26. Bölüm: Barış Yemeği

1.2K 75 0
                                    

Sabah alarmım çaldığında zorlansam da uykumdan sıyrılıp alarmı kapattım. Ne kadar yorgun da olsam işe gitmem gerekiyordu. Yorgunlukla yatağımdan kalkıp banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettikten sonra tekrar odaya dönüp dolabımdan açık mavi şort tulumumu aldım.

Pijamalarımı çıkarıp üstüme geçirdikten sonra saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. O kadar yorgundum ki üstümle başımla uğraşacak halim yoktu.

Dünden hazır olan siyah çantamı ve telefonumu alıp odamdan çıktım. Odamı da gelince toplardım artık. Mutfağa girdiğimde hazır olan sofrayı görünce mutlulukla gülümsedim. Annem ya. Çantamı kenara bırakıp masaya oturdum. Ağzıma bir zeytin attığım sırada içeri giren Eren yanağıma öpücük kondurup yerine oturdu.

"Günaydın, ablacım."

"Günaydın, birtanem" dedim gülümseyerek. Tabağıma peynir, zeytin doldurup iyice kahvaltımı yaptım. Uzun zamandır evimde kahvaltı yapamıyordum ya. Özlemişim.

"Günaydın, kızım" diyen anneme gülümseyerek başımı salladım. Ağzım doluyken konuşamazdım herhalde. "Erkencisin."

"Kaç zamandır ihmal ediyoruz kafeyi" dedim. "Hem hak etmediğim bir parayı almak istemiyorum."

"Güzel kızım benim" dedi saçlarımı okşayıp. "Sen bu hayattaki her şeyin en güzelini hak ediyorsun."

"Teşekkür ederim, annem" dedim elini sıkıp. "Ben çıkayım artık, Akın gelmiştir kesin."

"Tamam, kızım. Hayırlı işler."

"Kolay gelsin, abla."

"Sağol, kuzum" dedim ve öpücük atıp mutfaktan çıktım. Çantamı sırtıma takıp siyah spor ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıkıp asansöre bindim.

Apartmandan çıktığım gibi karşımda gördüğüm arabaya yaslanmış sevgilimle istemsizce yüzümde büyük bir gülümseme oluştu. Hızlı adımlarla yanına varıp çoktan kaldırdığı kollarının arasına girdim. Kokusu burnuma ulaştığında gözlerimi yumup içime hapsettim.

"Özlendim sanırım."

"Çok" diye mırıldandım kollarının arasından çıkmadan yüzüne bakarken.

"Ben daha çok" diye mırıldandı burnunu yanağıma sürterken. İstemsizce gülümseyerek ona baktım. "Bu arada günaydın, güzelim."

"Günaydın, sevgilim."

"Gidelim mi artık?" diye sorunca başımla onaylayıp geri çekildim. Arabanın kapısını benim için açınca bekletmeden yerime yerleştim. Kemerimi taktığım sırada o da yerine geçmişti. Arabayı çalıştırdıktan sonra bana doğru uzattığı elini tutup ona baktım. "Gizem kahvaltı teklifini kabul etti. Hatta senin fikrin olduğunu öğrenince çok şaşırdı, beklemiyordu."

"Bizim anlaşamıyor olmamız, sizin arkadaşlığınızı etkilememeli" dedim omuz silkip. "Birbirimizi sevmiyor olabiliriz ama sizi seviyoruz."

"Ben de seni seviyorum" deyince birden gülen suratına baktım. Gülümseyerek ona bakarken tuttuğu elimi kendisine çekip üstüne sıkı bir öpücük kondurdu. "Ben seni hak edecek ne yaptım, gerçekten merak ediyorum."

"Bugün de romantik tarafından kalktın herhalde?"

"Sana aşık tarafımdan kalktım" dedi ve elime bir öpücük daha kondurdu. Baş parmağımla elini okşayıp daha sıkı tuttum. Bu adamın bana olan sevgisi bazen beni korkutmuyor değildi. Onun sevgisine hak ettiği karşılığı veremezsem diye korkuyordum. Ben ne yapmıştım ki bu sevgiyi hak edecek?

Kafeye geldiğimizde birlikte arabadan inip ellerimizi birleştirdik. Gizemle karşılaşacağım için gergindim ama sevdiğim adam için buna katlanabilirdim. Bu kadarını hak ediyordu.

Kadere BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin