20. Bölüm: Kahvaltı

1.3K 86 2
                                    

Merhaba, arkadaşlar! Bu güzel bayram sabahında yeni bölümü sizlerle paylaşmak istedim. Hepinize mutlu, huzurlu ve eğlenceli bayramlar diliyorum. Bayramınız mübarek olsun.
######
Sabah uyandığımda üzerimdeki yorgunluğun çıkmasının verdiği rahatlıkla iyice gerindim. Dünkü yorgunluğumdan eser kalmamıştı resmen. Gözlerimi açtığımda gözlerime vuran güneş ışığıyla yüzümü buruşturdum. Güneş ilk olarak benim odama vurmak zorunda mıydı?

Komodinin üzerinde duran telefonuma uzanıp aldım. Akından mesaj geldiğini gördüğümde hemen açtım.

Akın: Uyandın mı?

Ben: Şimdi uyandım. Yazdım ve gönderdim. Yerimde doğrulup yatağımı toplarken gelen mesajla pikeyi elimden bırakıp telefonu aldım.

Akın: Günaydın o zaman.

Ben: Günaydın. Kahvaltı yaptın mı? diye yazdım aklıma gelen fikirle. Umutla birlikte bize kahvaltıya gelebilirlerdi. Hem annem de sevinirdi.

Akın: Birlikte yaparız diye düşünmüştüm.

Ben: O zaman Umutla birlikte bize bekliyorum. Size kendi ellerimle kahvaltı hazırlarım.

Akın: Tamam, yarım saate kalmaz ordayız.

Ben: Görüşürüz.

Akın: Görüşürüz, güzelim. Yazdığına gülümseyerek telefonu komodinin üzerine bıraktım ve yatağımı topladım. Odamın havalanması için pencereyi açıp banyoya geçtim. Rutin işlerimi hallettikten sonra saçlarımı tarayıp dağınık bir şekilde topladım. Aynadaki yansımama gülümseyip tekrar odama döndüm.

Üstümdeki pijamama aldırmadan odadan çıktım. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra üstümü değiştirebilirdim. Nasıl olsa yarım saat daha vardı.

"Anne, Akınla Umut kahvaltıya geli..." İçeri girdiğimde karşımda gördüğüm kişilerle şaşkınlıkla olduğum yerde kaldım. İşte şimdi üstümü değiştirmediğime lanet edebilirdim.

"Gel, kızım. Gül teyzenle Hasan merak etmiş bizi" diyen anneme gülümsemeye çalışarak yanına geçtim.

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk, güzel kızım" dedi Gül teyze gülümseyerek. Hasan abi ise sadece başını eğmekle yetinmişti.

"Sen ne diyordun kızım?" diyen anneme cevap vereceğim sırada çalan kapıyla susmak zorunda kalmıştım. Onlar gelmemiştir demi bu kadar erken? Oturma odasından çıkıp kapıyı açtım.

"Biz geldik" diye neşeyle bağıran Umut içeri girip bana sıkıca sarıldı. Ben de gülümseyerek ona karşılık verdim.

"Hoş geldiniz."

"Nasılsın?" diye soran Akın elini belime dolayıp yanaklarımdan öptü.

"İyiyim. Sen?"

"İyi" diye mırıldandı ve üstümü anlamsızca süzdü. Off! Ben hala daha pijamalarımlayım demi? İçerdekilerin karşısına böyle çıktığım yetmemiş gibi bir de Akın görmüştü.

"Siz yarım saate geleceğiz deyince önce kahvaltıyı hazırlarım diye düşündüm" diye mırıldandım.

"Mina, lavabo ne tarafta?" diyerek oturma odasından çıkan Hasan abiyle gözlerimi yumdum. Şimdi her şey daha fazla karışacaktı. Akının belimdeki eli kasılırken beni saklamak istercesine önüme geçti.

Kadere BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin