve yerimden kalkıp odaya geçtim. Dolaptan siyah kot şortumu ve beyaz tişörtümü çıkarıp banyoya girdim. Üstümü değiştirdikten sonra saçlarımı tepeden topuz yaptım.

Havalar çok sıcak olunca ben de şort giyiyordum tabiki. Aslında daha önceleri pek tercih etmiyordum ama Hazan sayesinde alışmıştım. Ve bir kere giydikten sonra böyle sıcak havalarda pantolonla uğraşmıyordum. Pantolon tenimi yakıyordu resmen.

Tamamen hazır olduğumdan emin olduktan sonra banyodan çıkıp tekrar odaya girdim. Siyah sırt çantamın içine telefonumu koyduktan sonra sırtıma takıp çıktım.

"Eren, hadi."

"Geldim, abla" diye seslendi ve yanıma gelip ayakkabılarını giydi. Ben de beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıkmıştık. Umarım bugün yakalanmazdık. Sessizce çıkış kapısına doğru giderken güvenliğe selam verip dışarı çıkmıştık.

Kadere BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin