____________
''Yani sizce de Malfoy bir şeylerin peşinde değil mi?'' dedi Harry.
Bezdiğimi belli eden bir ses çıkarıp ''Kahvaltı edelim mi?'' dedim.
Ron ve Hermione anında onayladı ve dördümüz ortak salondaki portreden çıkıp Büyük Salon'a doğru inmeye başladık. Dördüncü sınıf gibi görünen bir öğrenci elinde sıkı sıkı limon yeşili bir disk tutuyordu ama disk hırlıyordu.
''Pişt, gelsene sen buraya.'' dedim koridorda yürürken. ''Köpek dişli frizbiler yasak evladım, bilmiyor musun?''
''Senin yetkin olamaz ki, üçüncü sınıf değil misin sen?'' dedi gıcık çocuk.
Kafasına sertçe vuracakken Hermione durdurup frizbiyi çocuğun elinden aldı. Çocuğa hala vurmaya çalışırken beni zorla Büyük Salon'a doğru yürüttüler.
Geri zekalının şu cesaretine bak.
Ron gülerek Hermione'nin elinden frizbiyi aldı. ''Mükemmel, hep bunlardan bir tane istemişimdir.'' dedi.
''Ya sabır.''
Büyük Salon'un tavanı berrak bir maviydi, güzel bir gündü. Masaya otururken herkes yine Harry'e bakıp bir şeyler mırıldandılar.
Terbiyesiz bunlar.
Mısır gevreğimi yerken Ron ve Harry, dün Hagrid ile geçen bir konuşmayı anlattılar. Hagrid Sihirli Yaratıkların Bakımı dersini alacağımızı düşünüyormuş.
Sonunda Ron ''Sizce F.Y.B.S'de bu dersi alan olacak mı?'' dedi.
Bir sessizlik oldu. O zamana kadar F.Y.B.S sınavını olacak bir Hogwarts olacak mıydı acaba?
Kahvaltıdan sonra Profesör McGonagall'ın ders saati çizelgelerini dağıtması gerekiyordu. Derslere girip giremeyeceğimiz herkesin seçtiği F.Y.B.S'leri için gereken S.B.D notlarına sahip olup olmadığına göre belirleniyordu. Ben kendiminkilerin yeterli olduğunu umuyordum. Hermione, seçtiği bütün dersleri alabilmişti, oyalanmadan ilk dersine gitti.
''Eveet, Yılmaz,'' notlarına göz atarak, ''Tılsım, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, Bitkibilim, Biçim Değiştirme ve İksir... hepsi tamam. Seherbaz olabilmek için de yeterli notlara sahipsin.'' dedi ve elime ders çizelgemi verdi.
İlk dersim boş görünüyordu ve başım ağrıyordu o yüzden ortak salona gitmeye karar verdim. Ortak salonda sadece altı tane yedinci sınıf vardı. Koltuklardan birine gömüldüm. Biraz sonra portre kapağı tekrar açıldı, içeriye Ron ve Harry girdi. Anlaşılan aynı dersleri almıştık. Bir saati sohbet ederek ve Ron'un sabah vasıfsız dördüncü sınıftan aldığı frizbiyle oynayarak geçirdik, sonra Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine gitmek için istemeye istemeye ortak salondan ayrıldık.
____________
''Şimdi ikişer ikişer ayrılacaksınız, bir ortak, konuşmaksızın diğerine uğursuzluk büyüsü yapmaya çalışacak. Diğeri de aynı sessizlikle uğursuzluk büyüsünü savuşturmaya çalışacak. Başlayın.'' dedi Snape.
Karanlık Sanatlara Karşı Savunma'da konumuz sözsüz büyü kullanımıydı ve nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Harry ve Ron, Hermione ve ben eşleştik. Hermione tahmin ettiğim gibi çok iyiydi. Benim çok zorlanarak gönderdiğim uğursuzluk büyülerini tek kelime etmeden savuşturuyordu. Ama ben de fena sayılmazdım, en azından ağzımı açmadan Pelte-Bacak Büyüsü'nü gönderebiliyordum. E hani bizim puanımız? Hani nerede adalet?
Gözüm asasını hızla Harry'e çeviren Snape takıldı. ''Acınacak durumdasın Weasley, işte - sana göstereyim -'' dedi ve Harry'e hiç beklemediği bir anda sözsüz büyü yolladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inside of Hogwarts | Harry Potter
FanficBade, dört yıldır Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda istemeden de olsa öğrenim gören bir genç kızdır. Karanlık Lord'un dönüşü ile kızın bütün arkadaşlarının hafızası silinir ve sil baştan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda, herkesin kader...