____________
Sabah uyandığımda zor da olsa kendime gelmeye çalıştım. Bütün bu olanlar çok fazla geliyordu, sonunda St. Mungo'ya kapatılacakmışım gibi bir his vardı içimde. Dört yıl kadar insanlarla geçirdiğim onca anı silindi, beni hiçbir şekilde hatırlamıyorlardı. Anlayamıyorum, niye on beş yaşıma kadar beklediler bunun için? Sil baştan her şeyi yeniden yaşamak ne kadar zor farkındalar mı acaba? Aklımı kaçırma ihtimalim yüzde kaçtı?
Mal mal düşüncelerim beni yiyip bitirirken Büyük Salon'a geldiğimi fark ettim. Başım zaten çatlıyordu. Direkt Hermione'nin yanına oturdum.
''Berbat görünüyorsun.'' dedi Hermione.
''Yuhum gelir.'' dediğimde Hermione'nin ağzıma yemek tıkmakla meşgul olduğunu fark ettim.
Yiyecekleri bin bir güçlükle dişlerimle öğütürken ''Unutmadan Ev Cini Refahını İlerletme Topluluğuna katılmak ister misin? Ev cinlerinin özgürlüğünü amaçlayan bir grup.'' dedi.
Ağzımı açacakken ''Hadi ama Hermione anla artık onlar bunu seviyor hala erit-'' diye başlamamış sözümü kesti Ron.
''Ron, öyle söylenmiyor!'' dedi Hermione dişlerinin arasından, aynı zamanda o da Ron'un sözünü kesmişti eheheheheh.
''Her neyse işte bence çok saçma sonuçta ev cinleri hizmet etmeyi seviyor, onlar köle olmayı seviyor, öyle yetişmiş bunu değiştiremezsin.'' mısır gevreğinden birkaç lokma daha aldıktan sonra ''anlo ortık.'' diye ekledi ağzı dolu dolu.
Hermione ile tartışmaya başlamışlardı. Bıkkın bakışlarımla Büyük Salon'u incelerken Harry'nin de bıkkınlıkla onları izlediğini fark ettim ve simsiyah saçlı çekik gözlü bir kızın gelmesiyle Harry'nin dikkati dağıldı. Buna rağmen Hermione ve Ron tartışmalarına devam ediyorlardı.
''Tamam, tamam, o şeye E.R.İ.T'e katılacağım, söz veriyorum her gece seninle şapka öreceişaslşlad'' çarpıldım lan neyse ki Hermione fark etmedi ve bana bir tane E.R.İ.T rozeti verdi.
Tabii ki de şapka falan örmeyecektim, sadece sussunlar diye yaptım.
''Dumbledore, Grubbly-Plank denen kadının ne kadar kalacağından bahsetmedi." dedi Harry.
''Hagrid gelene kadar kalacak işte.'' dedim. Bir süre sonra Angelina geldi ve Harry ile Quidditch hakkında konuşmaya başladılar. Açıkça söylemek gerekirse pek umursamadım. İki sene önce Oliver Wood mezun olduğu için tutucu eksikleri varmış. Ron tutuculuk için pek bir heveslendi.
Profesör McGonagall şimdi masa boyunca yürüyerek ders programlarım dağıtıyordu. Ders programını gördükten sonra inledim.
Ron da ders programını görünce "Bugünün programına bakın!" diye inledi. "Sihir Tarihi, iki ders üst üste İksir, Kehanet ve iki ders üst üste Karanlık Sanatlara Karşı Savunma... tek bir günde Binns, Snape, Trelawney ve o Umbridge denen kadın, hepsi birden!'' diye isyan etti.
''Allah'ım al canımı bu ne ya?'' diye ben de isyan ettim.
Bu sırada Fred ve George derslerden kaytarmak için ürünlerden bahsettiler. Aslında çok cazipti ama Hermione tabii ki de karşı çıktı.
Sihir tarihi, herkes tarafından sıkıcı bulunan bir dersti ben de dahil. Ulan bir kere öğretmen hayalet aq hayalet. O ne öyle sinek vızıldıyormuş gibi. Buna rağmen her sene sonunda yüksek not almayı başardığım nadir derslerden biriydi.
Neyse ya Hermione'den notları şey yaparım sonra. Şimdi birazcık uyusam çok güzel olur bence. Sıkıntıdan sınıfa göz attığımda Harry ile Ron'un adam asmaca oynadığını gördüm. E ebenin şeyi ama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inside of Hogwarts | Harry Potter
FanficBade, dört yıldır Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda istemeden de olsa öğrenim gören bir genç kızdır. Karanlık Lord'un dönüşü ile kızın bütün arkadaşlarının hafızası silinir ve sil baştan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda, herkesin kader...