Geri sayımı başlatıyorum o zaman dsdsaokjdsajkds
Finale son üç...
____________
Harry ve Ron, Hermione'nin hıncının geçmesini bekliyordu. Bir süre Hermione'ye destek verip onu doldurmuştum ama sonra hallerine acıdım.
O yüzden daha yumuşak bir şekilde destek vermeye başladım.
Eee bizde böyle.
Ron, Harry ve benle takılırken her zamanki gibiydi ama Hermione gelince ne hikmetse birden ciddileşiyordu. Pişmanlıktan ölüyordu köpek.
Harry ve ben, Hermione ve Ron arasındaki gerginlikten bile mutlu oluyorduk çünkü dördümüz yeniden beraberdik. Ron'un Hermione'yi her gördüğünde yalandan böyle bir araştırma havasına girmesi beni delirtiyordu ama gülmekten.
''Biri bize yardım etti, o maralı biri gönderdi. Hortkuluk gitti!'' diye yalandan bir merak ifadesine bürünüyordu. Aslında gram umurunda olmadığını, sadece Hermione ile sohbet açabilmek için bunu yaptığını adım gibi biliyordum.
Sence Hermione bunu yer mi koçum?
Hermione asla kendinden taviz vermiyordu. Ron'u gördüğünde tripli bir şekilde somurtmaya devam ediyordu ve haklıydı da.
Ron'un dediğine göre Voldemort'un ismine Tabu koymuşlardı. Kim ismini söylerse izi sürülebiliyormuş. Bu yüzden daha önce adını söylediğimizde Ölüm Yiyenler ensemizde belirmişti demek.
Ben hayatımda bu kadar şovcu bir pezevenk görmedim ya.
Yine bir akşam çadırda oturup Hortkulukları nerede, nasıl elde edebileceğimizi düşünüyorduk. Ron bu sırada radyoyla uğraşıp bir kanalı bulmaya çalışıyordu ve sürekli Hermione'ye bakış atıyordu. Hermione'yse aldırmıyordu bile, sadece bazen kafasını kitabından kaldırıp Ron'un ayarlarıyla oynadığı radyoya çatık kaşlarıyla bakıyordu.
Hortkuluklar nerede olabilirdi ya? Birinin Hogwarts'ta olduğunu tahmin edebiliyordum ama oraya girmek şimdilik imkansızdı. Tek bir Hortkuluğu bulsak yine kârdı. Sonuçta artık Gryffindor'un kılıcı bizdeydi. Bulduğumuz her Hortkuluğu yok edebilirdik.
''Pekala arkadaşlar, Hortkulukların nerede olduğunu tam olarak bilemiyor olabiliriz ama onları bulmak için çok önemli bir avantajımız var.'' dedim. ''Hortkulukları bulmak.''
''Ben hiçbir şey anlamadım.'' dedi Harry.
''Valla ben de anlamadım ama ne bileyim, moral konuşması falan olur dedim.''
Birden Hermione ''Xenophilius Lovegood'u görmek istiyorum.'' dedi.
''Ney?'' dedim.
''Pardon?'' dedi Harry. ''Neden?''
Hermione cesaretini topluyormuş gibi derin bir nefes aldı. ''Bunu daha önce de düşünüyorduk zaten.'' dedi. ''Godric's Hollow'a gittikten sonra unutuldu ama ben artık Ozan Beedle'daki işaretin anlamını öğrenmek istiyorum. Boyuna karşımıza çıkıp duruyor. O gün mezarlıkta da görmüştüm.''
''Ama - ''
''Hem sen de söylemiştin düğünde Mr Lovegood'un kolyesinde aynı sembolün olduğunu.''
''Hermione, ben çok önemli bir işaret olduğunu sanmıyorum.'' dedim. ''Büyük ihtimalle dediğim gibi hikayedeki Asa, Pelerin ve Diriltme Taşı'nı anmak için çizime öyle geçirmişlerdir.''
''Yeni bir Godric's Hollow'a ihtiyacımız yok.'' dedi Harry. ''O zaman da böyle olmuştu ve - ''
''Ya işaretin bir anlamı varsa?'' dedi Hermione.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inside of Hogwarts | Harry Potter
FanfictionBade, dört yıldır Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda istemeden de olsa öğrenim gören bir genç kızdır. Karanlık Lord'un dönüşü ile kızın bütün arkadaşlarının hafızası silinir ve sil baştan Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda, herkesin kader...