____________
Ertesi sabah Büyük Salon'da, bizim Gryffindorluları Slytherinlilere karşı örgütlüyordum. Gizlice ortak salonlarını basacağız. Ron ve Harry'e çok cazip geldi, hatta Hermione bir ara bile istedi gibi oldu ama karakterinden ötürü itiraz etti.
Büyük Salon'dan içeri Harry'nin ana-babası, Sirius ve Remus'un girdiğini fark ettiğimde ürperdim, başımla selam verdim.
''Onlar kim?'' diye sordu Hermione.
"Hiç, sen niye esneyip duruyorsun?'' diye sordum konuyu dağıtmak için.
Aslında tüm gece şapka ördüğü için uykusuz kaldığını biliyordum.
''Ev cinleri için şapka örüyordum,'' Sesini yükselterek ''Sabah uyandığımda şapkaların çoğu gitmişti. Demek ki özgürlük istiyorlarmış.'' dedi.
''Hiç emin olma, giysi yerine aldıklarını pek sanmıyorum, yünlü mesaneye benziyorlardı.'' dedi Ron.
''Sahiden onlar kim acaba? Sürekli bana bakıyorlar ve rahatsız ediyor.'' dedi Harry.
''Harry, fark ettin mi bilmiyorum ama herkes sana bakıyor.'' Yalan söylemiş sayılmam çünkü genelde gerçekten herkes ona bakıyordu.
Serin ve sıkıcı bir gündü. İki ders üst üste Tılsım, iki ders üst üste Biçim Değiştirme, Sihirli Yaratıkların Bakımı ve Bitkibilim vardı.
Tılsım'da, Profesör Flitwick ilk S.B.D'lerden bahsetti. Daha sonra ise çağırma büyülerine çalıştık. Birkaç kişinin kafasına özellikle Slytherin ve platin sarısı olan kafalara yanlışlıkla kitap geçirdim. Çağırma büyülerinde en iyiler Harry ve Hermione'di.
Çapulcularla, Harry'nin anası bacım hanım Lily'i saymadım, çünkü onlar kendi zamanlarında yedinci sınıftalarmış. Yani bu büyüleri çoktan yapmışlardı. Gerçi James, gerçekten yanlışlıkla Harry'nin kafasına kitabı geçirmişti. Ders boyu sapık gibi ona baktı. Cidden onları uyarmalıydım. Şimdi bu ergen bir de bunları öğrenirse neler olur düşünmek istemiyorum.
Biçim Değiştirme ciddi anlamda berbattı.
Yine ''S.B.D hayatınızı değiştirecek'' bilmem ne cümleleriyle başladı. Cidden korkmaya başlıyordum bu sınavdan.
Kaybetme büyülerini denedik, gelecek senelerde de yaratma büyüleri işlenecekmiş.
''Yaratmak Allah'a mahsustur, efendim.'' dediğimde Profesör McGonagall beni kesecek gibi baktı.
Hayvan gibi ödev verilmişti, üstelik daha ikinci gündü. Sihirli Yaratıkların Bakımı dersinin saati geldiğinde, yine Hagrid yerine Grubbly-Plank denen profesör dersi işliyordu. Ve maalesef Slytherinle ortak dersti. Aslında Slytherin'i çok severim ama cidden özellikle bu zamanda çok budalalar ve sürekli bizimle uğraşıyorlardı.
Yine S.B.D'lerden bahsedildi. Anladık lan, geleceğimiz buna bağlı yeter, ergeniz biz üstümüze gelmeyin. Derste Malfoy, Hagrid'in gitmesinin ne kadar iyi olduğundan falan bahsetti. Çoğu öğrenci Profesör Grubbly-Plank'ten fazlasıyla etkilenmiş gibiydi, bu sinirlerimi bozdu.
Her zamanki gibi Hermione karşim soruları bilerek binamıza puan kazandırdı.
Harry, profesörün yanına gidip ''Hagrid nerede?'' diye sordu.
Ulan profesör var karşında, insan biraz kibar olur.
''Sen onu dert etme.'' dedi Profesör Grubbly-Plank sert bir ses tonuyla.
Malfoy, profesörün duyamayacağı şekilde ''Belki, koca angut kendini fena halde sakatlamıştır.'' dedi.
''Ben seni bir sakatlayacam da, neyse çıkışta gel lan!'' dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inside of Hogwarts | Harry Potter
FanfictionBade, dört yıldır Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda istemeden de olsa öğrenim gören bir genç kızdır. Karanlık Lord'un dönüşü ile kızın bütün arkadaşlarının hafızası silinir ve sil baştan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda, herkesin kader...